Radyo Selam Dinleyicilerinden Suriye Okuluna Destek Ziyareti

Radyo Selam dinleyicileri Suriye okulunu ziyaret etti.

Diyarbakır 95.0 ve internet ortamında selamradyo.com’dan dinlenen Radyo Selam’dan yapılan çağrı üzerine Diyarbakır’da Özgür-der, Özgür Eğitim-Sen ve Islah Hareketi Derneğinin çabalarıyla açılan Suriye Okulu, öğretmenleri ve öğrencileri dinleyiciler tarafından ziyaret edildi.

Yaklaşık yediyüze yakın öğrenci kaydı olmasına rağmen servis taşıtı sıkıntısı olmasından dolayı şuan için üçyüz öğrencisi bulunan Suriye Okulunun bir nebze de olsun servis sıkıntısını (aylık ücret binyediyüz tl)  giderebilmek için yapılan çağrı üzerine, dinleyiciler tarafından bir haftada toplanan binyediyüz tl’lik tutar yine dinleyiciler tarafından Suriye Okulunun idarecilerine teslim edildi.

Ardından okulun koordinatörü Diyarbakır Özgür-Eğitim-Sen sözcüsü Tuncay Yerlikaya’dan okul ile alakalı genel bir değerlendirme alan dinleyiciler, daha sonra iki gruba ayrılarak bayanlar Suriyeli bayan öğretmenler, erkekler ise yine Suriyeli olan erkek öğretmenler ile sohbet ettikten kısa bir müddet sonra en kısa sürede tekrardan görüşmek üzere okuldan ayrıldılar. 

Ahmet Maruf Demir’in konuyla alakalı yazısı…

Burada Bir Okul Var, Yakında!

Burada bir okul var. Hem de çok yakında. Tam da başucumuzda, elimizin altında, burnumuzun dibinde deyimlerine mahzar olan bir okul!

Bu konuya tekrar döneceğiz.

Fakat, belki ölü toprağı serpilmiştir ruhlarımızın üstüne deyip, onları biraz silkeleyip, düşüncelerimizi tazelemek için şöyle kısaca bir geçmişten bugüne gelmek istiyoruz. Tam dört yıldır her türlü zulmü görmüş, ölümlerin her çeşidini yaşamış Suriye’nin mazlum ve mağdur halkından kaçanların, kurtulanların kendilerine sığınabileceği halklara sahip bu topraklar hamdolsun! Ve maalesef hepimizin de bildiği gibi savaşlarda her zaman her türlü zorluğun en ağırını, acının en katmerlisini çocuklar çeker.

Suriye savaşında da bu durum değişmedi ve yine aynı sıkıntıları hep çocuklar çekti. İster konvansiyonel silahlar ile olsun ister kimyasal silahlar ile olsun öldürülenlerin çoğu yine hep çocuklar oldu. Bunun yanında Esed rejiminin ve işbirlikçilerinin dünya savaşları tarihinde mitolojilerdeki tiranlara bile şapka çıkartacak bu zalimane uygulamaları tam  dört yıldır kadın ve kızlara tecavüzler… Ev, okul ve hastahane ayrımı yapılmadan bombalamalar, yakıp yıkmalar, talanlar…  En önemlisi de son yılların en saf ve en şanlı direnişini türlü yaftalamalar ile kirletmeler ile devam etti ve ediyor. Elbette en halis ve samimi duygular ile kıyam eden Suriye halkını ve onurlu direnişini sürekli itibarsızlaştırmaya dönük, destekten bigane bırakan söylem ve pratikler son zamanlarda bu direnişten nemalanıp daha sonra savaşı birçok farklı bölgeye yayan grupların doğmasına sebep olmuşsa da bu ayrı bir konu olduğu için  ve ruhlarımızı varsa kirlerinden temizlemek ve zihinlerimizi de tekrardan yoklamak için geçmişi birkaç cümleyle  hatırlatmak ve ayrı bir pasaj olarak belirtmek istediğimiz bu mevzuyu burada noktalayalım.

Başa tekrardan dönecek olursak;

Geçen hafta Perşembe günü hemen hemen üç ayı bulacak olan Diyarbekir’de Suriyeli muhacir çocuklar için açılan Suriye okulunun şuan Müd. Yar. Görevini yapan Samir Ahmed ve yine bu okulun koordinatörü ayrıca da Diyarbekir Özgür Eğitim-Sen Sözcüsü Tuncay Yerlikaya hocalarımızı Radyo Selam’daki programımızda ağırlayıp okulun açılma süreci, işleyişi ve müfredatın içeriği gibi okul hakkında genel bir değerlendirme aldık.

