Rohingya Müslümanları İçin Zirve Talebi

Tayland'da Rohingya Müslümanlarına ait cesetlerin bulunması üzerine, Tayland Başbakanı Çan-oça, insan kaçakçılığıyla mücadele için "bölgesel zirve" istedi.

Tayland yönetimi, ülkenin güneyindeki ormanlık alanda Rohingya Müslümanlarına ait cesetlerin bulunmasının ardından insan kaçakçılığıyla ilgili "bölgesel zirve" düzenlenmesi çağrısında bulundu.


Cunta yönetiminin lideri ve Başbakan Prayuth Çan-oça, Tayland'ın, Myanmar'dan Malezya'ya geçmeye çalışan Rohingya Müslümanları için sadece bir geçit noktası olduğunu söyledi.


"The Bangkok Post" gazetesinin haberine göre Başbakan Çan-Oça, "İnsan kaçakçılığı, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Ekonomik Topluluğu'nun kurulmasının ardından daha da kötü bir hal alacak. Bu nedenle insan kaçakçılığıyla mücadele için daha fazla önlem almalıyız. Çok yanlı bir zirvenin bölgesel eylem planı oluşturulmasına yardımcı olacağına inanıyoruz " diye konuştu.


Gazete, zirveye Myanmar, Malezya, Bangladeş, ABD, Endonezya, Yeni Zelanda, Avustralya ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Örgütü'nden yetkililerin davet edileceğini yazdı.


Malezya sınırı yakınlarındaki ormanlık alanda insan kaçakçılarına ait olduğu sanılan dört kampta Rohingya Müslümanları ve Bangladeşli göçmenlere ait olduğu sanılan 33 ceset bulunmuştu. Cesetlerin bulunmasının ardından ülkenin güneydeki Songkhla, Ranong ve Satun kentlerinde görevli 53 polis aktif görevden alınmıştı.
Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden ve "vatansız" sayılan Rohingya Müslümanları, ülkenin batısındaki Arakan eyaletinde son derece güç koşullar altından yaşıyor. Her yıl binlerce Rohingya Müslümanı, Myanmar'daki ayrımcılık ve şiddetten kaçmak için yasa dışı yollardan Bangladeş, Hindistan, Tayland, Endonezya, Avustralya, Pakistan, Suudi Arabistan ve Çin'e geçmeye çalışıyor.


Rohingya Müslümanlarının haklarını savunmak için kurulan Arakan Projesi, 2013 ve 2014 yılları arasında yaklaşık 100 bin Rohingya Müslümanının Myanmar'ın batısındaki Rakhine (Arakan) eyaletinden kaçtığını açıklamıştı.


Yaklaşık 60 milyonluk nüfusun büyük bir kısmının Budist olduğu Myanmar, 4 yıl önce askeri yönetimden demokrasiye geçmişti. Mart 2011'de iktidara gelen Tein Sein liderliğindeki sivil hükümetin çok sayıda siyasi mahkumu serbest bırakmasına, etnik gruplarla ateşkes imzalamasına, basın özgürlüğünü genişletmesine ve denetim yasalarını hafifletmesine karşın Myanmar yönetimi, dünya gündeminde hala insan hakları ihlalleri, dini azınlıklara uygulanan ayrımcılıkla yer alıyor. Sivil hükümetin iktidara gelmesinin ardından 2012'de din temelli çatışmalara sahne olan Myanmar'da çoğu Müslüman 280 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce ev ve işyeri ateşe verilmişti.


İnsan Hakları İzleme örgütü, Mayıs 2013'te yayımladığı 153 sayfalık raporda, Myanmarlı yetkilileri Arakan eyaletinde Rohingya Müslümanlarına karşı etnik temizlik yapmakla suçlamıştı.


Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre, Malezya'da 140 bin, Tayland'da da 132 bin Rohingya Müslümanı bulunuyor. Ancak bu sayıların çok daha yüksek olduğu sanılıyor. Tayland ve Malezya'daki Rohingya Müslümanlarının çok büyük bir kısmı köle olarak çalıştırılıyor.

AA

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı