Reddi hakim; ya da “Beni tahliye etmeyin” dilekçesi!

Ali İhsan Karahasanoğlu

“Akılsız başın cezasını ayaklar çeker” diye güzel bir atasözümüz var..

Mahkemeden akılsızca taleplerde bulunmanın ceremesini de, sanıklar çekiyorlar..

Kimden bahsediyorum?

Dünkü Ahmet Şık-Nedim Şener eksenli Odatv davasından..

9 aydır duruşma bekleyen, taaa Avrupa’lardan bir uçak dolusu şakşakçıyı Türkiye’ye getirip kamuoyu oluşturmaya çalışan gazeteci ünvanlı toplum mühendisleri, ne yapmışlar biliyor musunuz?

Tam duruşma günü, “reddi hakim” talebinde bulunmuşlar.

Yani geçenlerde Başbakanımız Time dergisi için, “O fotoğrafı bulmak için çok eziyet çektiler herhalde” demişti ya..

Şimdi Odatv sanıkları da, bu talepte bulunmak için çok düşünmüş, haftalarca kafa yormuş olmalılar..

Çok kafa yormuşlardır ama..

İçlerinde hukuk bilgisi olan tek bir kişi bile yokmuş anlaşılan..

Hani bilmiyorlarsa, bir ceza mahkemesinin yeni işe başlayan mübaşirine sorsalardı, “Biz ilk duruşmada, reddi hakim talebinde bulunmak istiyoruz. Ne olur?” deselerdi..

Olacakları, mübaşir onlara kestirmeden anlatırdı..

“Bak abicim.. Sen şimdi reddi hakim talebinde bulunacaksın. Hakim bunu bir üst mahkemeye incelenmek üzere gönderecek. Üst mahkeme dediğime bakma, o da bunun gibi aynı seviyede bir mahkeme. Çok ciddi bir gerekçen yoksa, büyük ihtimalle reddedilecek. Bu da sana asgarisinden 1-2 aya malolacak. Sen davayı uzatmak istiyorsan, o talebi yap. Ama sizin davada bir sürü tutuklu var.. Sanıklar cezaevinde iken, reddi hakim talebinde bulunmak akıllı işi değildir.. Siz, ‘bir an önce dava başlasın, yürüsün, karar çıksın’ istiyorsanız.. Hele hele tutuklu iseniz, bir an önce ifadelerin alınıp, delillerin toplanmasını ve akabinde de tahliye kararı verilmesini istiyorsanız.. Aman gözünüzü seveyim.. Reddi hakim falan karıştırıp, kendi kuyunuzu kendiniz kazmayın abiler..”

Mübaşir bunları anlatırdı da..

Ne hikmetse, avukatları bir yana, sanıkların bile birçoğu ya hukuk mezunu, ya hukuk öğrencisi olan Odatv davasının tutukluları, bu ihtimali düşünmemişler..

Ve... Dünkü ilk duruşmada, kör gözüne parmak kabilinden, tutmuş reddi hakim talebinde bulunmuşlar..

Hani ciddi ve makul bir gerekçeleri olsa..

Diyeceğim ki, “Reddi hakim de bir hak arama metodudur. Ne yapsınlar, kendilerine karşı açıkça düşmanlık yapan bir heyete teslim mi olsunlar?”

Yok canım, reddi hakim talebinde, gösterdikleri ciddi bir gerekçe de yok..

Kıldan tüyden iddialar..

“Daha önceki internet sitemizde, bu hakim için haber yapmıştık” da.. “Sonra o haber sebebi ile bize kamu davası açılmıştı” da..

Bu kafayla reddi hakim talebinde bulunacaktınız da, aylardır neyi beklediniz ki beyler?..

İddianame kabulü ile birlikte, heyet belirlenir belirlenmez verseydiniz ya, “reddi hakim” dilekçenizi..

Niye beklediniz duruşmayı?..

Duruşmadan bir ay önce verirdiniz “reddi hakim” dilekçenizi... Yargılamayı sekteye uğratmadan, duruşmaya kadar rahat rahat çözümlenirdi o talebiniz..

Ama olur mu?...

Beyefendiler şov yapacaklar..

Mahkemeye, “taraflıdır” gölgesi düşürmeye çalışacaklar.

Bunun için de en güzel zaman dilimi, dikkatlerin odaklandığı, ilk duruşma günü..

Varsın, cezaevinde kalma süresi, sırf bu talep yüzünden 1-1.5 ay daha uzasın..

Varsın, “yargılamanın uzunluğu itirazları”na, reddi hakim talebi ile bir uzatma daha eklensin..

Dışarıda bu işin istismarını yapacak Doğan medyası var..

Yatsın Nedim, yatsın Ahmet..

Hiç sorun değil.

Onlar haber anonslayacaklar: “9 aydır cezaevinde olan gazeteciler, dünkü ilk duruşmada...”

Haydi söylesenize, devamını da söylesenize: “İlk duruşmada, büyük bir oyunun figüranı konumuna düşürülen gazeteciler, reddi hakim talebinde bulundular. Sırf bu talep sebebi ile, duruşma yapılamadı ve 26 Aralık tarihine ertelendi.. Ahmet Şık ve Nedim Şener, cezaevinden geldikleri gibi geri döndüler. İfade bile veremediler..”

Onlar ifade veremediler. Çünkü vermek istemediler..

“Bizim cezaevindeki yerimiz iyi. Biraz daha burada kalalım” dediler.

Başka izahı yok, bu “reddi hakim dilekçesi”nin..

Varsa izah edebilen, anlatsın..

Ki; biz de öğrenelim, 9 ayda gelen duruşma gününde, davayı uzatma amaçlı dilekçenin ne anlama geldiğini..

YENİ AKİT