Referanduma hayır diyorum çünki!

Abdurrahman Dilipak

Bu bir ironi yazısıdır..

İnternette gönderilen bir mesajı biraz daha zenginleştirerek sizinle paylaşmak istedim..
Aslında “Hayır”cılar, kendilerini anti tez olarak gördüklerinden, mesela neye, niçin “hayır” dedikleri üzerinden bir akıl yürütmüyorlar.. “Evet” diyenler bu anlamda neye evet dediklerini daha fazla biliyorlar.. “Hayır” diyenler, “Evet” diyenlerin “Evet”ine hayır diyor sadece.. Yani onlar “evet” dedikleri için ben “hayır” diyorum gibi bir mantıksızlık sözkonusu..
Bazan sözün maksadını anlamak için “mefhum-u muhalifine de bakmak gerekir.. Tabii sözü söyleyenin kasdı ile o sözü dinleyenin o sözden anladığı şey de farklı olabilir. Onun için eskiler, bir söz “efradına cami, ağyarına mani olmalıdır” demişlerdir.
Anayasa değişikliğinin getirdiği yeniliklere bir bakalım. Mesela Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı? Buna kim niçin karşı çıkar..
HSYK’nın ya da AYM’nin yapılandırılmasına kim niçin karşı çıkar.. Böyle olmayacaksa mesela nasıl olması gerekiyor. Bunun dünyadaki örnekleri nasıl..
Birileri “askeri vesayet”e karşı çıkmıyor ama, yasama yetkisini yapan, yürütmeyi tayin eden ve denetleme yapan iradenin bu konudaki rolüne karşı çıkıyor..
Mesela darbecilerden hesap sorulmasına kim niçin karşı çıkar..
Muhalefet AK Parti ve Erdoğan üzerinden Anayasa eleştirisi yapıyor. Bu nasıl bir akıldır..
Herkes parti kapatmalarından şikayetçi, ama birileri parti kapatmayı zorlaştıran ve bunu evrensel hukuk standartları ile yeniden çerçevelendiren bir düzenlemeye karşı çıkıyor..
Yani bir kişi dilediği zaman kes yapıştır dava açsın, sonra da 7 kişi el kaldırsın ve bir parti kapatılsın. Bunu mu istiyorsunuz?
Bir arkadaş; Afyonkarahisar’dan (A. C. Özkul) mail atmış, “12 EYLÜL’DE YAPILACAK OLAN REFERANDUMA HAYIR DİYORUM ÇÜNKÜ SEBEPLERİM VAR” diyor.
Sıralamış:
-1)Ben postal yalamak istiyorum, Jandarma dipçiği istiyorum..
-2)Askerin bir gece ansızın yönetime el koyduk demesini heyecanla bekliyorum.
-3)Evimden hiçbir izin belgesi olmadan annemin babamın önünde -olursa-çocuklarımın önünde yaka paça götürülmek istiyorum,
-4)Özgürlük bizim neyimize, demokrasi bizim neyimize, hak-eşitlik bizim neyimize bize askeri monarşi fazla bile,
-5)“Güçlü ordu güçlü Türkiye” sözü anlamsız.. Güçlü ordu yeter. “Orduya sadakat şerefimizdir” nitekim..
-6)Evimi basanların yıllarca emek harcayıp biriktirdiğim kitaplarımı alıp götürmesini istiyorum,
-7)Hapishanelere sokulup çeşitli işkenceler görmek istiyorum,
-8)Vesayet rejimini devam ettireceğiz kardeşim,
-9)Yargıtay ve HSYK’nın al gülüm ver gülüm oyununu kimse bozamaz.. bozdurmayız,
-10)Halka “Bidon kafalı”, “Göbeğini kaşıyan adam” diyenlerin sonuna kadar arkasındayım,
-11)Gerekirse Ergenokun’un savcısı oluruz.
-12)11>411.. matematiğe bu kural eklenmeli.. 11 tane veya o civarda anayasa mahkemesi üyesi 411 milletvekilinden üstündür kardeşim.. var mı yani diyeceğiniz.
-13)Ergenekon haberlerini yapan gazetelere binlerce dava açılacak tabii.. basın özgürlüğü de neymiş.. Asker bi gelsin daha da fena yapıcaz o gazeteleri!..
Daha fazla yazarmış ama eli titremeye başlamış.. Vatandaşın asabı bozuluyor..
Faili meçhuller olmalı ki, rejim düşmanlarına fırsat verilmesin. Mahkeme ile olmuyor bu işler. Sallandıracaksın birkaçını bak nasıl sütliman oluyor ortalık.. Osman Can’ın, HSYK’nın faili meçhullerin bu kadar kolay gerçekleşmesinin sorumlusu olduğunu söylemesi önemli.. Bu referandum, HSYK’nın yapısını değiştirerek bu yolu tıkıyor. O zaman rejim düşmanları ile kim nasıl mücadele edecek..
Aslında açık oy gizli tasnif. Tek parti olsun, milletvekili sayısı 300 yeter de artar bile. Seçimler on yılda bir yapılsın.. Avukata, savcıya ne gerek var.. Temyize de gerek yok.. Verilen karar kanun hükmünde sayılsın ve hapishane yerine mahkûmlar maden ocaklarına, kömür ocaklarına gönderilsin..
Demokrasi neymiş, atın gitsin.. Bu kadar dernek israf kardeşim. ADD, ÇYDD yeter de artar bile. Kızılay bile ADD’ye bağlanmalı. Bir de THK kalsın yeter. Özel mağazalar, marketler OYAK’a bağlansın. Onlar bu işi daha iyi yapar.. YÖK kalksın, CHP TTK (Türk Tarih Kurumu değil, Tevhid-i Tedrisat Komisyonu) kurulsun, bütün üniversiteler oraya bağlansın..
Ve tabii dinde reform şart.. Dini vakıfların tümü ADD lokali yapılsın. İrtica ile mücadele istila ile mücadeleden daha zor ve elzem bir hadisedir nitekim!. Diyanet de ADD’ye bağlansın ve ADD’ye bütçeden pay ayrılsın..
Kahraman ordumuzun kahraman evlatlarının rejimi koruma ve kollama konusundaki kararlılıklarını gölgeleyecek bütün düzenlemelere hayır.. Daha dün, 28 Şubat’ta Erbakan’ın istifa etmemesi halinde kendisini yumruklayacak teğmenin moralini bozmaya kimsenin hakkı yok.. Vatan ve millet için Akşener’i kazığa oturtmak isteyen paşamıza kim ne diyebilir.. Eğer öyle yapılması gerekiyorsa, öyle yapılır, bunu onlardan daha iyi kim bilebilir.. Birilerinin üstüne vazife olmayan konularda ahkam kesmeye hakkı yok. Olmamalı! (Benim kafama takılan soru, Akşener’in bu oylamada oyunun renginin ne olacağı. O da evet der mi? Derse Bahçeli de onu partiden ihraç eder mi?) Gerekirse celladını bile alkışlayacaksın hemşehrim! “Devlet” öyle istiyorsa, ağzın kan çanağına da dönse, kızılcık şerbeti içtim diyeceksin. “Devlet terbiyesi” böyle bir şeydir icabında!
Bütün bunların olmasını isteyenler haydi sandığa.
Gün bugündür. Basın mührü o zaman “Hayır”a!
“Hayır” demek için kimin başka ne gerekçesi olabilir ki!
Selâm ve dua ile.

VAKİT