Ana Muhalefet Partisi'nin “çarşaf açılımı” çok tartışılmıştı. Baykal'ın çarşaflı ve türbanlı kadınlara Sultangazi'de parti rozeti taktığı Kasım ayındaki o tören yerleşik kalıpları bir anda yıkıvermişti.
CHP'nin çarşaflı üye kaydına başlamasından sadece seksen yedi gün sonra, bu defa rozet bırakma töreni vardı!
Çarşaflı kadınlar “Bizi kandırdılar. Artık bu partiyi istemiyoruz” diye feveran ediyorlardı.
CHP'yi terk etmelerinin nedeni akrabalarının belediye başkan adayı gösterilmeyişiydi.
CHP'den Eyüp Belediye Başkan aday adayı olan Emin Atmaca “çarşaf açılımı” öncesinde Mehmet Sevigen'in kendisine “adaylığının garanti olduğunu” söylediğini öne sürüyor.
Sevigen “Çarşaflı ve türbanlı kadınların yer alacağı kalabalık bir tören istiyorum” demiş…
Bunun üzerine, Atmaca Erzurum ve çevre illerden yedi bin akrabasıyla CHP'ye katılmış…
*
Üç ay sonra, yedi bin kişiyle istifa eder hale geldiler…
Böylelikle “çarşaf açılımı”nın siyasi gösteri kısmı miadını doldurmuş oldu.
Aslına bakarsanız, “Adaylığın garanti!” gibi klişe bir hikayenin “rozet bırakma töreni” ile nihayet bulacağını öngörmek hiç de zor değildi.
*
“Çarşaf Açılımı”nın çarşaflı üyeleri gitti.
Bu durumdan herhalde en çok Necla Arat ve benzeri isimler memnun kalmıştır.
Çarşaflı üyeler gitmiş olsa da, “çarşaf açılımı”nın beraberinde getirdiği “sembolik algılama” –CHP'den bağımsız bir biçimde- işlevini sürdürüyor.
Psikolojik duvarın yıkılmış olması, CHP'nin seçime yönelik atraksiyonuyla kıyaslanamayacak derecede önemlidir.
*
CHP, tam da çarşaflı üyelerini kaybettiği bir zaman diliminde “Kuran Kursu” açılımı ile yeni bir adım atıyor.
Baykal, Kocaeli adayı Sefa Sirmen'in Kur'an Kursu vaadine destek verirken “Mahalle evleri açacağız, talep gelirse buralarda Kur'an eğitimi de vereceğiz” diyor.
Vaadi genişletiyor.
Laikçi basından kimi isimler CHP'nin bu çıkışına bozuk çalıyorlar.
CHP'nin normalleşme ihtimali bile bunaltıyor, onları…
“CHP de elden gidiyor” diye düşünüyorlardır!
Baykal'ın “Her mahalleye Kur'an Kursu” söylemi “çarşaf açılımı” hadisesinde olduğu gibi –ister istemez- Türkiye'nin yıllanmış prangaları bağlamında bir başka psikolojik eşiğin aşılması anlamına gelecektir.
CHP'nin toplumun mütedeyyin kesimine yönelik “açılımları”nda samimi olup olmadığı tartışılmaya devam edecektir.
“CHP'nin samimiyeti” hususu ciddi manada sorunludur.
Söz konusu adımlar, şu an için yüzeyselliğini koruyor.
Açılımlarla ortaya konulan temel harcın “CHP'nin politikası” haline gelebilmesi şarttır.
CHP'nin halkın değer yargılarıyla barışabilmesi, son açılımların -parti yönetimi başta olmak üzere parti örgütü ve tabanı tarafından özümsenebilmesiyle mümkün olabilecek bir konudur.
YENİ ŞAFAK