Roketten Değil, Korkudan Korkmak

Kilis’te 4 ayda 17 kişinin ölümüne neden olan roket saldırılarının ardından zaman zaman Kilisliler ile Suriyeliler arasında gerginlik yaşanıyor. Evlerini terk eden Suriyeliler çoğunluğun sağduyulu olduğuna inansa da, olayların büyümesinden korkuyor.

Yaklaşık 230 bin nüfuslu sınır kenti Kilis… Türkiye'de, Suriyeli göçmen nüfusunun, yerli nüfusu geçtiği tek il. Nüfusu 90 bin civarında olan Kilis'te kayıtlı 127 bin Suriyeli yaşıyor. Ancak nüfus dengesi, roket saldırılarının ardından değişiyor. Çünkü Suriyeliler, roketlerden değil, roketlerin ardından artan gerginlikten korkuyor.

Kilis’in en işlek caddelerinde en az Türklere ait olan dükkânların sayısı kadar Suriyelilerin işlettiği dükkânlar var. Suriyeli çocukların okuduğu 23 eğitim merkezinde 8 bine yakın öğrenci, buralarda eğitim veren yine Suriyeli öğretmenler var. Ancak 18 Ocak’ta başlayan roket saldırılarıyla birlikte kentte mülteciler ve Kilisliler arasında zaman zaman gerginlik yaşanıyor. Son bir ay içinde ikinci kez Suriyelilerin dükkânlarına saldırılar oldu.

Kentte konuştuğumuz Kilisliler, saldırılarla Suriyelilerin ilgisi olmadığının farkında olduklarını söylüyor. Onların gelişiyle kentte ticaretin arttığını anlatıyor.

Dükkanlarının önünde Suriyelilere yapılan saldırıları konuşan esnafın yanına gidip sorunca saldırılara ‘provokatörlerin sebep olduğunu’ söylüyorlar.

Pazar günü çıkan gerginlik sırasında sokakta olan ve en yakındaki tanıdıklarının evine sığınan Suriyeli gençler de aynı görüşte:

"Birileri bizi kovalarken, pencerelerden bakanların ya da onların ardından sokağa çıkanların sesi daha gür geliyordu. ‘Ayıp, yapmayın’ diyorlardı. Kilislilerle kaç yıldır yaşıyoruz ve onların samimiyetine inanıyoruz ama bazı kişilerin çıkardığı bu olayların büyümeyeceğinin de garantisi yok. Roket saldırıları devam ederse büyüyebilir."

‘Roketlerden değil buradaki gerginlikten korkuyoruz’

23 yaşındaki Nurettin, iki buçuk yıl önce Halep’ten gelerek akrabalarının yanına, Kilis’e yerleşti. İki yıldır da bir bakkal işletiyor. Pazar günü roket saldırıları için Suriyelileri suçlayan gruplar sokağa döküldüğünde o da oradaydı, kısa bir kovalamadan sonra kaçmayı ve bir eve sığınmayı başardı. O günden beri dükkânını açmıyor. Ailesi çok korktuğu için İstanbul’da ev tutmuş bile:

“O gün bizim bakkaldan çıktık, Arapça konuşuyoruz. Birileri geldi ‘Sizin yüzünüzden böyle oldu’ dedi. Biz zaten roketlerden, bombalardan kaçmışız. Hem IŞİD, hem rejim… Baktık birilerine telefon edip çağırıyorlar, korkup kaçtık. Biraz takip ettiler ama başımıza bir şey gelmeden kurtulduk. Biz Suriye’de alıştık bu saldırılara, roketlerden değil buradaki gerginlikten korkuyoruz. Roketler düşse de kendimizi güvende hissediyorduk aslında… Annemle babam çok korktu. Babam hemen İstanbul’a gidip ev tuttu. Biz de toparlanıyoruz, taşınacağız. Bir ay önceki ilk olaydan sonra bunu konuşmaya başlamıştık, bu kez kesin kararımızı verdik.”

Kilis’ten çıkmak artık serbest

Avrupa Birliği ile varılan mülteci anlaşması sonrasında yeni bir uygulama başlamış; Suriyelilerin ülkeye girdiklerinde kayıt oldukları kentten özel izin almadan çıkışları yasaklanmıştı. Son üç ayda şehirlerarası yollardaki kontrol noktalarında birçok Suriyeli, bu sebeple yolundan döndürülmüştü.

