Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) siyasi kurumlarından biri olan Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Dış İlişkiler Komitesi, Rûdaw Medya Grubu’yla ilgili gerçeklerden uzak ve tehditlerle dolu bir açıklama yayımladı.
KCK, daha önce de birkaç defa yaptığı gibi bugünkü açıklamayla Rûdaw Medya Grubu’na karşı dayanaksız iddialarda bulunmuştur.
KCK, Rûdaw’ı Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) kurduğunu, Güney Kürdistan’da IŞİD’le savaşta gerillanın rolünü görmezden geldiğini, Batı Kürdistan (Rojava) devrimine karşı olduğunu, PKK’yi karalama kampanyası yürüttüğünü, AKP taraftarlığı yaparak , HDP’nin başarısını düşük tonda yansıttığını ileri sürüyor.
Buradan KCK’nin tüm suçlamalarını reddediyoruz.
Bir kez daha KCK’nin, “Rûdaw’ın MİT eliyle kurulduğuna” dair iddialarının açık bir araştırma ve incelemeye konu olmasına hazır olduğumuzu belirtiyoruz.
Yıllardır MİT’le oturup kalkan, doğrudan diyalog yürüten KCK, bu kara propagandayla Rûdaw’ı halkın gözünde karalamayı amaçlamaktadır. Çünkü görünen o ki KCK, sadece gece - gündüz kendilerini öven medya kurumlarını “düzgün” olarak kabul ediyor.
Rûdaw, ne KCK için ne de başka hiçbir parti ya da kurum ve kuruluş için borazanlık yapmayacaktır.
Rûdaw’ın Kürtler için yaptıklarını da bugüne dek hiçbir Kürt medya kuruluşu yapamamıştır.
İlginçtir; KCK daha önce de Rûdaw’ı eleştirerek, gerillaların Güney Kürdistan’da IŞİD’le savaşını yayımlamadığını, görüşlerine yer verilmediğini ileri sürüyor.
Halbuki, bizzat KCK, Rûdaw’a demeç verilmemesi için karar almıştır. Buna rağmen, PKK ve bağlı oluşumların açıklamaları Rûdaw’da devamlı olarak yayımlanmaktadır. Ancak bunun neden daha fazla yapılamadığının cevabı KCK’dedir.
Rûdaw, Batı Kürdistan’daki rakipsiz medya kurumudur. Bu, KCK’nin Rûdaw’ı Batı Kürdistan devrimine düşmanlıkla suçlamasına en iyi cevaptır.
Rûdaw, resmi bir şekilde Batı Kürdistan’daki tüm idari ve siyasi kurumlarla ilişkide olup, tüm halkın ve siyasi tarafların sesi olmaktadır. Tüm Batı Kürdistan halkı, Rûdaw’ın etkili uluslararası kurum ve kuruluşlar nezdinde Kobani için yaptığı büyük hizmetlere şahitlik etmektedir.
Rûdaw, Batı Kürdistan’ın savunulması uğruna tüm şehit düşenlere saygı duymaktadır. Bu nedenle, şehitler için düzenlediğimiz yardım kampanyası sırasında, resmi bir mektupla üç kantona da başvurduk. Ancak maalesef onlar, Batı Kürdistanlı şehit ailelerine yardım ulaşmasına engel oldular.
Kuzey Kürdistan’daki seçim kampanyasında, KCK her ne kadar Rûdaw Medya Grubu’nun boykot edilmesini HDP için farz kıldıysa da, Türkiye ile Kuzey Kürdistan’daki partilerin seçim kampanyalarını profesyonel bir şekilde aktardık.
HDP eşbaşkanları ile Türkiye’deki diğer partilerin açıklamaları Rûdaw’da yer aldığı kadar Kürtçe yayın yapan diğer medya kurumlarında yer almamıştır. Türkiye’deki seçim kampanyalarını Kürtçe televizyon yayını üzerinden takip eden izleyiciler, en çok Rûdaw’dan bilgi almıştır.
Ayrıca; Türkiye’de oy verme işlemleri ve HDP’nin kutlama görüntüleri her kanaldan çok Rûdaw’da yer aldı. Rûdaw’ın Diyarbakır’dan yayımladığı görüntüler, PKK medyasının hiçbir kurumunun şimdiye kadar yapamadığı bir çalışmaydı!
