Riyazü's Salihin'den cömertlik ve kendi emeğinle geçinmek bahsi

Üsve-i Hasene olan Allah Resulü (s)’nün cömertlik ve kendi emeğinle geçinmek hususundaki hadislerinden bazıları…

HAKSÖZ HABER

Allah Resulü (s)’nün örnekliğini anlamak açısından hadis külliyatımız en önemli kaynak olma özelliğine sahip. Dünya ilim tarihinde biricik bir konuma sahip olan hadis ilminin başka hiçbir düşünce geleneğinde benzeri bulunmuyor. Hadislere dönük hassasiyet aynı zamanda ilim geleneğimizle kurduğumuz ilişki açısından da oldukça önemli şüphesiz.

Bizler de Cuma günleri Haksöz Haber’de, İmam Nevevi’nin (Allah ona rahmet etsin) bir Müslümanın günlük hayatında ihtiyaç duyacağı âyet ve hadisleri derlediği eseri RİYÂZÜ’s-SÂLİHÎN’den belirli veya irtibatlı konular ile alakalı hadisleri okuyucularımıza aktarmaya çalışacağız.


Cömertlik ve kendi emeğinle geçinmek

Peygamberlerin (Allah’ın selamı hepsinin üzerine olsun) ortak özelliklerinden birisi meslek erbabı olmalarıdır. Kimisi marangoz kimisi çoban, demirci, tacir vb. her birisinin bir işle meşgul oldukları bilinmektedir. Allah’ın dinini yaymak için gösterdiği çabanın yanında ailesinin geçimini de sağlamaya çalışan Hz. Peygamber (s.a.v) de çalışmayı tavsiye etmiş ve başka peygamberlerden misallerle bunu teşvik etmiştir.

Meslek sahibi olup çalışmanın getirisi ise geçimin sağlanmasının yanında mal sahibi olmaktır. Mal ise rahatlık olduğu gibi imtihan vesilesidir. Allah Resulü (s) bu hususta cömert olmayı tavsiye etmiş, ihtiyaç sahibi olanların ise ihtiyaçlarını önce Allah’a arz etmelerini istemiştir. Gerçekte mülkün sahibi Allah’tır. Bu sayede alan ile veren arasındaki oluşabilecek toplumsal statü farkı aşılmaya çalışılmıştır. Zira verenin malı aslında kendisinin değil alanınkisi ise Allah’ın lütfunun bir sonucudur.

Ayetler:

1-Yeryüzünde her canlının rızkını Allah üstlenmiştir. (Hud suresi, 11/6)

2-Onlar verdikleri zaman israf etmezler; cimrilikte etmezler; ikisinin ortası bir yol tutarlar. (Zariyat suresi, 51/56-57)

Hadisler:

1-Ebu Hüreyre (rh)’den rivayet edildiğine göre Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Gerçek zenginlik, mal çokluğu değil, gönül tokluğudur.”

Buhari, Müslim, Tirmizi, İbn Mace

 

2-Ebu Hüreyre (rh)’den rivayet edildiğine göre Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Mal biriktirmek için dilenen, gerçekten kor istiyor demektir. Artık ister az, ister çok dilensin.”

Müslim, İbn Mace

 

3-İbn Mesud (rh)’den rivayet edildiğine göre Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Kim ihtiyaç içine düşer de bunu insanlara açarsa, ihtiyacı kapanmaz. Kim de ihtiyacını Allah’a arzederse, Allah’ın, hemen veya ileride o kimseye rızık vermesi umulur.”

Ebu Davud, Tirmizi

 

4-Semüre ibni Cündeb (rh) rivayet edildiğine göre Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Dilenmek, yüz karasıdır. Kişi dilenmek suretiyle kendi yüzünü lekeler. Sadece devlet başkanından hakkını istemesi ya da zaruret sebebiyle dilenmesi böyle değildir.”

Tirmizi, Nesai

 

5-Salim ibni Abdullah ibni Ömer, babası Abdullah ibni Ömer’den o da Ömer (rh)’den rivayet etiğine göre Ömer şöyle dedi:

Resûllulah (s.a.v) arada sırada bana gazilik bahşişi verirdi. Ben de kendisine:

Bunu benden daha fakir, ihtiyaç içinde kıvranan birine verseniz, derdim. Resûlullah (s.a.v) de cevaben:

“Sen bunu al! Göz dikmediğin ve istekli de olmadığın halde sana gelen böylesi malı al. Kendine mal et, ister ye ister sadaka olarak ver. Fakat böyle olmayan bir malın peşine de düşme!”

Buhari, Müslim, Nesai

 

6- Ebu Hüreyre (rh)’den rivayet edildiğine göre Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Sizden birinizin sırtına bir bağ odun yüklenip satması, herhangi bir kişiden dilenmesinden hayırlıdır. O da ya verir, yahut vermez.”

Buhari, Müslim, Tirmizi

 

7-İbni Mesud (rh)’dan rivayet edildiğine göre Nebi (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Ancak iki kişiye gıbta edilir:

Allah’ın verdiği malı hak yolunda harcamayı başaran kimse.

Allah’ın kendisine verdiği ilim ve hikmet ile yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimse.”

Buhari, Müslim

 

8- İbni Mesud (rh)’dan rivayet edildiğine göre Nebi (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Hanginize mirasçısının malı, kendi malından daha sevimlidir?” diye surdu. Onlar:

-Ey Allah’ın Resulü! Hepimiz malımızı her şeyden daha severiz, dediler.

Hz. Peygamber de:

“Kişinin kendi malı hayır yaparak önceden gönderdiği, mirasçının malı ise, harcamayıp geriye bıraktığıdır!” buyurdu.

Buhari

 

9-Abdullah ibni Amr ibni As (rh)’dan rivayet edildiğine göre bir kimse Resûllah (s.a.v)’e

-Müslümanın hangi ameli daha hayırlıdır? diye sordu. Hz Peygamber de:

“Tanıdık tanımadık herkese yemek yedirmen ve selam vermendir.” buyurdu.

Buhari, Müslim, Nesai, İbn Mace

 

10-Ebu Hüreyre (rh)’dan rivayet edildiğine göre Nebi (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Sadaka vermek malı eksiltmez. Kul başkalarının hatalarını bağışladıkça Allah da onun şerefini artırır. Kim Allah için alçak gönüllü davranırsa, Allah da onu yükseltir.”

Müslim, Tirmizi


İslam Düşüncesi Haberleri

Felah; fıtrat ve vahiyle yeniden buluşmamızda!...
Diyanetten hatırlatma: Tüm kumarlar haramdır!
Kemalistlerin cehaleti uçsuz bucaksız saçmalama özgürlüğü sunuyor!
İ’tizâl ile itidal arasında Allah nerededir?
Mutlak kötüye karşı el-Kassam’ın özgürleştirici ribatı ve cihadı