Yaşar Değirmenci/Yeni Akit
Dünyayı bir kumar masası yapmayalım!
Kumarın millîsi olmaz! Mahşer gününü unutmayalım!
Millî piyango tartışmaları; Peygamberlerin bile kendi derdine düşeceği o dehşet, kıyamet, mahşer gününü unutturdu. Teşrifat, mefruşat, şatafat, gürültü patırtı içinde okumaya, düşünmeye, kendini dinlemeye, nefis muhasebesi yapmaya vakit bırakmayan hayat tarzının ürünü bir toplum olduk.
‘Halimize göre yaşama değil, her hal ve şartta konfor içinde yaşama’ olmazsa olmazımız oldu. Kredi kartları borçlandırmıyormuşçasına bir alışverişe yerleştirildik. Sade hayat yaşamak hiç düşünülmedi. Ömürler, değerler, insanlık, çevre tükendi. Tüketici ise ne kadar memnun. Sayısız günler de uydurdu malını satabilmek için. Anneler gününden öğretmenler gününe, yetmedi dedeler günü. O da yetmedi sevgililer gününden hemşireler gününe kadar.
‘Hediyeleşmek’ gibi dini hatırlatan kavramlar unutuldu/unutturuldu. Kendi değerlerimizin, kutsallarımızın yerini ‘çağdaş hurafeler çöplüğü’ aldı. Sekülerizm, paganizm yerleşti/yerleştirildi.
Kendi değerlerimizden, aidiyetimizden Müslüman olma “şahsiyet-kişilik ve kimlik” bilincinden de uzaklaşılınca kalabalıklar içinde yalnız kalındı.
Aralık ayına girince de ilave olarak ‘millî piyango’ kumarı da gündeme oturdu. Önce ihtiyaç belirlediler, sonra ‘ihtiyaç listesi’ koydular önlerine. İradeleri ellerinden alınıp ne için eğlendiğini ne için sevindiğini, neye üzüldüğünü bilemeyen şuuru iğdiş edilmiş bir toplum oldu. Ölen de öldüren de ne için öldüğünü öldürdüğünü bilemez halde.
İslam dini; inanan insanlardan bazı özelliklere sahip olmasını ister. Bu istek aynı zamanda inananlar için zorunlu bir istektir. Çünkü ancak o zaman İslam dininin hedeflediği insan tipi ortaya çıkar. Bu insan tipinde ortaya çıkan özellikler; inanç, ibadet, ahlak ve muamelat ile gerçekleşir. Bu dört özelliğin yaşanması sonucu, insanda ahlaki kurallar ortaya çıkar. Örnek insanlar toplumdaki yerini alır. Kur’an-ı Kerim hiçbir inancı ve mensuplarını sırf mensubiyetten dolayı ne toptan mahkûm eder ne de aklar. Allah’ın kendilerine, soylarından, boylarından, mensubiyetlerinden dolayı özel muamele edeceğini savunanlara; itikatlarını mutlaka düzeltmelerini, bütün amellerin Allah ve Resulünün ölçülerine vurularak değerlendirileceğini hatırlatır. Dini bilginin ve kültürün iki temel kaynağı Kur’an-ı Kerimin ve Sünnet-i seniyyenin yeterince bilinmemesi/yanlış bilinmesi bizleri kaliteli/olgun Mü’min olmaktan uzaklaştırmıştır. Peygamber Efendimiz: “Hiçbiriniz duyguları/his ve hevesleri benim getirdiğime uymadıkça olgun mü’min olamaz” buyurur.
Kumar; birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı haksız bir kazançtır. Kumar; sevgi ve kardeşlik duygularını yok eden; kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygularını körükleyen zararlı bir alışkanlıktır. Kişinin akıl ve ruh sağlığını bozan, aile huzurunu yok eden, kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi insanlar yetiştiren bir hastalıktır. İsmi ne olursa olsun, gerçek hayatta ya da dijital mecralarda oynansın, yasal olsun olmasın, kumarın her çeşidi haramdır. Zira her yasal olan, helal değildir. kumardır, haramdır. Dolayısıyla masa başında veya sanal ortamlarda oynanan; kazananın kaybedenlerden haksız kazanç elde ettiği oyunların tamamı kumardır, haramdır. At yarışlarında oynanan ganyan, hayvanların dövüştürülmesi gibi vahşete dayanan her türlü oyun ve bu oyun üzerinden elde edilen kazanç, kumardır, haramdır. Bütün şans oyunları, yılbaşı, özel gün ve haftalar vesilesiyle çekilen piyango, kazı kazan ve şans topu gibi oyunlar kumardır, haramdır. Dijital mecralarda oynanan bütün bahis oyunları; toto, loto, iddia gibi dinen meşru olmayan oyunların hepsi kumardır, haramdır. Ortak bilet alarak ‘suç ortaklığı’ oluşturmayın!
İslam dinine göre asıl olan, rızkımızı helal yollardan kazanmaktır. Bu sebeple, faiz, kumar ve benzeri haram yollardan elde edilen parayla sevap beklenerek hayır hasenat yapılamaz. Cami ve mescit inşa edilemez; hac, zekât ve kurban gibi mali ibadetler yerine getirilemez.
Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi kumardan korunmanın en etkili yolu ise ona hiç başlamamak, kumar oynayan ve oynatan insanlarla bir arada olmamaktır. Öyleyse, nice ocaklar söndüren, nice yuvalar dağıtan, nice felaketlere sebep olan kumar belasından uzak duralım. Gençlerimizi ve çocuklarımızı her türlü bağımlılıktan korumak için; onlarla sevgi, muhabbet ve güven temeline dayalı bir ilişki kuralım. Onların iyi arkadaşlarla ve iyi ortamlarda yetişmeleri için gayret gösterelim. Kumarın; içki, yalan, dolandırıcılık ve cinayet gibi büyük günahlara sebebiyet verdiğini asla unutmayalım. Piyango, kumarın bir çeşidi olduğundan, piyango biletini alıp oynamak kesinlikle dinen haramdır. Onun yoluyla kazanılan mal da gayr-i meşrudur. Dindar bilinen muhafazakâr kesim de piyango sırasında beklemesin! Mahşeri unutmasın!