İran’ın Cürümlerini ‘İsrail Nefreti’yle Perdelemek
Kenan Alpay
‘Mevzubahis olan vatandır’ dedikten sonra nasılsa akan sular durur. ‘Türkiye'nin güvenliği ve istikbali’ adına diskurlar çekenler ne kadar tutarsız ve samimiyetsiz olursa olsun yanına yamacına epeyce müşteri toplar kolayca. Siyaseti de toplumu da kolayca tavlamanın, sazan gibi avlamanın tipik göstergeleridir bu iğreti ve iğrenç varyeteler. Ancak hızla yaygınlaşıp bulaşabilen sinsi bir virüs gibi en kritik anlarda ölümcül bir tuzak olarak karşınıza dikilebilir.
Kimileri İsrail’e olan aşkını eskiden İran, Hizbullah, Taliban nefretiyle perdelemeye çalışarak ‘analiz’ yapardı. Şimdilerdeyse aynı yöntemle başka birileri sahneye çıkmış durumda. Dikkat çekmemek üzere azami gayret sarf ederek bu kez de İran’a olan aşkını perdelemek üzere İsrail ve Suudi Arabistan nefreti daha fazla devreye sokularak ‘analiz’ pazarlanıyor piyasaya. Eksik olmasınlar, Türkiye’yi İran’la karşı karşıya getirmek isteyen İsrail ve Suudi Arabistan’ın kurduğu tuzaklara, Amerika’nın çıkarmak istediği Şii-Sünni savaşına karşı adeta ‘erken uyarı sistemi’ gibi çalışıyorlar bahsi geçen çevreler.