HAKSÖZ HABER
Ramazan ayı ve oruç, Müslümanların dünya üzerindeki en bilinen özelliklerinden. Ramazan’ın oluşturduğu atmosfer kültürel, siyasal birçok konuda devasa bir gelenek oluşturmuş.
Yıllar boyuna inşa edilen bu gelenek infak ve yardımlaşma başta olmak üzere İslam’ın ayırt edici vasıflarını da ortaya çıkartıyor. Ramazan ayı aynı zamanda Kitab-ı Kerim’in inzal olmaya başladığı Kadir Gecesi’ni de muhtevasında barındırması sebebiyle Müslüman tahayyülde daha da önemli bir yerde duruyor.
İşin özünde Hac ve Ramazan eğer ki layıkıyla yerine getirilseler Müslümanların modern dünyada yaşadıkları problemlere dönük esaslı çözüm önerileri de ortaya çıkartılabilecektir. Bu iki husus da Müslümanların birliğini ve tarih boyunca taşıyıcısı oldukları değerleri hatırlatacak birçok imkanı içerisinde barındırıyor.
Ancak ne üzücüdür ki bir zamandır içerisinde bulunduğumuz hikmetten ve hassasiyetten uzak halimiz, Ramazan’ı da gerçek anlamda tahkik etmemizi imkansız hale getiriyor. Tezekkür ve tedebbür ayı olan Ramazan’ı sığ, fasit hiçbir yaraya merhem olmayan tartışmalar ile geçiriyoruz.
Sahurun saatinden orucu bozan şeylere kadar oldukça komik ve anlamsız tartışmalar, Ramazan ayını anlamından ve tarihi derinliğinden soyutlayarak diğerlerinden farksız hale getiriyor. Müslümanların 'Kitab ve hikmet verilmiş' bir Resul’ün (s.a.v) ümmeti olduklarını tekrar hatırlayıp malayani, boş tartışmalardan uzak durması gerekmektedir.
Özellikle bu tarz konuların TV ve sosyal medyada tartışılması İslam düşmanlarını sevindiren lakayt bir zeminin oluşmasını sağlamaktadır. İslam düşmanlarını sevindirmek Müslüman işi olmamalıdır. Bu sebeple -bizler de dahil olmak üzere- her birisi farklı cemaat veya gruplardan kardeşlik hukuku ile birbirimizden sorumlu olduğumuz kardeşlerimize bu tarz tartışmalardan uzak durma tavsiyesinde bulunuyoruz. Bizler de aynı hataya düşersek bizleri de uyarmalarını onlardan rica ediyoruz.
Rabbimiz, mübarek Ramazan ayını ümmetin kurtuluşuna vesile kıl! Kardeşliğimizi daim kıl! Bizleri senin yolunda kurşunla perçinleştirilmiş saflar halinde mücadele eden bir ümmet eyle. Gönüllerin dargınlığından, zihinlerin bulanıklığından sana sığınıyoruz. Üzerimizdeki cahili kuşatmayı kaldır. Aramızdaki muhabbet bağını güçlendir. Hastalarımıza şifa ver, dertlilerimize deva ver! Amin!
Mehmet Görmez Hoca’nın ihtilaf ahlakı hakkındaki hatırlatmalarına bakılabilir: