Başlıktan dolayı okuyucularımdan özür dilerim.
Ama siz söyleyin, haketmiyor mu bu hokkabazlar..
Başörtü yasağının, AİHM kararı ile kesinleştiğini, artık bu yasağın kalkamayacağını söyleyen hokkabazlar.
28 Şubat sürecindeki hükümetin görevlendirmesi ile, AİHM’de Türkiye’yi temsilen yargıçlık yapan, ama Türkiye’deki kadınların % 70’inin kullandığı başörtünün yasaklanması için oy kullanan Rıza Türmen efendi..
AİHM’in başörtü ile ilgili kararlarını, büyük bir beğeni ile, ağzını gere gere anlatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum efendi..
AİHM’e gidip, “Başörtü yasak olsun” diye dilekçe veren İstanbul Barosu’nun yetkilileri..
Şimdi birazcık utanacaklar mı acaba?
Ne olmuş da utanacaklar?
AİHM karar vermiş: “Okul binalarında ve dersliklerde çarmıha gerilmiş Hz. İsa figürleri ve haç işaretleri bulundurulması, ‘ebeveynlerin çocuklarını kendi inançları doğrultusunda yetiştirme hakkını ihlal’ ve ‘öğrencilerin din özgürlüğünü ihlal’ sayılmaz.”
Bir Hıristiyan öğrencinin, boynunda haç ile okula gelmesinin karşılığı nedir?
Müslüman öğrenci ise, başında örtü ile okula gelebilmesidir..
Peki, okulun duvarında, haç ve Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğini gösterir figürün olmasının karşılığı nedir?
Okulu temsil noktasındaki öğretmenlerin başları örtülü olarak ders verebilmeleridir. Sınıflarda peygamberimizin ismini taşıyan levhaların bulunabilmesidir..
Çünkü AİHM’in son kararı, öğrencilerin değil, okul yönetiminin, bir dinin propagandasına yönelik icraatını hukuka uygun bulmuş!
İşin bir de, AİHM kararının ilköğretim seviyesindeki bir okulla ilgili olması yönü var..
Bizde ise, ilköğretim bir kenara, üniversitede bile yasaklar var...
Yeni çıkan AİHM kararından sonra, şimdi hatırlatmak hakkımız değil mi, yıllarca AİHM’de yargıçlık yapan Rıza efendiye: “Müslüman bir ülkeyi temsilen, seni AİHM’e gönderdik. Sen orada kendi halkının inançlarını oradaki hakimlere anlatacağına, gittin yasaktan yana tavır aldın. Bir de o kararı, yıllardır ballandıra ballandıra anlattın. Bak, Hıristiyanlık lehine, ne karar verdi AİHM. Oku da birazcık utan!”
Hakkımız değil mi, bu hatırlatma?
CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, hukukçu pozları ile ortalıkta dolaşıp, ahkam kesiyordu; “AİHM kararları çok açıktır.. Başörtü serbest bırakılamaz” diyordu..
Buyursun, şimdi konuşsun: “Bırakın öğrencinin başörtüsünü, ‘Okul yönetiminin dini figürleri sınıflara koyması bile yasaklanamaz’ deniliyor. Buyur izah et bakalım Süheyl efendi, başörtü bu ülkede niye yasak?”
Hatta hatırlayınız, sadece bizim yasakçılar değil.. Bizimkilerin kışkırttığı AİHM Başkanı Jean Paul Costa da, bir seferinde Türkiye’ye gelmiş ve verdiği röportajda şöyle demişti: “Türkiye'nin yasağı kaldırabilmesi için, yasal değişikliğe gitmesi lâzım. Mahkeme, kararında, anayasada laiklik ilkesinin bulunmasını temel aldı. Türkiye, türbanı serbest bırakan bir düzenlemeye, anayasada bir değişiklik yapmadığı takdirde gidemez; giderse mahkememizin kararını ihlâl etmiş olur.”
Hadi bakalım Costa efendi, şimdi konuş?.. İtalya için daha önce AİHM dairesinin verdiği, “Devlet okulunda, dini figür olması, öğrencilere baskıdır” kararı, AİHM Büyük Dairesi tarafından bozuldu. “Okuldaki sınıfların duvarlarında bulunan dini figürler, öğrencilere baskı oluşturmaz” kararı verildi..
Şimdi ne diyeceksin acaba, Costa efendi?
Biz, elalemin Costa’sını bırakalım da, bizim Costa’lara dönelim tekrar..
Mesela Danıştay’a soralım, “YÖK genelgesi için açılan davada, ne karar vereceksiniz? Son AİHM kararını alıp, ona uygun karar verecek misiniz? Yoksa, yine ayak mı direteceksiniz?”
Siyasilere soralım.. “AİHM’in önceki kararlarında, başörtü yasağını hukuka uygun gibi gören yorumları sebebi ile, başörtülü milletvekili adayı göstermiyordunuz. Bu karardan sonra, konuyu tekrar gözden geçirecek misiniz?”
Evet; AİHM Müslümanlar için değil ama, Hıristiyanlar için verdiği kararla, bizim yasakçıları çıkmaza soktu..
Bakalım, bizim yasakçılarda bir utanma olacak mı?
Akl-ı selim hakim olacak mı?
YENİ AKİT