Rum Kesiminin Enosis Kararı Kıbrıs'ta Barışı Tehdit Ediyor

Rum Meclisinin, Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasını öngören "1950 Enosis referandumunun Rum okullarında kutlanması" kararı adadaki barış çabalarını baltalayan bir girişim olarak değerlendiriliyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde kapsamlı çözüm müzakereleri devam ederken, Rum Temsilciler Meclisinin okullarda "Enosis'in kutlanması" kararı adadaki çözüm çabalarının ruhuna aykırı bir tavır olarak değerlendirildi.

GKRY meclisinin, 10 Şubat'ta Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasını öngören "1950 Enosis referandumunun Rum okullarında kutlanması" kararını, tarafların martta Cenevre'de bir araya gelmeden önce ikili istişarelerine devam ederken alması Türk tarafının tepkisine yol açtı.

Karar sonrasında müzakereler çerçevesinde bugün Türk ve Rum tarafının müzakerecileri Özdil Nami ile Andreas Mavroyannis arasında yapılacak ikili görüşmeler iptal edildi. Bunun ardından gözler KKTC ve GKRY liderlerinin perşembe günü gerçekleştireceği görüşmelere çevirildi.

KKTC tepkili

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, perşembeye kadar Anastasiadis'in ne yapacağını adım adım takip edeceğini belirtti. Akıncı, "Bu toplantıya giderim ama bu toplantıda konu yalnız bu olur. Başka bir şey konuşulmaz." dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, GKRY meclisinin aldığı karara tepki vererek, "Biz Kıbrıs'ta ortak gelecek, federal bir Kıbrıs kurmaya çalışıyoruz. Bunu her iki toplumun gelecek kuşakları için yapmayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kararın ardından BM Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile telefonda görüşen Akıncı, Eide'den Rum liderin meclis kararını imzalamaması için girişimde bulunmasını ve inisiyatif almasını istedi. Akıncı, kararının sürdürülen müzakerelerle ulaşılmaya çalışılan federal çözüm hedefine ters olduğunu vurguladı.

Akıncı, Eide ile görüşmesinde Kıbrıs halkına büyük acılar yaşatan "Enosis"in bu çağda hala kutsanacak bir şeymiş gibi anlatılmasının kabul edilemez olduğuna dikkati çekerek, bu hususun basit ve hafife alınacak bir konu olmadığının altını çizdi.

"Bir 20 Temmuz daha mı lazım"

KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün ise konu hakkında yaptığı yazılı açıklamasında alınan kararı eleştirerek, bunun "müzakere sürecine indirilen en ağır darbe" olduğunu belirtti.

Özgürgün, "EOKA'nın uzantısı faşist ELAM örgütünün siyasi kimlikle Rum Meclisi'ne taşımasının ürünü olan 'Enosis' kutlamasının okullara sokulmasının, Rum tarafında adanın tümüne sahip olma hayallerinin güçlü zemin bulduğunun en büyük kanıtıdır." açıklamasında bulundu.

Özgüngün, Twitter hesabından yaptığı açıklamada da Türkiye'nin 20 Temmuz 1974'te düzenlediği Kıbrıs Barış Harekatı'na atıfta bulunarak, “Enosis hayalini hala devam ettiren Rum Meclisine sorarım. Bir 20 Temmuz daha mı lazım?” ifadesini kullandı.

KKTC meclisinden ortak deklarasyon

KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber de Kıbrıs sorununu çözme çabaları sürerken Enosis’in Rum tarafınca gündeme getirilmesini BM nezdinde şiddetle kınayarak, telafisi mümkün olmayacak sonuçlara yol açabilecek bu tarihi yanlıştan geri adım atılması konusunda BM tarafından derhal girişim başlatılmasını talep etti.

KKTC Cumhuriyet Meclisinde temsil edilen tüm siyasi partilerin ve bağımsızların desteğiyle hazırlanan ortak deklarasyonda ise "Enosis"in Kıbrıslı Türklerin varlığını ve kimliğini yok saydığını, alınan karardan geri adım atılması gerektiği ifade edildi.

Rum basını da eleştirdi

Rum meclisinin Enosis kararı Rum basınında da eleştirildi. Rum gazetelerinin bazıları, meclisi "düşüncesizce karar almakla" suçladı.

Meclise yöneltilen eleştirilerde, siyasi partilerin "gerçek kararlar vermesi" ve bu tarz sembolik jestlerden kaçınması gerektiği değerlendirmesi yapıldı.

Karara destek veren iktidar partisi DİSİ'yi eleştiren Rum basını, kararın meclis içindeki "faşist ve milliyetçi" kesimleri memnun ettiği, bunun devam eden müzakere sürecini baltalayacağı ve Kıbrıslı Türkleri kızdırıcağı kaydedildi.

