PYD'nin Suriye'de Estirdiği Terörizm

PYD hakim olduğu bölgelerde birçok hukuksuzluğa ve gayri insani uygulamalarına devam ediyor.

Amuda halkı reşit olmayan kızları zorla silah altına alan Demokratik Birlik Partisi’ne(PYD) karşı protesto gösterisi düzenledi.

Göstericiler hukuksuzluğa son verin çağrısı yaparken sosyal paylaşım sitelerinde PYD’yi protesto eden kalabalığın görüntüleri yayınladı.

Ellerinde ‘’Esed rejimi Suriyeli Kürtleri PYD ve IŞİD ile mücadele iddiasıyla evlerinden çıkardı’’ yazılı pankartlar taşıyan göstericiler uluslararası toplumu ve BM ye bağlı insan hakları örgütlerini Suriyeli genç kızlar için harekete geçmeye çağırdı. Ayrıca Reşit olmayan kızların belli siyasi odakların süren abes bir savaş ve kendi çıkarları için silah altına almasının önüne geçilmesi çağrısı yapıldı.

Bu PYD'nin İlk İcraatı Değil

Bundan öncede PYD’nin Suriye’deki kontrol altında tuttuğu bölgelerde yaşanan insan hakları ihlalleri hakkında İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) tarafında 116 sayfalık bir rapor yayınlanarak PYD ve onun silahlı ayağı olan YPG'nin Suriye'de estirdiği terörizm belgelenmişti.

PYD'nin yaptığı hukuksuzluklardan bazıları belgeye şöyle yansımıştı :

116 sayfalık rapor keyfi tutuklamalar, hapiste kötü muamele, yargı sürecindeki ihlaller, faili meçhuller, kayıplar ve PYD askeri hizmetlerinde çocukların kullanılması alanlarında yoğunlaştı.

Rapora göre İnsan Hakları İzleme Örgütü, Suriye hükümeti ve Suriye’deki devlet dışı aktörler tarafından işlenen ciddi insan hakları ihlallerini belgeledi. Bunlardan bazıları “savaş suçu ve insanlığa karşı suç” düzeyinde oldu.

Kürtlerin yönettiği bölgede özellikle PYD’nin, Suriye Kürt Demoratik Partisi (KDPS), Yekiti Partisi ve Azadi Partisi gibi barışçıl Kürt muhalefeti yürüten partilerin üye ve destekçilerine yönelik keyfi tutuklamalarından birkaç örneğin yansıtıldığı raporda “HRW düzinelerce insanın benzer keyfi tutuklamalara maruz kaldığına ilişkin güvenilir iddialar duydu. PYD ise bunları reddedip tutuklamaların uyuşturucu kaçakçılığı ve bombalı saldırılar nedeniyle yapıldığını belirtti” denildi. Raporda şu satırlar yer aldı:

“-2014 Nisan ayında PYD’nin yönettiği Afrin’deki bir mahkemede 5’i KDPS mensubu 13 kişi uluslararası standartları karşılamaktan uzak bir şekilde bombalı saldırı nedeniyle mahkûm oldu. Hâkimler sanıkları sadece itirafları temelinde mahkûm etti ve soruşturma yapanların itirafları işkenceyle aldıklarına yönelik şikâyetleri dikkate almadı.

-PYD’nin adalet sistemi yargı süreci ve adil yargılanma hakkına zarar veren sorunlarla gölgelendi. Rengi siyasi bu davalara ek olarak HRW, adi suçlarla ilgili tutuklanan kişilere karşı şiddet uygulandığını da belgeledi. Asayiş olarak bilinen polis bir tutuklama yaptığında bir müzekkere vermiyor. Tutuklananlar ya avukat tutma hakları olduğunu bilmiyor ya da bunun için paraları bulunmuyor... Alınanlar ya da geçmişte hapishaneye alınmış olanlar soruşturma yargıcını görmeden önce hapiste geçirdikleri sürenin uzunluğundan da yakınıyor. Bu süre iki olayda bir aydan fazla oldu.

