Reyhanlı ve Suriye Kamplarından İzlenimler

Amasya'dan Suriye'ye ulaştırılan yardımlara refakat eden Siel ve Yüce, Reyhanlı ve Suriye kamplarında gördüklerini yazdılar.

Amasya Özgür-Der ile Hızır-Der tarafından toplanan yardımlar 2 TIR’le Mustafa SİEL ile Güven YÜCE’nin refaketinde Suriye halkına ulaştırıldı.

Mustafa Siel ve Güven Yüce izlenimlerini okuyucularımız için paylaştılar:

REYHANLI  İZLENİMLERİ

Hatay İline Bağlı Reyhanlı ilçesi Hatay’a 40 km, Cilvegözü Sınır Kapısına 9 km, halen sıcak çatışmaların yaşandığı Suriye’nin Halep şehrine ise 49 km. uzaklıkta, çoğunluğu arap olan 60 bin nüfuslu bir sınır ilçesi. Suriye’deki savaş nedeniyle halen ilçede 20 bin ile 40 bin Suriye’li göçmenin kiralık evlerde yaşamakta olduğu tahmin ediliyor.

Reyhanlı İlçesi daha önce sınır kapısında bir aracın patlatılması sonucu yaklaşık 17 kişinin ölümü ve Mayıs ayı ortalarında Belediye yanı ve Postane önünde iki aracın patlatılması sonucu 50’den fazla kişinin ölümüyle gündeme gelmişti. Hali hazırda Reyhanlı’nın bu patlamaların şokunu atlattığı ve hayatın normale döndüğü müşahede ediliyor.

İHH’NIN REYHANLI’DAKİ FAALİYETLERİ VE LOJİSTİK DESTEK MERKEZİ

İHH Vakıf olarak yapılan bağışların önemli bir kısmını Suriye içindeki savaş mağdurlarına ulaştırdığı gibi, Türkiye içinden ve dışından Suriye içerisindeki savaş mağdurlarını yardım ulaştırmak isteyen tüm yardım kuruluşlara ve girişimlere aracılık yapmak suretiyle çok hayati bir boşluğu dolduruyor.

Bu aracılık faaliyeti, hem yardımların bürokratik formalitelerin yerine getirilerek sınır kapısından sorunsuz geçirilmesine aracılık etmek, hem de Suriye içinde ortaklaşa faaliyet gösterdikleri yardım kuruluşları ile ilişkiye geçmelerini ve tampon bölge de bu yardımları güvenilir ellere teslimine aracılık etmeleri şeklinde gerçekleşiyor.

İHH Cilvegözü Sınır Kapısı vasıtasıyla Suriye içinde özellikle çadır kamplarda yaşayan savaş mağdurlarına daha fazla yardım edebilmek amacıyla görevli kadrosunu oldukça genişletmiş ve Reyhan’lıda Lojistik Destek Merkezi oluşturmuş durumda. Bu merkezin daha büyük ve düzenli çalışabilmesi için genişletme ve inşaat çalışmaları devam ediyor.

Lojistik Destek Merkezi halen gelen insani yardım malzemelerinin geçici olarak depolanması ve Suriye’ye aktarımlısında aktif rol oynuyor. Ayrıca Merkezde kurulmuş olan modern bir fırında günde 16 saat çalışarak ekmek pişiriliyor ve pişirilen ekmekler Suriye içindeki çadır kamplarda ve kendi evlerinde yaşayan savaş mağduru halka düzenli olarak ulaştırılıyor.

İHH yardım faaliyetlerini özellikle Suriye içindeki savaş mağdurlarına ulaştırmaya çalışıyor. Çünkü Türkiye içindeki mülteciler Devletin açtığı göçmen kamplara yerleşmeleri halinde hemen hemen tüm ihtiyaçları devletçe karşılanıyorken, Suriye içindeki mağdur halka Türkiye Devletinin ciddi bir yardımı söz konusu değil. Reyhanlı içerisinde kalıp yardıma muhtaç hale gelen mültecilere kamplara geçmeleri halinde tüm ihtiyaçları karşılanacağı devletçe taahhüt edildiği halde, önemli bir kısmı kamplara geçmek istemiyor. Bu durum hem şehir içindeki mültecilerin güvenlik sorunları ile karşılaşması, hem de devletin şehirde güvenliği sağlamasında zorluklar oluşturduğundan, şehir içinde kalmakta ısrar eden mültecilere devlet yardım sağlamaya sıcak bakılmıyor.

Suriye için gerek Türkiye içinden, gerekse başta Suudi Arabistan, Katar ve Bahyren ve diğer arap memleketleri halklarından ve Batıdaki Müslümanlardan ciddi insani yardımlar geldiği ve bu yardımların özellikle Ramazan ayında çok arttığı, İHH yetkililerince ifade ediliyor. Yetkililer Suriye’ye yapılan bu yardımların kesintisiz ve artarak devam etmesinin, hem Suriye cihadının başarıya ulaşması, hem de halkın mağduriyetinin bir nebze de olsa giderilebilmesi için elzem olduğunu önemle vurguluyorlar.