KCK açıklamasının sonunda, “Eğer Rûdaw TV, gerçekten de söylediği gibi Kürt halkının özgürlüğünden yana bir yayıncılık yapacaksa, herşeyden önce bütün Kürt özgürlük hareketlerini kabul eden ve bu temelde sahiplenen bir yayın çizgisine sahip olmalıdır. Bu temelde Rûdaw TV’yi yayın politikasını gözden geçirerek ulusal çıkarlara hizmet eden bir yayıncılık yapmaya davet ediyoruz” deniliyor.
KCK’nin açıklamasının bu paragrafındaki dili olumlu görüyor ve KCK’den her yerde doğrudan diyalog için talepte bulunuyoruz.
Rûdaw’ın hiçbir kişi, parti, kurum, kuruluş, hükümet ve devlete karşıtlık yapmadığını tekrar ediyoruz.
Rûdaw, hiçbir partinin siyasi ilkelerini Kürt milletinin zorunlu ilkeleri olarak kabul etmediği gibi, kendi ilkeleri olarak da görmüyor.
Rûdaw Medya Grubu, Kürtçe’nin en büyük ve etkili medya kurumu olarak dünya çapında her geçen gün daha da büyüyecektir.
Kürdistan’la ilgili haberlerin Kürtler’e ve tüm dünyaya ulaştırılması, milletimiz için en büyük hizmettir. Kürt milletinin kurtuluşuna ve geleceğine, yayıncılığımızla en büyük hizmeti yaptığımıza inanıyoruz.
Ancak KCK kendi ilke ve kurallarını tüm Kürtler’in kuralı olarak görüp, hiç kimsenin bunun dışına çıkmasını kabul etmiyorsa, bu hiçbir şekilde Rûdaw’ın mesleki ve milli ilkelerine uygun düşmemektedir.
Böyle bir beklenti, çalışma temelleri Avrupalı profesyonel kuruluşlarla birlikte atılan Rûdaw Medya Grubu’na uymamaktadır.
Rûdaw Medya Grubu
KCK/PKK Nasıl Bir Açıklama Yapmıştı:
‘MİT kuruluşu Rudaw devasa bir yalan makinesi!’
Rûdaw TV’nin, “Türk devletinin 1990’lı yıllarda Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı yaptığı yayınların bir benzerini bugün yaptığını belirten KCK Dış İlişkiler Komitesi, “partimize karşı devasa bir yalan makinası olarak çalışan Rudaw Tv’yi yayın politikasını gözden geçirerek ulusal çıkarlara hizmet eden bir yayıncılık yapmaya davet ediyoruz” dedi.
Koma Civakên Kurdistan (KCK) Dış İlişkiler Komitesi yaptığı yazılı bir açıklama ile Rûdaw TV’nin kendi hareketlerine karşı kampanya başlattığını belirterek, bunun Kürt birliğine hizmet etmediğini vurguladı. KCK Dış İlişkiler Komitesi, Rûdaw TV’nin AKP ve Türk MİT’i tarafından kurulduğuna dikkat çekerek, bunu da özellikle Rojava’da DAIŞ’a karşı yürütülen mücadelede ve 7 Haziran seçimlerinde AKP’ye verdiği destekle açığa çıktığını belirtti.
‘TÜRK MİT’İ VE AKP TARAFINDAN KURULDU’
KCK Dış İlişkiler Komitesi, açıklamasında Kürt halkının değerlerine, kazanımlarına bu kadar saldırıların geliştiği bir dönemde tüm Kürtlerin ulusal birlik çerçevesinde bir araya gelmesi gerekirken, Rûdaw TV’nin buna ters düşen bir yayın çizgisi ile yayıncılık yapmasının anlaşılır bir durum olmadığını vurguladı. Açıklamada, “1990’larda nasıl ki Türk devleti Kürt özgürlük hareketini karalamak için özel savaş yayıncılığı yapan Dicle radyosunu kurduysa, bugün yine MİT aracılığıyla kurulan ve KDP’ye yakınlığıyla bilinen Rûdaw TV, bu rolü üstlenmiş durumda. Bu durum daha önce belgeleriyle hareketimiz tarafından yayınlanmıştır” hatırlatılmasında bulunuldu.
