İstanbul’da konuşan Darbeyi Red ve Meşruiyete Destek Koalisyonu üyesi Muhammed Havari, yetkililerin Rabia Meydanı'nda göstericiler için açılan güvenli geçiş koridoruna bilinçli bir şekilde müdahale ettiklerini savundu. Polis, asker ve “baltacılardan” oluşan güvenlik güçlerinin bu koridoru kullananları gözaltına almaya çalıştığını söyledi.
Darbenin mimarı Sisi ve İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim’in meydanda ağır silahların olduğu iddiasına da cevap veren Havari, meydanda sadece 8 güvenlik mensubunun öldüğünü, iddiaların "sağlıklı olmadığını" söyledi.
Havari, Ulusal Konsey’in daha önce hazırladığı raporda Rabia Meydanı’nın ateşe verilmesi, cesetlerin yakılması, cami ve Kur’an-ı Kerim’lerin yakılması olaylarının görmezden gelindiğini belirtti.
Havari'ye göre konsey raporunda, Müslüman Kardeşler Teşkilatı liderlerinden Ahmed Abdülaziz ve Muhammed Biltaci’nin kızlarının da aralarında olduğu kişilerin meydanda bulunan keskin nişancılar tarafından öldürüldüğünden söz edilmedi.
“Sahte rapor”
İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Havari, “celladı kurban, kurbanı cellat yapan sahte bir raporla karşı karşıyayız” dedi. Havari, Gerçekleri Araştırma Komisyonu’nun askerin göstericileri dağıtmadaki rolünden söz ettiğini ancak son raporda bunların yer almadığını belirtti. Havari, meydana girmeye çalışan ambulansların engellendiğini, ilk yardım ekiplerinin meydanda konuşlanan keskin nişancılarca hedef alındığını söyledi.
Basın toplantısı engellendi
Ulusal Komisyon tarafından yayınlanan rapora itiraz etmek amacıyla Salı günü Kahire’deki İstiklal Partisi genel merkezinde yapılması planlanan basın toplantısı Mısır güvenlik güçleri tarafından engellenmişti.
Parti binasını kuşatan polis, Darbeyi Red ve Meşruiyete Destek Koalisyonu üyelerinin de aralarında bulunduğu birçok kişiyi gözaltına almıştı.
Mısır İnsan Hakları Ulusal Komisyonu üyesi Nasır Emin, Pazartesi günü yayınlanan raporda, Rabia ve Nahda meydanlarında aralarında 8 güvenlik mensubunun da bulunduğu 632 kişinin öldüğünü, 1492 kişinin yaralandığını ve 800 kişinin de gözaltına alındığını açıklamıştı.
Başkent Kahire’deki Tahrir Meydanı’nın Cumhurbaşkanı Mursi karşıtlarıyla dolması üzerine Mursi taraftarı binlerce kişi de Kahire’nin doğusundaki Rabia ve Cize kentindeki Nahda meydanlarında destek gösterileri düzenlemişti.
Abdülfettah Sisi liderliğinde Mısır ordusu, 30 Haziran 2013 tarihinde gerçekleşen kitlesel protestolardan sonra 3 Temmuz'da yönetime el koymuş, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi görevden aldığını açıklamıştı.
( Al Jazeera)