Resmi Tarih ve İdeoloji’nin Pörsümeyen Cazibesi

​​​​​​​Resmi tarih ve resmi ideoloji zihinlere, gönüllere ve iradelere ipotek koyma hakkına sahip değildir, olamaz. Yalın gerçek şudur: Atatürkçülük hukukun değil ancak Tek Parti vesayetinin, bürokratik oligarşinin Türkiye toplumuna dayattığı bir dogmadır

Kenan Alpay’ın yazısı:

Bir zamanlar medyanın da değerli görüşlerine sık sık yer verdiği istihbarat ve strateji uzmanı Graham Fuller’in yerini (hassaten 15 Temmuz’un akabinde) artık Aleksandr Dugin almış durumda. Fuller malum Amerika hesabına neyle (nüfuz casusluğuna) memur kılındıysa Dugin de Rusya hesabına aynı işle memur kılınmıştı. Ancak şimdilerde bunu konuşmanın, bu durum üzerine şüphe oluşturmanın veya bu sürecin hassasiyetini şerhler düşüp hatırlatarak kamuoyuna takdim edecek durumda değil hiç kimse.

Eskiden ama çok da uzak olmayan eskiden pek revaçta sayılan Türkiye’yi bekleyen yakın tehlike ve tehditlerin, açılım ve atılımların dökümüne dair Fuller’in öngörülerine kulak kesilme dönemi kapandı. Yeni dönemde Amerika ve NATO’nun hangi zayıf noktaları üzerinden Türkiye’yi sürekli olarak saldırı altında tutulacağı ve bunlardan kurtulmak için B planını nasıl devreye sokmamız gerektiğine dair Dugin’den detaylı tavsiyeler okuyabiliyoruz.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!