7 Kasım 2008 tarihinde Özgür-Der Genel Merkezi tarafından hazırlanan ve farklı şehirlerden bazı İslami kuruluşların da imzasıyla kamuoyuna ilan edilen bildiri düzenin tahammülsüzlüğünün net biçimde ortaya çıkmasına vesile oldu. Son dönemlerde düşünce özgürlüğünden, sivil toplum örgütlerinin özgürce faaliyette bulunması önündeki sınırlamaların kaldırılmasından çokça söz edilmesine rağmen Kemalist resmi ideolojinin tabusal alanlarından birine dokunulduğunda verilen tepkiler baskıcı tutum ve alışkanlıklardan kolay vazgeçilmeyeceğini göstermiş oldu.
Bildirinin yayınlanmasından sonra konuyla ilgili olarak başta Özgür-Der Genel Merkezi ve Şubeleri olmak üzere imzacı tüm dernekler valiliklere bağlı birimlerce teftiş edildi. Bu şekilde bir yandan bildirinin mahiyeti konusunda uyarılar dillendirilirken, öte yandan mevzuat açısından da eksik-gedik arandı ve dolaylı yollarla baskı kurulmaya çalışıldı.
İnceleme ve soruşturmalar neticesinde Özgür-Der hakkında kapatma davası açılması ile yetinilmedi. Beykoz'da ADD, CHP ve MHP'nin ortak suç duyurusu neticesinde Beykoz Savcılığı tarafından Özgür-Der Beykoz Şubesi hakkında kovuşturma başlatıldı. Yasal mevzuata göre suç unsuru içermediği açık olan basın bildirisi ile ilgili olarak Özgür-Der Beykoz Şubesi yöneticileri 2 kez savcılığa çağrılıp ifadeleri alındı ve nihayet geçen hafta kovuşturma takipsizlik kararıyla neticelendi.
Benzeri bir takibat Isparta'da da gerçekleşti. Bildiriye imza atan İlke-Der yöneticileri önce bilgilerine başvurulmak üzere Valiliğin Dernekler birimine çağırıldılar. Ardından bununla yetinilmedi ve bu hafta başında emniyete çağırılarak ifadeleri alındı.
Bu arada imzacı derneklerden Davet-Der hakkında ise Basın Savcılığı tarafından ayrı bir soruşturma yürütüldüğü öğrenildi ve Sanayi Mahallesi'nde bulunan Davet-Der hakkındaki dosyanın Şişli Savcılığı'na intikal ettirildiği bildirildi. Davet-Der hakkında aynı konuyla ilgili geçen ay kaymakamlıkça yürütülen soruşturma neticesinde ise bir imza eksikliği nedeniyle 5.500 TL para cezası kesildi. Bu şekilde bildiriden dolayı bir suç unsuru oluşmasa da evrak eksikliği gerekçesiyle ağır cezalarla zaten dar imkanlarla faaliyet yürüten kuruluşlarımızın baskı altına alınmaya ve sindirilmeye çalışıldığı görülmekte.
HAKSÖZ-HABER