HAKSÖZ-HABER
Kararın kamuoyuna deklare edilmesinde kullanılan dil karşınızda adeta halk iradesiyle kurulmuş, meşruiyeti herkesçe kabul edilmiş, adalet dağıtan ve dört başı mamur bir devletin varlığını çağrıştırıyor.
Ama bu resmi devlet jargonunun kullanılması sizi aldatmasın. Çünkü karşınızda bu hukuki dili kullanan güç ne meşru bir devlet, ne de öyle halkının özgürlük ve adalet mücadelesine baş koymuş bir halk hareketi değil. Tersine karşınızdaki elinde bulundurduğu kaba gücü sayesinde halkın üzerinde hegemonya kurmuş, sırtını Kürt halkının vatandaşlık hakkını bile gasp eden bir despota dayamış, Kürt halkı içerisinde Suriye intifadasına katılan kitleler ve hareketleri bastırmada Esed’in jandarmalığını yapan korsan bir örgüt.
Suriye sathında yangın yerinden mal kaçıran hırsız misali kendi indi hesaplarıyla rejimle kol kola girerek korsan bir yapı oluşturan PYD, bir yandan üç kartondan yönetim birimlerini birleştirmek için işgalci İran ve Rusya’da ifadesine bulan doğulu emperyalizmle kol kola girmiş vaziyette, diğer yandan da IŞİD’e ve İslamcılara karşı laikliğin garantörü olma temelinde ABD’nin başını çektiği batılı emperyalistlerin koruması altında atraksiyonlarını sürdürüyor. Bölgeyi “Rojava” halkları için adeta bir açık hava hapishanesine çeviren kantonel yönetimi, şuana kadar bölgenin asli dinamiklerine boyun eğdirmek için çeşitli yollar denedi-deniyor.
Esed, İran, Rusya, ABD’nin başka bir deyişle doğulu ve batılı emperyalistlerin koruması altındaki PYD/PKK korsan düzeninin bölgenin asli dinamiklerine boyun eğdirmek maksadıyla şuana kadar uygulamaya soktuğu seçeneklerin en acımasızı “zorunlu askerlik” dayatması idi. Bu dayatma temelinde bölgede siyasi-ideolojik rakipleri de dahil “Rojava” halklarını zorla silah altına alma yoluna giden örgüt, bizatihi kendi ideolojik perspektifini merkeze alarak uygulamaya soktuğu eğitim müfredatını da okullarda dayatarak düzene uygun kafalar yetiştirmeyi hedefliyor. “Rojava” halklarını kendi ideolojik öngörüleri temelinde yeniden inşa etmeye çalışan örgüt zorunlu askerlik ve eğitimin de buna ne kadar elverişli enstrümanlar olduğunu biliyor.
PYD liderliğindeki kanton düzeni şimdi de “bedelli askerlik” uygulamasıyla gündemde. Buna göre 18-40 yaş aralığında olup “Rojava” dışında yaşayan ve bölgeye geri dönmek isteyen erkekler, zorunlu askerlik uygulamasından muaf olmak için bin ile 5 bin dolar arasında para ödemek durumunda kalacak. Resmi devlet dili veya hukuki kalıplarla uygulamalarına meşruiyet kazandırmaya çalışan örgütün “bedelli askerlik” dediği aslında açık bir rüşvet dayatması. Sadece bölgede yaşayan halk kitleleri ve örgütlü yapıları baskı altına almakla kalmıyor, aynı zamanda “bedelli askerlik” olarak sunduğu “rüşvet”i de bölge dışında olup geri dönmek isteyen insanların önüne bir tür “varlık vergisi” olarak koyuyor. Böylece örgüt elde bulundurduğu silahlı güç ve doğulu-batılı emperyalistlerden aldığı açık destek sayesinde içte dışta tüm bölge sakinlerine “Benim üzerinizdeki mutlak otoritemi tanıyacaksın!” demiş oluyor. “Bedelli askerlik” kavramıyla sunulan “rüşvet” dayatması yoluyla hizaya sokamadığı kitle ve oluşumlara verilmek istenen bir mesaj da şu: Ya ordumuza nefer olursunuz, ya bedelini ödersiniz!