-2014 Ocağında getirilen Toplumsal Sözleşme bazı önemli insan hakları standartlarını destekliyor ancak; keyfi tutuklamanın yasaklanması, hukuka uygunluk denetimi, cezai kovuşturmada avukata başvurma hakkı gibi bir dizi ana ilkenin garanti edilmesini ihmal ediyor.

-Bazı tutuklular HRW’ye, Asayiş ya da YPG üyelerinin kendilerini suçsuz yere hapiste dövdüklerini anlattı. HRW, PYD denetimindeki bölgelerde tutuklu haklarının ihlallerini tam olarak saptayamadı ancak toplanan deliler bu gibi ihlallerin bulunduğunu, son olaylardan ikisinin ölümle sonuçlandığını gösterdi.

-2014 Mayısında 36 yaşındaki bir kişi Afrin’de Asayiş tutuklamasında öldü. Asayiş bu kişinin kafasını duvara vurarak intihar ettiğini söyledi, ancak cesedi gören bir kişi, gözler etrafındaki derin çürükler ve boynun arkasında yırtılmalar dâhil yaralanmaların kendine zarar verme iddiasıyla çelişkili olduğunu söyledi.

-2014 Şubatında Asayiş, Serekaniye’de 24 yaşındaki bir tutuklunun polisler tarafından öldürüldüğünü itiraf etti.

-Muhalif aktivistler ve bazı hukukçular, yönetimin gizli tutuklama merkezlerine sahip olduklarını belirtti ancak HRW bu iddiayı doğrulatamadı.

-Geçen iki buçuk yılda, PYD tarafından kontrol edilen ya da kısmen kontrol edilen bölgelerde, PYD’nin siyasi muhaliflerinden en az 9 faili meçhul cinayet ve kayıp da görüldü. PYD tümünün sorumluluğunu almayı reddetti, ancak güvenilir soruşturma yetersizliği, bombalı saldırıların ardından hemen gerçekleşen kitlesel tutuklamalar gibi diğer bazı güvenlik olayları sonrası polisin yanıtı, bunun karşısında duruyor.

-HRW aynı zamanda, 2013’te YPG ve Asayiş’in 18 yaş altındaki çocukları askeri hizmetlerde kullanmayı durdurma taahhüdüne karşın sorunun her iki güçte de aynı şekilde devam ettiğini saptadı. Şubat 2014’te HRW Cezire’de 18 yaşın altında bulunan iki silahlı Asayiş üyesi gördü. Başka iki kişinin de 18 yaşın altında olduğundan şüphelenildi ancak komutanları yaşlarını söylemelerini men etti. HRW geçen yıl YPG’ye katıldığını söyleyen 16 yaşındaki bir çocukla da görüşme yaptı. Başka iki kişi de ailelerindeki çocukların son dönemlerde YPG’ye katıldıklarını söyledi.

-HRW 27 Haziran 2013’te Amuda kentinde, YPG güçlerinin PYD karşıtı göstericilere karşı aşırı güç kullanması, üç kişinin vurulması ve öldürülmesiyle sonuçlanan bazı şiddet olaylarını da inceledi. PYD güvenlik güçleri aynı gece, belirsiz koşullarda iki kişiyi, ertesi gün ise üç kişiyi daha öldürdü. 27 Haziran gecesi YPG güçleri Amuda’da bulunan Yekiti Partisi’nin destekçi ya da üyelerinden 50 civarındaki kişiyi keyfi biçimde gözaltına aldı ve bir YPG üssünde dövdü.

-(İnsan hakları konusundaki ) taahhütlerine karşın PYD’nin kontrol ettiği bölgelerde insan hakları ihlalleri kalıcı.

-Asayiş ve YPG 18 yaşın altındaki çocuklardan, kontrol noktası, üsler dâhil askeri hizmet amaçlı yararlanmaya son vermelidir.”

ISLAH-HABER

Suriye Haberleri

Hamas yöneticisi Nassar: “Halkını katleden Esed direnişin timsali olamaz”
Suriye’ye dönüşlerin “gönüllü” olduğundan emin misiniz?
Suriyeli aileye sınır dışı kararı!
İşgalcilerin Şam'daki hava saldırısında 16 kişi katledildi
Rusya'nın gerçekleştirdiği Etarib pazar yeri katliamının 7'nci yılı