Reha Muhtar’ın Utanmadan Ahmet Kaya’yı Yazması mı, Sansüre Uğraması mı?

12 Şubat 1999’da Magazin Gazetecileri Derneği gecesinde Ahmet Kaya’yı linç korosunun şeflerinden Reha Muhtar'ın, Ahmet Kaya üzerinden iktidara vurmak istediği yazısı Vatan’da yayınlanmadı.

Vatan gazetesi üst yönetiminin bir yazısını sansürlemesi üzerine Reha Muhtar, 10 yıldan fazla süredir haftada 6 gün yazdığı Vatan gazetesindeki yazılarına son verdiğini açıkladı. 1999’da Ahmet Kaya’ya karşı girişilen linç korosunun şeflerinden biri olan Reha Muhtar’ın yıllar sonra Ahmet Kaya üzerinden özgürlük nidası atması ve sözde analizler yapması utanmazlığın zirvelerinden biri olması gerek.

Gazeteciler.com'dan Yakup Murat'ın haberine göre Reha Muhtar'ın, "Bugün olsa Ahmet Kaya da, gazeteciler, yazarlar ve HDP'liler gibi içeri mi alınacaktı?" ifadeleriyle kaleme aldığı yazısı özetle şöyle:

Tayyip Erdoğan; hiçbir zaman unutmadı Ahmet Kaya’nın kendisine verdiği desteği. Acaba Ahmet Kaya, bugün yaşasaydı nerede olurdu? Gazeteci bu sorunun cevabını biliyor; ama söylemek istemiyor. Mesele Ahmet Kaya’nın bugün nerede duracağı değil. Mesele; Ahmet Kaya gibi Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun ‘kanlı coğrafyasında’, ‘Kürt kimliğini unutmamakla, terör örgütlerinin kanlı çehresi arasında sıkışan, her an emperyalizmin aktörü haline getirilmesi için yalnızlıklarında sıkışan yüreklerine’ Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sıcak yüreğini ardına kadar açmak, dost elini uzatmaktır. Ahmet Kaya’nın anısına saygı adına; HDP’li milletvekilleri, HDP’den yana gazeteci, yazarlar; Cumhuriyet gazetesi yazarları; FETÖ örgütüne üye olmadığı halde ‘destek yazısı yazdığı gerekçesiyle suçlanan tüm yazarlar’ özgür olmalı. Bu Vatan bizim, bu memleket hepimizin.

İnandığı 'devlet'i onu arkadan mı hançerliyordu?

ABD, tam o günlerde; PKK lideri Apo’yu Türkiye’ye vermiş; Fethullah Gülen’in ‘ilticasına ise yeşil ışık’ yakmıştı. Apo’nun Türkiye’ye iade edileceği günlerden sadece kısa bir süre önce “Kürt sorununa duyarlı, Kürt kökenli sanatçı’ Ahmet Kaya’ya, Magazin Gazetecileri Derneği’nin Oscar Ödül Töreni gecesinde; söylediği sözlerden dolayı ‘çatal bıçak’ fırlatarak, onu itibarsızlaştırmaya, ‘Apo’nun Türkiye’ye iade edileceği günlere ‘zemin hazırlamaya’ yönelmişlerdi. Apo Türkiye’ye iade ediliyordu. Gün, “PKK ve ona sempatizanı veya yanlısı ‘sanatçı, gazeteci yazarlar’ın ‘itibarsızlaştırılması’ günüydü. Plan eksiksiz uygulandı. Ahmet Kaya ne olduğunu anlayamadı. İnandığı ‘Devlet’i onu arkadan mı hançerliyordu? Bilemedi o günlerde.

Bugün olsa Ahmet Kaya da, gazeteciler, yazarlar ve HDP'liler gibi içeri mi alınacaktı?

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!