Rum tarafı savunmada

Kıbrıs Rum tarafı ise Enosis kararının arkasında duruyor. GKRY lideri Anastasiadis, Rum Meclisinin "Enosis referandumunun Rum okullarında kutlanması" yönünde aldığı kararı, "Tarihi bir olguya basit bir atıf" olarak niteledi.

Anastasiadis, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, kararın “politika değişikliği” olarak algılanamayacağını savunarak, Rum tarafının çözüm arayışındaki samimiyetinin sorgulanmasına müsaade etmeyeceğini iddia etti.

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin arabuluculuğunda 15 Mayıs 2015'te yeniden başlayan görüşmeler sonucunda ocak ayında Kıbrıs’taki taraflar ile garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin ilk kez bir araya gelmesi çözüm sürecinde atılmış önemli bir adım olarak görülmüştü.

Megali İdea ve Enosis

Yunanca bir ifade olan "Megali İdea", “büyük fikir” anlamına geliyor ve Yunan milleti yaratma ideali olarak tanımlanıyor.

Megali İdea ilk kez Yunan şair Rigas Ferreros tarafından 1791’de bir harita olarak ortaya koyuldu. Bu haritada Yunanistan’ın bağımsızlığı ve ardından sahip olması gereken yerler çizildi. Haritada Batı Anadolu, Batı-Doğu Trakya, Ege Adaları, Girit, Rodos ve Kıbrıs'ın yanı sıra İstanbul da Yunan halkına ait olarak kabul edilen topraklar arasında gösterildi.

Megali İdea ile Yunanca konuşulan bölgelerin de Helen İmparatorluğu altında birleştirilmesi öngörüldü. Yunanistan, 1830 yılında bağımsızlığı ile başlayan süreçte Osmanlı toprakları içerisinde genişlemesini sürdürdü ve bu haritada belirtilmiş bazı yerleri almayı başardı.

"Enosis" ise Yunan Megali İdea’sının değişmeyen hedeflerinden biri olan Kıbrıs'ın Yunanistan’la birleştirilmesi, yani Yunanistan'a ilhak ettirme anlamına geliyor.

Osmanlı Devleti’nin 1878'de Kıbrıs’ı İngiltere’ye devretmesinden sonra Kıbrıs Türkleri ile Rum halkının ilişkilerini belirleyen en önemli etken Kıbrıs Rumlarının adayı “Enosis” ideali ve planı çerçevesinde Yunanistan'a ilhak ettirme çabaları oldu.

Özellikle Girit'in 1913'te İngilizlerin desteğiyle Yunanistan tarafından ilhak edilmesi ve Kıbrıs ile Girit meselesi arasındaki büyük benzerlikler görülmesi Rumların Kıbrıs'ı Yunanistan’a katma çabalarını artırmasına neden oldu.

Bu çerçevede Kıbrıslı Rumlar özellikle İngiltere’nin Ege adaları gibi Kıbrıs’ı da Yunanistan’a vereceğine inandı.

Rumlar, 1931’de Enosis için İngiltere'ye karşı isyan hareketlerine başlayarak, vali konağını yakmışlardı. İngilizler bu ayaklanmayı kuvvet kullanarak bastırmış ve Kıbrıs'ta sıkıyönetim ilan etmişti.

Enosis referandumu, Başpiskopos Makarios'un 1950 yılında göreve gelmesinin ardından yapılmış, Rumların yüzde 96'sı Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasına destek vermişti.

Adada 1960'ta Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra 1963'te "Kanlı Noel" olarak tarihe geçen EOKA'nın Türklere yönelik saldırıları başladı.

Yunanistan'ın terör örgütü EOKA'ya desteğini artırması, saldırıların yıllar içinde artması, Enosis'in gerçekleşme ihtimalinin yükselmesi ve adadaki Türk varlığının tehlikeye girmesi üzerine Türkiye 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Herakatını başlattı.

Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin 1975'te kurulmasından sonra adada nüfus mübadelesi yapıldı. 15 Kasım 1983'te ise Kıbrıs Türk tarafının kendi kaderini tayin etme hakkına dayanarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kuruldu.

AA

Kıbrıs Haberleri

KKTC Başbakanı Üstel: Gazze'de yaşananlar artık savaş olmaktan çıkıp katliama dönüştü
Kıbrıs'taki Pile-Yiğitler yolu konusunda mutabakata varıldı
Rum kesiminde camilere yönelik saldırılarda artış var
Kıbrıs Rum kesimindeki camiye molotofkokteyli saldırı düzenlendi
BM KKTC’de uluslararası hukuku çiğniyor