Resullere olduğu gibi, Nebilere de itaat emredilmiştir

Abdulhakim Beyazyüz, Resul-Nebi konulu yazı dizisinin yeni bölümünde Resul için peygamber/elçi ifadesinin kullanılması ve Resullüğün devam etmesi meselesini inceliyor.

Abdulhakim Beyazyüz'ün, Resul ve Nebi arasındaki mülahazaların tartışıldığı yazısından ilk kısım şöyle:

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Yüce Allah’a hamd Resulüne selam olsun. Resul kavramıyla ilgili yazı serimizin bu yazısında da, Nebi ve Resul ile ilgili iddiaları değerlendirmeye devam edeceğiz. Yazımıza başlamadan önce bu kavram ile ilgili önceki yazımızda yer verip kritik ettiğimiz iddiaları hatırlayalım. Kritik etmeye çalıştığımız iddialar şunlardı;

1-) Resul ve Nebi sözcükleri farklı olduğundan, aralarında bir fark olmalıdır. Zira Allah boş yere farklı sözcükler kullanmaz.

2-) Nebi Allah’tan haber getiren zat anlamında kullanılmakta ve nübüvveti ifade etmekte, Resul Allah’tan gelen haberi ileten elçi anlamında kullanılmakta ve risaleti ifade etmektedir.

3-)Her Resul Nebidir, ama her Nebi Resul değildir.

4-)Resul kavramı kitap verilen elçi, Nebi ise kitap verilmeyen elçidir.

5-)Resul Allah’ın vahyini ileten kişi durumunda olduğu için, Resule itaat emredilmekte, fakat Nebiye itaat emredilmemektedir. Zira Nebi’lik salt Resullükle sınırlı değil, ayrıca insani zaafları da içermektedir. Bu nedenle  eleştiri ve düzeltmelerde Nebi ifadesi kullanılarak yapıldığını görmekteyiz.

6-)Nebi’lik sona ermiş ama Resullük devam etmektedir.

7-) Kur’an’da kullanılan Resul ve Nebi kavramları ciddi farklılıklar içerdiklerinden onları birbirlerinin yerine kullanmak ciddi bir yanlış olduğu gibi, onların yerine peygamber ve elçi gibi kavramları kullanmak da büyük bir hatadır.

Önceki yazımızda dördüncü iddiaya kadarki bölümü değerlendirmiş ve beşinci iddiaya gelmiştik. Şimdi de yüce Rabbimizden yardım dileyerek, beşinci iddiayı kritik edelim;

5-) (İddia şuydu;) Resul Allah’ın vahyini ileten kişi durumunda olduğu için, Resule itaat emredilmekte, fakat Nebiye itaat emredilmemektedir. Zira Resullük sadece Allah’ın elçiliği ile sınırlıyken, Nebi’lik pozisyonu, salt Resullükle sınırlı değildir. Nebi’lik ayrıca insani pozisyonları da içermektedir. Bu nedenle yapılan eleştiriler ve düzeltmelerde Resul değil, Nebi ifadesi kullanılmaktadır.

Yukarıya aldığımız tespitin eksik ve yanlış olduğu görüşündeyiz. Çünkü;

a-) Allahtan haber alan bir Nebi’nin, aldığı bu haberi muhataplarına iletme yükümlülüğünün olmaması veya bu haberleri/vahiyleri iletmemesi asla mümkün değildir. Nitekim Nebi ifadesinin geçtiği ve Nebi’nin muhatap alındığı bazı ayetlerde bu iletme sorumluluğunun ortaya konulduğunu görebiliyoruz:

“Ey Nebi! Hanımlarına, kızlarına ve Müminlerin kadınlarına de ki: (dışarı çıkacakları zaman) bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” 1

Yazının Devamı >>>

İslam Düşüncesi Haberleri

Felah; fıtrat ve vahiyle yeniden buluşmamızda!...
Diyanetten hatırlatma: Tüm kumarlar haramdır!
Kemalistlerin cehaleti uçsuz bucaksız saçmalama özgürlüğü sunuyor!
İ’tizâl ile itidal arasında Allah nerededir?
Mutlak kötüye karşı el-Kassam’ın özgürleştirici ribatı ve cihadı