“Rojava”da Yaşananlar; İddialar, Gerçekler…

Abdulkadir Şen, ideolojik bir tanımlamayla "Rojava" adı verilen Suriye Kürdistanında yaşananlara dair sitemiz okuyucuları için derli toplu bir dosya hazırladı.

Kürt Halkı Kâfir İdeolojilerin Sermayesi Değildir 

ABDULKADİR ŞEN / HAKSÖZ-HABER

Suriye cihadı 3. yılına girerken ülkede yaşanan gelişmelerin Türkiye'ye etkisi her geçen gün artıyor.  Suriye üzerinden yürütülen hesaplaşmalar ve inkar birliklerinin bütün farklılıklarını bir kenara iterek İslam'a ve Müslümanlara karşı oluşturdukları ittifaklar, Suriye savaşının gerçekten temizi kirliden, Müslüman'ı kafirden ve haini sadıktan ayıran bir Furkan savaşı olduğunu da her yönüyle ortaya koyuyor. 

Bu ayrışma sürecinin yeni bir halkası da son dönemlerde Suriye Kürdistan'ında yaşanıyor ve ayrışmanın etkileri Türkiye'de de yoğun olarak hissediliyor. Suriye'nin Kürt yoğunluklu bölgelerinde Müslüman direnişçilerin Kürtlere yönelik bir katliam yaptıkları propagandaları Türkiye'de İran medyasının desteğini de arkasına alan milliyetçi kesimler tarafından yoğun olarak gündeme getiriliyor. Müslüman Kürt halkı üzerinden yürütülen bu çirkin faaliyetlerin amaçlarını incelemeden önce Suriye Kürdistan'ında Müslümanlar tarafından katliam yapıldığına dair yalan haberlere değinmek istiyorum.

Öncelikle Mazlum Kürdistan halkının kimliğine ve kültürüne yönelik Ergenekon zihniyetinin yıllarca yönlendirdiği Laik TC de dahil Ortadoğu'da yürütülen inkar ve baskı politikalarını lanetlediğimi açıkça ilan ediyorum. Uzun yıllar boyunca asimile politikalarına uğramış bir Kürt olarak Allah'ın bizlere özgür insanlar olarak verdiği hiç bir hakkımızı İslam'ı ya da Faşist ideolojileri kullanarak elimizden almak isteyenlere asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha tekrarlamak istiyorum.

Fasid ideolojilerine Kürt halkını sermaye yapmaya çalışan ve Esad ile İran rejiminin bir top gibi  oradan oraya fırlattıkları ulusalcı Kürt yapılarının kendilerini her eleştiren kişiye faşist damgası vurduğu biliniyor. Yıllarca Ergenekon kontrollü TC'nin Faşizmini  kabul etmemiş Kürdistan halkının bu Marksist yapının faşizmini de asla kabul etmeyeceğini herkesin bilmesi gerekir.

Serekaniye'de katliam yok yalan var

Suriye'de son dönemde meydana gelen gelişmeler PKK'nin Türkiye Kürdistan'ı ve tüm Kürdistan bölgesinde ulusalcı damarı güçlendirme operasyonuna dönüşmüştür.  PKK Suriye'de mevzi kazanmaya çalışmakta ve son dönemlerde Kürdistan'da yükselen İslami Hareketi engellemeye çalışmaktadır.

Uzun yıllar boyunca laik ve Kemalist Türk devleti tarafından hem dini hem de etnik ve kültürel değerleri nedeniyle baskı altına alınan ve Allah'ın bir topluma kimlik olarak verdiği dili ve kültürü  yasaklanıp türlü türlü  zulüm ve baskılarla  sindirilip asimile edilmeye çalışılan Kürt halkı yeni bir kampanya ile karşı karşıyadır.

Suriye'de yaşanan gelişmeler, Suriye Kürdistan'ında güçlenen İslami direnişin ırkı esas alan ulusalcı ve laik PKK tarafından hedef alınmasından başkası değildir. Yıllar boyunca Kemalist rejim tarafından baskı ve zulme uğrayan Müslüman Kürdistan halkının son dönemde yalan ve iftiralarla İslam'ı ve ümmet şuurunu hedef alan bir kampanyaya maruz kalması yeni bir oyunun tezgahlandığını açıkça göstermektedir. Suriye Kürdistan'ında Müslüman Kürt halkına yönelik vahşi bir  katliam yapıldığı yönünde sahte haberlerin basına servis edilmesi ve özellikle de ANF, Nûçe TV gibi Avrupa ve Amerika'nın bizzat desteklediği ve bölgede palazlanıp Kürdistan halkını dininden uzaklaştırılması için kullandıkları propaganda makinelerinin yalan haberlerine karşı Kürdistan'ın değerli halkının uyanık olması gerekir.

19 Temmuzdan bu yana PKK yanlıları kendilerini yıllarca besleyen ve itina ile kullanan Fransa ve Almanya gibi Batı ülkelerinin ve Doğu'da da İran ve Esed'in medya olanaklarını da arkalarına alarak Suriye Kürdistan'ında Müslüman grupların Kürt halkını katlettiği tezini şiddetle savunmaya başladılar. Oysa gerçekte Suriye Kürdistan'ında Esad güçlerinin katliamları dışında hiç bir katliam yaşanmamıştır. Fırat News ve Nûçe Tv başta olmak üzere Batı destekli  yayın organlarının ve İran-Mecusi yayın organlarından Press Tv ve Türkiye'deki şakşakçılarının iddialarının tümü an itibariyle yalan çıkmıştır. Bu konuda hazırladığımız "Suriye'de Yoğun PKK Dezenformasyonu" haberi bu grupların yalanlarını bir bir ortaya sermiş ve gerçeğin hakikati ortaya çıkınca güneşten rahatsız olan yarasalar gibi saldırılara başlamışlardır. "PKK yok PYD verelim" isimli makalede ise bu iftira kampanyasının amaçlarını ayrıntılı olarak inceledik.

 

Camilerden Kürtlerin malı ve ırzı helaldir anonsu

Müslümanlar Afganistan'da 44 ülke ile, Irak'ta 50 ülke ile 13 yıldır aktif bir şekilde savaşıyor. Bu kafir ülkeler bile Müslümanlara son bir ay içerisinde bu satılık örgüt kadar iftira ve suçlamalarda bulunmamıştır.  PKK liderleri ve yandaş medyası adeta Firavunun sihirbazları gibi sahte illüzyonlarla Kürt halkını kandırmaya çalışmış ve gerçeği ters yüz etmiştir. PKK'nın yalanları ve hayali katliam iddiaları Müslüman'ların delil ve dokümanlarla ortaya koydukları  gerçeği örtmeye çalışmıştır. Bir kaç kafatasçı yazarın ANF ve sosyal medyada dile getirdiği bu iddialar başta Kürtler olmak üzere Müslümanların karşısındaki bu rezil yapının 50 kafir ülkeyi bile küfür ve inkarda geçtiğinin açık bir göstergesidir.

Şimdi her insaf sahibine şu soruyu sormak istiyorum. Herhangi bir İslam diyarında hatta modern dünyada herhangi bir gayri Müslim ülkede cami minarelerinden "Kürtlerin kadınlarına tecavüz edin, mallarını alın" şeklinde anonsların yapılması mümkün müdür? Böyle bir iddia ancak alçak ve aptalların ileri sürebileceği bir iddiadır. Müslüman bir toplumun ırzı ve canı için minarelerden saldırı çağrısı 1400 yıllık İslam tarihinde gerçekleşmemiştir ve bu sosyolojiye, bilime, akla aykırıdır. 

Ancak (...)

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

 

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!