Rıdvan Kaya: “Yaşananlar Birkaç İşgüzar Bürokratın İşi Olmaktan Çıktı”

Radyo Selam’da konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, kamudaki açığa alma ve ihraçlarla yaşatılan mağduriyetlerin kabul edilemez boyutlara yükseldiğini belirtti ve hükümete adalet çağrısı yaptı.

“VAHŞİ DARBE SÜRECİNE KARIŞAN HERKES YARGILANMALI”

Zafer Burakmak’ın hazırlayıp sunduğu programda, Türkiye’nin 15 Temmuz’da “çok vahşi, canice ve kanlı bir darbe teşebbüsüne” maruz kaldığını belirten Kaya, darbeye karışan herkesin hukuk karşısında gereken cezayı alması gerektiğini vurguladı; “Eğer birilerinin yasadışı bir örgütlenme içerisine girdiğine dair somut deliller varsa yani; 15 Temmuz’dan önce darbe hazırlığında yer aldıysa, 15 Temmuz’da fiilen darbeye katıldıysa yada sivil de olsa direk darbeci cuntaya kaynak sağladığı, darbeyi kolaylaştırıcı girişimlerde yer aldığına dair deliller varsa bu kişilerin devlet kademelerinden uzaklaştırılması, yargılanması tabi bir şey. Yapılmadığı taktirde bizim talep edeceğimiz bir husus.”

“YAŞANANLAR BİRKAÇ İŞGÜZAR BÜROKRATIN İŞİ OLMAKTAN ÇIKTI”

Buna karşın darbe girişimi sonrası Kanun Hükmünde Kararnamelerle yaşanan ihraçların amacından saptığını belirten Kaya, ilk dönemler bu haksızlıkların birkaç işgüzar bürokrat tarafından yapıldığının düşünüldüğünü ancak gelinen noktada sorunun birkaç bürokrata yıkılamayacak kadar büyüdüğünü vurguladı.

Referandumdan önce her ne kadar bir söz verilmemişse de halkta ihraçlara yönelik bir çözüm beklentisi olduğunu vurgulayan Kaya, referandum sonrası da çok sayıda devlet memurunun açığa alındığını belirtti.

“Hangi hukuki süreçlerle bu kararların alındığı noktasında kamuoyu net bilgilere sahip değil.” diyen Kaya, gazetelerdeki iddialara göre son görevden alımların “bir örgüt mensubu üzerinde ele geçirilen çipteki listeye” dayandırıldığına dikkat çekti. Bu tarz haberlerin artık inandırıcılığının kalmadığını belirten Kaya, kamuoyunun şüpheyle yaklaştığı haberlerle adım atıldığını vurguladı.

“SOMUT HUKUKİ KRİTERLER BELİRLENMİŞ DEĞİL”

Rıdvan Kaya, “darbe girişiminin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen açığa alma ve ihraçlar konusunda somut, net hukuki kriterler ortaya konmuş değil ve bu hukuki boşluk mağduriyet yaşatıyor, yaşatacak” dediği konuşmasında, mağduriyetlerin, bir türlü faaliyete başlamayan OHAL Komisyonu’nunda da çözülemeyeceğinin altını çizdi; “Deniyor ki, yedi kişilik bir komisyon kurulacak. Ankara’da yedi kişilik bir kurulun çok yüksek sayılara çıkan mağdur kitlesinin dosyalarını incelemesi yıllar alır. Dolayısıyla mağduriyetleri giderebileceğini düşünmemekle birlikte sembolik bir adım olabilirdi ancak bu adım bile atılmadı.”

“İNSANLAR, BİZZAT DEVLETİN ONAYIYLA FAALİYET YÜRÜTEN BANKADAN, SENDİKADAN DOLAYI SUÇLU GÖRÜLEMEZLER”

Gülen örgütüyle irtibatlı olunduğuna dair belirlenen kriterlerin hukuka uygun olmadığını belirten Kaya şunları kaydetti; “Eğer Bank Asya’ya para yatırmak bir suç nedeniyse o zaman Bank Asya’nın faaliyette bulunduğu sırada onun faaliyetine izin veren devletin kendisi de suçludur. Devletin onayıyla, izniyle faaliyet yürüten bir sendikaya üye olduğu için insanlar suçlu görülemezler. Devletin geçmişte adeta çocukları yönlendirmeye teşvik ettiği bir yapılanmaya geriye dönük olarak suç örgütü vasfı yüklemeye kalkar ve insanları geçmişteki irtibatlarından dolayı cezalandırmaya kalkarsanız bu adil olmaz. Buna karşın hiçbir ilişiği olmayan çok sayıda kişinin bile mağdur edildiği bir süreç yaşanıyor. 20-30 yıldır Fetullah Gülen zihniyetine karşı mücadele eden insanlar dahi FETÖ ilişiği iddiasıyla açığa alınıyor, tutuklanıyor.”

Kaya, bu tarz hukuksuzluklara özellikle Allah’ın adil olma emrine muhatap olan İslami hassasiyetli insanların karşı çıkması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: Yöneliş-Haber

Gündem Haberleri

Tunceli ve Ovacık belediye başkanlıklarına kayyum atandı
Hakan Fidan: BRICS’e ortaklıkla ilgili bir teklif aldık
ABD'den Türkiye'ye "Hamas'a ev sahipliği yapmayın" uyarısı
10 Kasım dayatmasında yeni dönem: Törene katılmayan öğrenci için veliden savunma istediler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: UCM'nin kararı "umut verici"