CİLVEGÖZÜ SINIR KAPISI

Cilvegözü sınır kapısının Türkiye tarafı oldukça faal ve düzenli çalışmakla beraber, yoğun izdihamdan ve personel yetersizliğinden dolayı yine de yetersiz kaldığı gözleniyor. Suriye’ye geri geçmek isteyen Suriye’liler ile tampon bölgedeki aktarma merkezine ticari yük yada yardım malzemesi taşıyan tırlar gerekli kontrol ve formalitelerin ardından sınırı geçip tampon bölgede ilerliyor. Öte yandan, Suriye’den Türkiye’ye giriş yapmak isteyen yaya yada araçlar içinde bulunan Suriye’lilerin işlemlerin bitmesi için özellikle yüksek sıcaklıklar nedeniyle sıkıntılı geçen uzun süreler beklemek zorunda oldukları müşahede ediliyor.

Aktarma merkezi sınırın tampon bölgesinin Suriye Devletine ait kapısının yakınında. Suriye tarafındaki Suriye Devleti’ne ait sınır kapısı muhalif grupların eline geçmiş durumda ve kapı bu guruplara ait silahlı görevliler ile Türkiye Devleti ordusuna mensup askeri görevlilerce müştereken kontrol ediliyor. Suriye sınır kapısına ait binalar tamamen boşalmış ve bir kısmı savaştan kaçan Suriye’li aileler tarafından barınak olarak kullanılıyor.  Sadece binalar değil, Suriye Devletine ait sınır kapısının neredeyse tüm alanları ve etrafı kurulan çadırlarla bir çadır kente dönüşmüş durumda. Gerek kapı civarında barınan, gerekse yaya yada araçlarla Suriye’ye girmek yada çıkmak isteyen Suriye’liler nedeniyle Suriye sınır kapısı çok kalabalık, hareketli ve çok karışık bir görünüm arz ediyor.

SURİYE İÇİNDEKİ  KAMPLAR

İHH görevlisi arkadaş ile birlikte sınır kapısını geçtikten Halep yönünde bir miktar ilerledikten sonra İHH’nın koordinatörlüğünde tesis edilen Şehitler kampınında içinde bulunduğu çadırlardan oluşan kampların bulunduğu Kah mıntıkasına ulaşıyoruz. Sınırdan itibaren tüm mıntıka neredeyse tamamen zeytin bahçelerinden oluşan yarı engebeli bir arazi yapısına sahip.

Ulaştığımız kamp mıntıkasında bir birine komşu çadırlardan oluşan çeşitli kamplar bulunuyor ve bu mıntıkadaki çadırların sayısı hali hazırda 1500 civarında. Civarda da dağınık halde bulunan irili ufaklı kamplarda yaklaşık 1500 çadır bulunduğu ve Kah mıntıkasında 3000 civarında çadır, yani aile bulunduğu kamp yetkililerince ifade ediliyor. Kah mıntıkasındaki kamplardan, daha ileri deki Atma mıntıkasındaki kamplar çıplak gözle görülebiliyor.

İHH müşterek çalıştığı Suriye’li ve Suriye dışından yardım kuruluşları ile koordineli olarak tüm bu kamplarda bulunan savaş mağdurlarının yanı sıra, halen evlerinde barınmaya devam eden halka da imkanları çerçevesinde düzenli yardım etmeye gayret ediyor.

ŞEHİTLER VE YETİMLER KAMPI

Kah mıntıkasında İHH koordinatörlüğünde tesis edilmiş olup, şu anda 150 çadırı kurulmuş ve 150 çadırının kurulması çalışmaları devem eden Şehitler ve Yetimler Kampı özel bir öneme sahip. Bu kampta, savaşta şehit olanların eş ve çocukları barındırılıyor. Kamp adeta planlı bir yerleşim yeri gibi kurulmuş ve etrafı tellerle çevrilerek korumaya alınmış. Kampta çadırlar düzenli bir şekilde kurulduğu gibi, ihtiyaca yetecek sayıda kadınlar, erkekler, kız ve erkek çocukları için ayrı ayrı umumi tuvalet ve hamamlar yapılmış. Kuyudan sağlanan içme ve kullanma suyu, günün belli saatlerinde kontrollü olarak veriliyor. Kampın idare binasının yanı sıra, çocuk bahçesi, okul ve mescit gibi sosyal tesislerde mevcut.

Kahtaki kamp mıntıkasında tesis edilmiş bir mutfak ile yanında yeni inşaa edilmekte olan İslami ilimler okulunu ziyaret ediyoruz. Bu mutfakta civardaki 3000 çadırda yaşayan halka düzenli yemek pişirilip dağıtıldığı kamp yetkililerince ifade ediliyor. Okul henüz faaliyete geçmemiş olmakla beraber, kamp içinde elektirikçilik, oto tamirciliği gibi ihtiyaç duyulan mesleklerde teknik eğitim kurslarının faaliyette olduğu belirtiliyor.