Şimdi ise durum değişti, Suriyeliler, Kilis’ten çıkarlarken polisin kendilerini görse de durdurmadığını anlatıyor. “Roketler düşerken, bir de bu kargaşa çıkmışken bizi orada tutmaya zorlayamayacaklarını biliyorlar. Şehirdeki olayların büyümesinden onlar da korkuyor” diyorlar.

Kilis çıkışındaki benzincilerin birinde çalışan Fadi de, son dört günde yaklaşık yirmi Suriyeli ailenin arabalarına eşya yüklenmiş halde gelip benzin aldığını, başka şehre gitmek üzere yola çıktıklarını anlatıyor.

"Geri döneceğim, roketlerin durmasını bekliyorum"

Halepli Hatime, eşi ve oğluyla dört yıla yakın zamandır Kilis’te yaşıyor. Bir oğlu ise Gaziantep’te… Olayların ardından Gaziantep’teki oğlunun yanına gittiler... Şimdi burada, olayların durulmasını bekliyorlar:

“Biz de diğerleri gibi roketlerden değil, insanların öfkesinden korkuyoruz. Ama bunun kalıcı olmadığını düşünüyorum, kaç yıldır birlikteyiz… Bir sürü Suriyeli komşum Mersin’e, İstanbul’a, Ankara’ya taşındı. Ben taşınmak istemiyorum, artık benim evim Kilis. Tam oradan ev almayı düşünüyordum. Son üç gündür roket saldırısı yok, koalisyon IŞİD’i vuruyormuş, belki durur roketler. Birkaç hafta bekleyeceğim, eğer durulursa evime döneceğim. Ama roketlerden korktuğumdan değil. Durulmazsa, roketler öfkeyi artırır, o zaman Kilis’te bize gelecek yok demektir. Başka bir yerden ev bakacağız.”

"Savaşla yüzleşmek zorundayız"

Abdülselam Al Selameh, dört yıldır Kilis’te yaşıyor. Suriyelilere giyecek, gıda yardımı yapan Türkiyeli gönüllülere yardımcı oluyor. Kilis’te birçok Türkiyeli ve Suriyeli onu tanıyor. Her sabah evden çıktığında her esnafa, her komşusuna tek tek selam verdiğini anlatıyor.

Abdülselam, hafta sonu yaşanan olaylardan sonra ilk kez Salı günü dışarı çıktığını, tepkilerden korktuğu ve zaten dışarıda görmeye alışık olduğu komşularını göremediği için kimseyle selamlaşmadığını söylüyor. Ona göre de şehirde asıl endişe verici durum, roketlerin yarattığı gergin ortam:

“Biz savaştan kaçtık ama gördük ki savaşla yüzleşmek zorundayız. Ben bir daha nereye kaçayım? Gaziantep’e kaçsam oraya da gelir savaş, Brüksel’e Paris’e de gelir artık. Güçlü olmak ve hep birlikte yüzleşmek zorundayız. Ben size geldim çünkü ülkemde savaş varken siz bana kucak açtınız. Yıllardır da gerçek bir köprü kurduğumuza inandım. Şimdi bu roket saldırıları için neden bizi suçluyorlar? Dünyanın her yerindeki Suriyeliler için durum bu aslında…”

"Korkmaktan korkuyorum"

Abdülselam’a göre, IŞİD’in asıl hedefi toplumda böyle bir gerginlik ortaya çıkarmak. Bunun ortaya çıkması da, insanların korkmasına bağlı. Bu sebeple o, ‘roketlerden korkmaktan korkuyor’:

“Ben Halep’ten geldim, savaşın içinden. Bu roketler bizi korkutamaz. Ama Kilis halkı korkuyor ve bir sorumlu arıyor. IŞİD bunun farkında, bu küçücük şehirde çok fazla Suriyeli olduğunu bildiği için toplumsal çatışma çıkarmaya çalışıyor, buna da Kilis’ten başlıyor.”

Al Jazeera

Suriye Haberleri

Ahmed el-Şaraa: Türkiye her zaman Suriye'nin yanında yer aldı, bunu unutmayacağız
Hakan Fidan: Doğru tarafta yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye devrim lideri Ahmed el-Şaraa ile görüştü
İşgalci Çin’den Suriye’nin yeni yönetimine Uygur küstahlığı
Suriye'de 14 yıl sonra köyüne kavuşan Semir Akça evini mayınlarla çevrili buldu