ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları delme, bankacılık sahteciliği ve kara para aklama suçlamaları ile bir yılı aşkın süredir tutuklu olarak yargılanan İran asıllı işadamı Reza Zarrab yarın yeniden yargıç karşısına çıkacak.
Zarrab hakkında 75 yıl hapis, 50 milyon dolar para cezası istenen, pazartesi günü görülecek dava Türkiye saati ile 16:30’da başlayacak. Duruşmada, Zarrab’n savunma ekibine kattığı avukatlar New York eski Belediye Başkanı Rudolph Giuliani ile eski ABD Adalet Bakanı Michael Mukasey’in, Zarrab davasında adı geçen bazı bankaların da avukatları olduğu, ikilinin ortağı oldukları Greenberg Trauri hukuk firmasının aynı zamanda Türkiye adına ABD’de lobicilik faaliyeti yapmak için Türk hükümetine ücret karşılığında hizmet verdikleri, bunların çıkar çatışması yaratıp yaratmadığı irdelenecek.
Öte yandan, Zarrab’ın avukatlığını üstlenen ve ABD Başkanı Donald Trump’a olan yakınlığıyla bilinen New York eski Belediye Başkanı Rudolph Giuliani ile eski ABD Adalet Bakanı Michael Mukasey’in Reza Zarrab davasındaki rolleri ve ücretlerinin kim tarafından ödendiği sorularının yanıtlandığı ifadeler kamuoyuyla paylaşıldı.
On gün önce gizlilik koşuluyla sunulan belgeler üzerindeki gizlilik koşulu kaldırıldıktan sonra elektronik sisteme giren 31 sayfalık belgede, avukat ücretlerinin Zarrab’ın kendisinin, ailesi yada muhasebecisi aracılığıyla ödediği savunuldu.
Gizli bilgi olmasına rağmen basına sızdırıldı
Belgelerde, Giuliani ve Mukasey’in Türkiye’ye giderek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerinin gizli bilgi olmasına karşın, basına sızdırıldığı da belirtildi.
Giuliani, Yargıç Richard Berman’a yolladığı dilekçede Zarrab’a verdikleri hukuk danışmanlığı hizmeti kapsamında üst düzey Türk ve Amerikalı yetkilerle görüşmeler yapmanın da bulunduğunu belirtti ve “ABD çıkarları doğrultusunda Türkiye ile anlaşma sağlamaya çabalıyoruz. Bu davaya müdahil olmaktaki amacımız, ABD’nin güvenlik çıkarları kapsamında, Türkiye ile ABD arasında ‘Zarrab lehine’ bir anlaşma sağlamak” dedi.
Giuliani, ABD’nin ulusal güvenlik çıkarları nedeniyle iki ülkenin de davanın diplomatik yollardan çözülmesine yakın durduklarını savundu ve Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile, bu görüşmelerinden hem ABD Adalet Bakanlığı’nın hem New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nın haberdar olduğunu belirtti. Görüşmeye Mukasey ve avukat Larry Levy’nin de katıldığını belirten Giuliani, ‘Her ne kadar gizlilikle yürütülen bazı şeyler ortaya çıksa da Amerikan hükümetinin üst düzey yetkilileri bu konuda bir anlaşma sağlamak için kararlılıklarını sürdürüyor’ dedi.
HALKBANKASI GENEL MÜDÜR YARDIMCISININ DURUMU BELLİ DEĞİL
Eski ABD Adalet Bakanı Mukasey de mahkemeye sunduğu dilekçede, söz konusu davadaki rolünün ‘ABD’nin ulusal güvenlik çıkarları doğrultusunda Türkiye ile bir uzlaşma sağlamak’ diye değerlendirdi ve davada Zarrab lehine sağlanacak gelişmenin Türkiye’nin Amerikan ulusal çıkarlarını daha fazla savunmasını sağlayabileceğini belirtti. Mukasey de, avukatlık ücreti ve çeşitli masraflarının Zarrab tarafından ödendiğini söyledi.
Zarrab hakkındaki iddianameyi hazırlayan ve daha sonra istifası istenen, istifa etmeyince de kovulan New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara’nın yerine vekalet eden Joon H. Kim, geçtiğimiz haftalarda mahkemeye sunduğu 29 sayfalık dilekçede aralarında tutuksuz sanıklar Muhammed Zarrab, Can Zarrab, Camelia Jamshidy ve Huseyin Najafzadeh’in de bulunduğu, tutuklu sanıklar Reza Zarrab ve Mehmet Hakan Atilla’nın da içinde yer aldığı ekibin suç niteliklerinin aynı olduğu gerekçesiyle davaların birleştirilmesini istemişti. Pazartesi günü yapılacak duruşmada, Halkbankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, aynı gün Zarrab ile birlikte yargıç karşı çıkıp çıkmayacağı şimdilik açıklık kazanmadı.