Yeni Şafak gazetesinde yer verilen konuyla ilgili haberde şunlar kaydedildi:
Rakka'da son günlerde 3 toplu mezar bulundu. Mezarlardan 1236 tane kadın ve çocuk cesedi bulundu. Cesetlerin ait olduğu kişilerin, ABD öncülüğündeki koalisyon ülkelerinin DEAŞ bahanesiyle Rakka'ya düzenlediği saldırılarda öldürüldüğü düşünülüyor.
Rakka Sivil Konseyi'ne bağlı Rakka Yeniden Yapılanma Komitesi'nin sosyal medya hesabından paylaşılan fotoğraflarda, savunma ekiplerinin yeni bulunan toplu mezarlardan cesetleri çıkarmaya çalıştığı görülüyor.
نحو 1236 جثة انتشلها #فريق_الاستجابة_الأولية حتى اللحظة من 3 مقابر جماعية اكتشفj في #الرقة.. هذا عدا عن الجثث المدفونة تحت أنقاض المنازل وفي أماكن لم يتم التعرف عليها بعد..
— Raqqa Reconstruction Committee (@RaqqaRc) 16 Temmuz 2018
تفاصيل أكثر في هذا الـ #فيديو#لجنة_إعادة_الأعمار #مجلس_الرقة_المدني pic.twitter.com/d0ergJ1v9K
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyonun, Suriye'nin Rakka ilindeki hava saldırılarında sivillere zarar vermemek için yeterince önlem almadığını, sivil kayıpların sorumluluğunu üstlenmediğini ve olayların incelenmesi için yeterli çaba göstermediğini açıklamıştı.
UAÖ'nün internet sitesinde "Suriye: ABD Öncülüğündeki Koalisyonun Rakka'daki Sivil Kayıpları Raporlamasındaki Kusurlar" başlıklı yazılı açıklama yayımlandı.
Açıklamada, aylık sivil kayıplar raporu yayınlayan koalisyonun, insan hakları kuruluşlarının iddialarını "güvenilmez" olarak nitelendirdiği, iddiaların peşine düşmediği ve ek araştırmalar yapmadığı vurgulandı.
Koalisyonun 40'tan fazla sivilin öldürüldüğü Mansura/Rakka'daki okul saldırısındaki sorumluluğunu ancak Haziran 2018'de kabul ettiğine işaret edilen açıklamada, insan hakları kuruluşlarının saldırıyı Mart 2017'de rapor ettiği anımsatıldı.
İngiltere, mart ayında bir sivili öldürdüğü saldırıyı itiraf etti. 2014'ten bu yana Irak ve Suriye'de düzenlediği saldırılar boyunca ilk itirafıydı bu.
Ayrıca İngiltere'nin, Uluslararası Af Örgütünün, saldırıların lokasyonunu ile sivillere zarar verilmemesi için alınan önlemleri paylaşma talebini geri çevirdiği belirtilen açıklamada, koalisyonun incelemelerinde "olay yeri gezileri, tanıklarla röportajlar" gibi unsurlara yer vermediğinin altı çizildi.
Açıklamada, UAÖ'nün Rakka ve Musul'da sivil katliamların tanıklarıyla röportaj yaptığı ve bu sırada koalisyonun yüzlerce tanıktan hiçbiriyle görüşmediğinin öğrenildiği bildirildi.
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
Koalisyonun Rakka ve Musul'da olay yeri incelemesi ile tanıklarla röportajlar yapmaması için hiçbir sebebi yok.
İkisi de şimdi koalisyon ortaklarının tam kontrolü altında. Ne yazık ki bugüne kadar koalisyonun Rakka ve Musul operasyonlarındaki saldırılarıyla ilgili raporlaması yetersizdi. Koalisyon, sivillere verilen zararı en aza indirmek için mümkün olan tüm önlemlerin alındığını sık sık tekrarlıyor. Buna rağmen (saldırılardan önce ve sonra) hedeflerin sivil olmadığını doğrulamak ve hedeflerin yakınındaki sivillere zarar vermemek için alınan önlemlerle ilgili bilgi paylaşmadı. Hedef gözetimi, doğrulama metodolojisi ve silahların seçimi konusu da karanlık. Koalisyon uluslararası hukukla ilgili tüm zorunluluklara bağlı kaldıysa şeffaf davranması gerek."
YPG/PKK'nın DEAŞ'la anlaşması
Koalisyonun ortağı YPG/PKK'nın DEAŞ ile yaptığı tahliye anlaşmasına da değinilen açıklamaya şöyle devam edildi:
"(Koalisyon anlaşmaya göz yummadığını iddia etse de) Çatışmanın hava gücü ve uzun menzilli toplara sahip tek ortağı olarak ancak koalisyon, DEAŞ savaşçılarına şehirden güvenli çıkış imkanı tanımış olabilir. Uluslararası Af Örgütünün edindiği bilgilere göre, koalisyon temsilcileri anlaşma yapılırken oradaydı. Anlaşma ayrıca anlaşmadan saatler ve günler önce yapılan ve birçok sivili öldüren saldırıların askeri gerekliliğinin de sorgulanmasına yol açıyor. "
Uluslararası Af Örgütü, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun Haziran 2017-Ekim 2017'deki Rakka operasyonunu yönelik de 5 Haziran'da bir rapor yayınlamıştı. Raporda, koalisyonun Rakka operasyonu sırasında sivil kayıplara neden olduğu belirtilerek, ABD, Fransa ve İngiltere'ye "sivil kayıpları ve kentteki yıkımın boyutunu itiraf etme" çağrısında bulunulmuştu.
Bir dönem DEAŞ'ın "kalesi" olan Rakka, Ekim 2017'de ABD'nin hava desteğiyle YPG/PKK'nın eline geçmişti.