Raid El-Attar: Üç İdam Cezası Alan Mücahid

Siyonist İsrail tarafından gerçekleştirilen suikastle şehid olan Raid el-Attar'a 9 ay sonra Sisi cuntasının mahkemesi idam kararı verdi.

HAKSÖZ HABER

Siyonist İsrail tarafından 21 Ağustos 2014 tarihinde gerçekleştirilen suikastle şehadet şerbeti içen Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin El-Kassam tugayları komutanlarından Raid el-Attar'a 9 ay sonra Sisi cuntasının mahkemesi idam kararı verdi.

Ahbar Gazetesi İzzeddin El-Kassam komutanlarından Şehit Raid el-Attar'ın mücadelesini yazdı.

Şehid Raid el-Attar, Kassam tugaylarının ikinci neslinin ileri gelenlerinden kabul ediliyor.

Attar’ı daha iyi anlamak için Kassam tugaylarının tarihine bakmak gerekir.

Kassam’ı üç nesle ayırmak mümkün. Birinci nesil olan kurucu nesil, silah ve tecrübe eksikliğini çok yaşadı. Karşısında da silah v eğitim açısından dünyaca üst düzey kabul edilen İsrail rejimi vardı. Bu nesil, birinci İntifada’dan birkaç sene başlayıp 194 yılındaki Oslo ittifakına kadar devam eder.

İkinci nesil, birinciden daha zor ve karmaşıktı. Silah ve tecrübe eksikliği gibi eski şartlar devam etmekle beraber Filistin yönetimine bağlı güvenlik güçleri tugayların peşine düşmeye başladı. 1996 yılında israillli bir yetkili, “Filistin yönetimi, İsrail’in 20 senede toplayamadığı bilgileri 8 ayda toplamayı başardı.” İtirafında bulunmuştu. İşte Attar, bu ikinci nesilde yer alıyordu.

Attar’ın bu işe başlaması, çok mütevazi olmuştu. Filistin yönetimine bağlı mahkeme, yasak silahlarla eğitim yaptığı gerekçesiyle Attar’ı 1995 yılında iki yıl hapis cezasına çarptırdı. (Oslo ittifakı, meşru silahın sadece İsrail ve Filistin yönetiminin elinde olduğunu öngörüyordu.)

Attar’ın ismi, 1999 yılında Filistin Yönetiminden bir subayın onu tutuklamaya çalışması sırasında öldürülmesi ile daha da duyuldu. Attar’a bu olaydan dolayı idam cezası verildi. Bu karar, Refah kentinde çok şiddetli gösterilere neden olmuş ve gösteriler sırasında iki genç öldürülmüştü. İşte bu noktada İsrail’in “Filistinlilerin birbirlerini öldürmesi” planı devreye girdi.

Günler sonra İsrail’in ikinci İntifada sırasında güvenlik birimlerinin yerlerini hedef almasıyla birlikte Attar hapisten çıkmayı başardı. Yaşadığı olaylar onu olgunlaştırmış ve tecrübeli hale getirmişti. Özellikle de Aksa intifasında direnişin kalitesini arttırmasında rol alması, Kassam gençleri arasında popüler olmasına sebep oldu.

Kassam tugayları, 1996’daki İntifadadan sonra yapısını daha öncesinden farklı olarak yeniden kurmasını gerektirecek büyük darbeler aldı. Daha önce yapılan hataları dikkate alarak silahlı mücadelenin devam etmesi için ehliyetli gençlerin eğitilmesi zarureti hasıl oldu. Attar ve arkadaşları da yüksek seviyede bir başarı ile bunu uygulamaya koydular. Temel olarak Hizbullah’ın tecrübesini Gazze’ye taşıdılar.

Buna rağmen Attar’ın gerçek rolü, Kassam savaşçılarının dördüncü neslinde daha çok ortaya çıkacaktı. Bu nesil, 2008 yılında Filistin içindeki bölünme ve İsrail’in Gazze’ye saldırmasıyla başladı. Bu nesil, Suriye ve İran’dan gelen eğitmenler vasıtasıyla askeri eğitim, istihbarat toplama vb konularda kaliteli bir eğitim aldı. Bununla birlikte Gazze’de eski Kassam tugaylarının komutanı olan Salah Şehhade’nin adını taşıyan askeri bir okul da kuruldu. Attar, bu konuda önemli bir ol oynadı.

Atar ve başta Ahmed el-Ca’’beri olmak üzere arkadaşları bu biriken derslerin hasadının alınmasına öncülük ettiler. Bu hasadın ilk deneme yeri 200 savaşıydı. Kassam bu esnada eğitimini daha tamamlamamıştı.

Gerçekten de bu nesil, Gşlat Şalit takasında maharetini ortaya koydu. Attar, Şalit’in kaçırılması, beş sene boyunca saklı tutulması ve nihayetinde tutulduğu yerden çıkarılıp takasta kullanılmasında en önemli rolü oynamıştı.

Kendisini tanıyanlardan birisi şöyle diyordu: Attar, Kassam gençleri arasında çok popülerdi. Kendisi, İsrail tarafından en çok aranana adam olmasına ve 4 defa suikast denemesine maruz kalmasına rağmen gençlerin eğitimlerine bizzat öncülük etti.

Atar aynı zamanda elit grubun eğitilmesini de kontrol ediyordu. Atar, bu grubun asker kaçırması için özel eğitim almasını sağladı. Bu eğitimler içerisinde İbranice öğrenmek, kablosuz iletişim, askerlerin bedeninde olabilecek takip cihazlarından kurtulmak, kaçırılacak askerlerin batı kökenli olmasına dikkat etmek gibi eğitimler vardı.

2014 yılında savaşçılar, düzenli ordu birliklerini aratmayacak başarılar gösterdiler. İsrail ordusu komutanları da “sekizinci savaş” adını verdikleri savaşta bunu itiraf etiler.

Atar, savaşçılara “daha fazla asker kaçırın” emrini vermişti. Kaynaklar, Attar’ın İsrailli asker Hedar Golden’ın kaçırılmasına öncülük ettiğini belirtiyorlar. Attar, Golden’ı kaçıran birliği tebrik etmek için saklandığı yerden çıkınca İsrail tarafından fark edildi ve diğer üç Kassam yöneticisi ile birlikte suikaste uğradı.

Şehadetinin üzerinden dokuz ay geçmesine rağmen Attar’ın hikayesi hala bitmedi. Geçen cumartesi günü Attar’a idam cezası verildi. Böylece bu hakkında verilen üçüncü idam cezası oldu. İsrail, resmi olarak idam cezasını uygulamasa da suikast operasyonlarının gayrı resmi idam cezası olmasını göz önüne aldığımızda Attar’ın hikayesine yeni satırlar eklenmiş oluyor.

İlgili Haberler:

Kassam Tugaylarının Önde Gelen 3 Lideri Şehit Oldu

Şehit Komutanların Cenaze Törenine Binlerce Filistinli Katıldı

Biyografiler Haberleri

Muslih bildiklerimizden Şeyho Duman ve mirası
"Afiye Sıddıki'ye yönelik Amerikan zulmü sürüyor"
İşgal rejimi Gazze kuzeyinde 20 günde 770 kişiyi katletti
Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu Başkanı Mehmet Doğan vefat etti
İşgalci İsrail’in kabusu Yahya Sinvar kimdir?