SAVAŞ NE KADAR ZOR VE ACI OLSA DA HAYAT VE CİHAD DEVAM EDİYOR

Gerek Reyhan’lıda kira da yaşayan, gerek Suriye içinde evlerinde yada kamplarda yaşayan halkın hayat şartları gerçekten çok ağır. Bizlerin yatak odasından daha küçük çadırlarda, toz toprak ve çamur içinde, kişisel ve aile mahremiyetinden yoksun yaşayan insanlar görüyoruz dört bir yanımızda. Sınırdan geçmek için yaya yada araçları içinde sıra bekleyen insanların gölgede 40 dereceye ulaşan sıcaklıkta güneşin altında saatlerce durmalarının sıkıntısı, üzerlerine itfaiye aracıyla soğuk su sıkılmak suretiyle giderilmeye çalışılıyor.

Lakin insanların yüzlerinde beklediğimiz bir bezginlik ve endişe yerine, bir sabır ve tevekkül halini müşahade ediyoruz genelde. Kamplarda çocuklar sanki hiç savaş yaşanmamış gibi oynuyor, kadınlar o kısıtlı imkanlarda günlük ev işlerini yapmaya çalışırken, birbirlerini ziyaret edip sohbet ediyorlar. Yani savaş şartlarının ve kamp imkanlarının el verdiği ölçüde adeta rutinleşen bir hayat döngüsü sağlanmış gibi görünüyor.

Suriye topraklarında dolaştığımız mıntıka Esed güçlerinden çok önceleri temizlenmiş güvenli bir bölge. Bölgeyi kontrol eden İslami guruplara mensup silahlı ve üniformalı görevlileri ise sadece sınırın Suriye kapısında görebildik. İslami kişilik ve kimlikleri çok rahat müşahade edilen bu görevlilerde de herhangi bir bıkkınlık ve tedirginlik gözlemlenmiyor. Gayet dinç ve istekli bir şekilde görevlerini yapmaya çalıştıkları ve görevlerini bir ibadet bilinci ve duyarlılığı ile yerine getirdikleri çok rahat gözlemlenebiliyor.

SURİYE HALKINA YARDIM ASLINDA KENDİMİZE YARDIMDIR

Hülasa, savaşçılarıyla, halkıyla, yardım kuruluşlarıyla ve tüm bunlara uzaktan da olsa destek vermeye çalışanlarıyla Suriye cihadı tüm ciddiyet ve kararlılığıyla devam ediyor ve zafere kadar devam edecek gibi görünüyor inşaallah. Biz Türkiyeli Müslümanlara düşen, bu cihadda hakkın ve haklının yanında olmaya devam edip, maddi ve manevi elimizden gelen gayreti göstererek mücahidlerin ve halkın yanında durmak.

Bu desteğin en önemli veçhelerinden birinin de insani yardım faaliyetleri olduğu malum. Sadece savaş devam ettiği sürece değil, savaş bittikten sonrada bu yardımlara uzun süre ihtiyaç duyulacağı çok açık. Şu hususu da tekrar hatırlamalıyız ki, biz aslında kendimize yardım ediyor, ahiretimiz için azık hazırlıyoruz. Kefenin cebi yok demişler ama eksik demişler. Ne verirsen elinle, o gider seninle diyenler doğru söylemişler. Bu yardım faaliyetlerimiz ahirette yardımını görmek üzere kefenimizin cebine koyduğumuz gerçek sermayemiz.

İmkanı olanlarımız malıyla, olmayanlarımızsa bu faaliyetleri organize ederek ve faaliyetlere iştirak ederek bu hayra ortak olabiliriz.  Suriye halkının ve cihadın bu yardımlara çok ihtiyacı olduğu gibi, bizlerinde bu mücadele de kendimizi ortaya koymaya ihtiyacımız var. Elimizi imkanlarımız nisbetinde taşın altına koymadıkça, sadece ders ve sohbetlerle ahiret kurtuluşuna erişemeyeceğimiz gerçeği, hem ilgili Kur’an ayetlerinde, hem de peygamberimiz ve gerçek sahabesinin örnekliğiyle  çok açık olarak önümüzde duruyor.

---

YARDIM HABERİ ve FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...

 

 

Suriye Haberleri

Ahmed el-Şaraa: Türkiye her zaman Suriye'nin yanında yer aldı, bunu unutmayacağız
Hakan Fidan: Doğru tarafta yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye devrim lideri Ahmed el-Şaraa ile görüştü
İşgalci Çin’den Suriye’nin yeni yönetimine Uygur küstahlığı
Suriye'de 14 yıl sonra köyüne kavuşan Semir Akça evini mayınlarla çevrili buldu