Yaklaşan seçimlerin iyice ısındırdığı siyaset sahnesi garip ve pespaye tartışmaların zemini olmaya devam ediyor. Paçalarından çelişki ve tutarsızlık akanlar beylik laflar ederek milleti kendilerine güldürmeyi sürdürüyor. Cumhurbaşkanı adayı olmak için belirlenen imza sayısını alacak kadar bile sine-i millette karşılığı olmayanlar millet adına hayali misyonlar üstlenerek ahkam kesiyorlar.
Pragmatist zeminde o ittifaktan bu ittifaka mekik dokuyanlardan kendilerinde neredeyse omurga kalmamışların karşıt ittifaklara yakınlaşanlara yönelik giriştiği omurgasızlık eleştirileri gülünç oluyor. Hele bir de rakiplerini tutarlılık testine tabi tutanlar var ki kendilerinde tutarlılığın zerresi yok!
Ahmet Şık isimli zavallının çıkışı da bu meyanda son bir örnek olarak öne çıkıyor.
Fatih Erbakan liderliğindeki Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’yla gelgitli ilişkilerinden sonra nihayet ittifaka dahil olmasını hazmedemeyen Ahmet Şık, konuyu evire çevire Siyasal İslam eleştirisine getirmiş ve tutarsızlık eleştirisinde bulunmuş. Oysa İslamcılık ve ideolojik tutarlılık eleştirisini yapma noktasında Ahmet Şık olsa olsa söz söyleyebilecek en son kişi olabilir. Cumhur İttifakı ve dolayısıyla Fatih Erbakan’ın İslamcılığın neresine düştüğü, bunu temsil pozisyonunda olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu ama Ahmet Şık ve benzerlerinde ideolojik tutarlılığın zerresinin olmadığı çok açık. İçeride Kemalizm’in kucağında siyaset yapan dışarıda ise Suriye’de olduğu gibi Amerikan emperyalizminin beslemesi varoluş gösteren zavallıların Siyasal İslam eleştirisinde bulunması ve rakiplerini tutarlılık testine tabi tutması çok komik.
Siyasal İslam omurgasızlığına ilk kez tanık olmuyoruz. https://t.co/b48MvrzHwB
— ahmet şık (@sahmetsahmet) March 24, 2023