Bu tür yayıncılığın Kürt birliğine hizmet etmediğinin altı çizen KCK Dış İlişkiler Komitesi şunlara dikkat çekti: “Böylesi bir yayıncılık anacak Kürt halkının kazanımlarını boşa çıkarmaya dönük olabilir. Bu açıdan Kürt medyasının Kürt halkının değerlerini, kazanımlarını savunan ve gözeten bir yayıncılık içerisinde olması daha doğru olacaktır. Medya kuruşları her zaman doğruları yansıtarak halkı aydınlatan bir pozisyonda olmak durumundadır. Bir medya kuruluşu, bir haber ile toplumu ayağa kaldırabilir. Bu açıdan medya kuruluşlarının topluma ayna tutan bir yüz olduklarını unutmamaları gerekiyor.”
‘RUDAW YALAN YANLIŞ HABER YAPIYOR’
Rûdaw TV’nin suni gündemler yaratmak için yanlış haberler yaptığını vurgulayan KCK Dış İlişkiler Komitesi açıklamasında, “Rûdaw TV’nin ‘Biz olaylardan önce olay yerindeyiz’ sözü çok doğru çünkü bazen ortada olay yokken kendisine suni gündem yaratmak için ortaya attığı bazı olaylar vardır. Bu konuda olayları çarpıtan, yalan yanlış haber yapan bir yayıncılık içerisindedir. Bu durumu en çok hareketimize karşı yapmaktadır. Rûdaw TV’nin PKK’ye bu kadar saldırması yalan ve yanlış haber yayınlaması kabul edilir bir durum değildir. Rûdaw TV, bu yayıncılığıyla Kürt özgürlük hareketine karşı bir karalama kampanyası içerisinde olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Rûdaw TV, partimize karşı devasa bir yalan makinası olarak çalışmaktadır. Böylesi bir yayıncılıkta açık ki ne medya ahlakı ne de Kürt ulusal birlik politikasına göre bir yayıncılık olmamaktadır” dedi.
‘RUDAW HDP’YE KARŞI AKP’Yİ DESTEKLEMİŞTİR’
Bin yılların özlemi olan Kürt ulusal birliğine her geçen gün yaklaşırken, DAIŞ faşizmine her gün yeni darbeler vurulurken, Kürdistan’da çizilen suni sınırların her geçen gün biraz daha anlamsızlaştığını kaydeden KCK Dış İlişkiler Komitesi şunları kaydetti: “Rûdaw TV’nin bunu görmeyerek tersten bir yayıncılık yapması, ancak bir Kürt düşmanlığı olarak tanımlanabilir. Nitekim PKK gerillalarının DAİŞ çetelerine karşı Güney Kürdistan’da yürüttükleri mücadele ile elde etikleri prestije karşı bir saldırı konsepti ile yayın yapılması bunun ispatı olmaktadır. Yine Kürt kızları ve oğullarının kanları pahasına kurudukları Rojava topraklarında gelişen demokratik devrime sahip çıkmak yerine bunu görmezden gelerek, sürekli buradaki kazanımlara saldıran bir yayıncılık Kürt düşmanlığı değil de nedir. Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de yapılan genel seçimlerde AKP ve MİT’in yürütmüş olduğu Kürt karşıtlığını Rûdaw TV, kendi yayın çizgisinde sürdürerek HDP karşıtı olduğunu göstermiştir. Seçimler sonrası yaptığı yayın ile de HDP’nin elde etti başarıya gölge düşürmek için elinden geleni yapmaktadır. Eğer Rûdaw TV, gerçekten de söylediği gibi Kürt halkının özgürlüğünden yana bir yayıncılık yapacaksa her şeyden önce bütün Kürt özgürlük hareketlerini kabul gören ve bu temelde sahiplenen bir yayın çizgisine sahip olmalıdır. Bu temelde Rûdaw TV’yi yayın politikasını gözden geçirerek ulusal çıkarlara hizmet eden bir yayıncılık yapmaya davet ediyoruz.”