Programda da ifade ettiğimiz gibi, “Suriyeliler için mi okul mu?” sorusuna vicdan sahibi her kulun “hım evet çok güzel, a evet çok iyi” ikrarlarıyla cevap vereceği kesin. Lakin programımızda hocalarımızın detayları anlatmasıyla işin ne kadar zor ve bir o kadar da mühim olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalınca “Suriyeliler için mi okul mu?” sorusunun bir iki kelime ile geçiştirilemeyeceğini de anladık. Böylece bizler de hocalarımız madem bu denli ağır bir sorumluluk alıp ve bu işi hayata geçirmişler, o halde bizlerin de bu konuda bir şeyler yapması gerektiğini canlı yayında anons edip dinleyicilerimiz ile beraber “Burada Bir Okul Var, Yakında” deyip cumartesi günü okulumuzu ziyaret etmeyi kararlaştırdık.

Cumartesi günü ise kardeşlerimiz ile beraber bir araya gelince, bizler erkekler olarak okul müdürümüz Muhammed Sadi hocamızdan okulun işleyişi, varsa eksiklikleri hakkında bilgi edinirken bayan kardeşlerimiz de çocuklar ile ders dinlemek, başlarını okşamak, az da olsa bir anne bir abla şefkatini yansıtabilmek için sınıfları dolaştılar. Daha sonrasında bizler de birkaç sınıfı dolaşıp öğrenciler ile kısa kısa hasbihaller yapıp varsa sorunları ya da eksiklikleri nelerdir sorularını sorunca hem okul müdürümüzden hem de öğrencilerden aldığımız cevap aynıydı. Evleri bize yakın ama onlara uzak olan bu okula gidip gelmelerde kolaylık sağlayacak servis taşıtı problemi! Bu sıkıntıdan dolayı normal şartlarda yediyüz öğrenci kaydı olan okula yalnızca ikiyüzyetmiş’e yakın öğrenci gelebiliyormuş. Yani yarısından bile daha az.

Kardeşlerimiz ile beraber kısa bir istişare yaptıktan sonra sahildeki deniz yıldızları hikayesi gibi bizler de bu problemi en asgari düzeye çekebilmek için bir kampanya oluşturmanın gereksinimi fikrinde hem fikir olduk. Allah izin verirse kardeşlerimiz/dinleyicilerimiz ile beraber servis taşıtı aylık ücreti karşılayabilmek için gruplar oluşturup her grubun bir servis taşıtının sponsor olmasını istiyoruz. Şuan itibariyle okulumuzun öğrencilerinin ortalama yirmi beş servis taşıtına ihtiyacı var. Bu servis taşıtlarımızın da aylık ücreti binyediyüz tl’ye takabûl ediyor.

“Damlaya damlaya göl olur” adedince hepimize görevler düşüyor bu işte. Bu okulun açılma süreci, öğretmenlerimizin hepsinin Suriyeli olması ve şuan itibariyle ücretsiz derslere girmesi ve devamındaki problemleri saymıyorum bile… Zaten hem okulun koordinatörlüğünü üstlenenler hem de okulda şuan görev yapan öğretmenler kendi sıkıntılarını unutmuşlar!

Çünkü “Bizler için elzem olan çocuklarımızın bir an önce eğitim ve öğretim yuvalarına kavuşması” diyen okulun koordinatörü Tuncay Yerlikaya ardından şunları ifade ediyor: “Bu okul eğitim, öğretim vermekten öte aslında bir de şifahane! Çocukların şuan bir okulumuz var artık, psikolojik rahatlığıyla aynı zamanda savaşın travmasını da atlatmaya başladıklarını davranışlarından anlayabiliyoruz” diyor ve bu durumun da kendilerinin diğer sıkıntılarını unutturduğunu belirtiyor.

Son olarak;

Bizler “Bir Okul Var, Yakında!” dedik. Okulumuzu gidip gördük. Suriyeli çocukların bizim çocuklarımıza kıyasla -kötüleme babında söylemiyorum- sevgi, saygı ve ahlaken ne kadar ileride olduklarına da şahit olduk. Çocuklarımız ile neler yaşadığımızı, anılarımızı burada yazmayacağım. Merak ederseniz eğer haftada bir ya da en az ayda bir okulumuzu dinleyicilerimiz/kardeşlerimiz ile beraber ziyaret edeceğiz Allah’ın izniyle. Sizleri de bekleriz…

“Hayra vesile olan, hayrı yapmış gibidir.” Rabbim emeği geçen herkesten razı olsun.

Not: Suriyeli kardeşlerimiz için açılan okullar Diyarbakır’da olduğu gibi diğer birçok illerde de bulunuyor. Gidip görmek ya da yardımlarda bulunmak isteyen Diyarbakır’daki kardeşlerimiz için açık adres ise şu:

Nesrin Ünügür İ.Ö.O. Diyarbakır Bağlar 10 Nisan Karakolu Yanı.

ISLAH-HABER

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi