Özgecan Aslan isimli bir hanım kız, Tarsus’da bindiği bir taksinin şoförünün hayvanî arzularına, ölümü de göze alarak teslim olmaması üzerine sözkonusu alçak kişi tarafından bıçak darbeleri altında hunharca öldürülüyor. Allah rahmet eylesin.. O, insanlık şerefini korumasını bildiğini, hayatını fedâ etmeyi göze alarak gösterdi..
Ama, bu yürekler parçalayıcı alçakça canavarlığın daha başka boyutları da var..
Bu alçak kişi, -açıklanan ifadesine ve itirafına göre- arabasında taşıdığı cesed ile birlikte babasına gidiyor ve onun ve bir arkadaşının da yardımıyla uzak bir mekanda cesedi yakıyor. Bu alçaklığa, canavarlığa hangi tarafından bakılsa, hepimizi utandırması, hepimizin yüreğini dağlaması gereken bir tablo çıkıyor karşımıza.. Bir baba, velev ki kendi çocuğu da olsa, böyle bir alçaklığı yapan birisine nasıl sahib çıkar ve alçakça emeller için öldürülmüş bir genç kızın cesedini yakmaya yardımcı olabilir?
Yayınlarında, toplumu devamlı bir hayvanî titreşim zemini üzerinde tutmayı hedef edinen bazı medya organlarının, bu gibi facialardaki kendi sorumluluklarını düşünmek yerine, bu ahlâksızlığı bile bir cazgır edasıyla sahife veya ekranlarında bir tuhaf tüketime sunmaları, hırsızlık yapıp sonra da ’Hırsız vaaar!’ diye bağıranların duygu simsarlığını sergilemeleri ilginç değil mi? Ya, daha geçenlerde, bir tv. kanalından, atatürkçülüğü yaşatmak adına, inadına daha dekolte kıyafetlerle giyilmesi çağrısı yapan S. Yalçın ve U. Dündar gibi laikler biraz utanmışlar mıdır? Bu gibi alçaklıkların onların aile ferdlerinin başına gelmesi bile temenni edilmez, ama, öyle bir durumla karşılaşsalar, nasıl bir tepki verirler acaba..
Elbette tek başına birilerinin kılık kıyafeti, böyle alçaklıklar için mazeret olamaz, ama, bir takım hayvanların içindeki canavarı uyandıracak tarzda dekolte kıyafetleri ve hattâ çıplaklıkları ve pornografiyi devamlı gündemlerinde tutanların ahlâksızlıkları da bu gibi sonuçların ortaya çıkmasında etkili değil midir?
Bu gibi alçaklıklar sadece bizim toplumumuzda değil, her toplumda olur muhakkak ki.. Çünkü, her canlı gibi, insanların bünyesinde de bir ’hayvanlık’ proğramı bulunmaktadır. İnsan olan, o hayvanlığı kontrol edebildiği derecede yücelir, o hayvanlığın etkisinde kaldığı takdirde de, hayvandan da aşağı bir derekeye sürüklenir.