HAKSÖZ-HABER
Türkiye el-Bab operasyonunu tamamladıktan sonra sıranın Münbiç’e geleceğini vurguluyor. Aslında sadece bugünlerde değil, Türkiye aylardır PYD/YPG güçlerinin buradan çekilmesi gerektiğinin ısrarlı bir şekilde altını çizmekte. Buna karşın PYD’nin ABD’nin verdiği taktiklerle sorunu aşma çabasına giriştiği biliniyor.
Beraberinde hareket eden birtakım işbirlikçileriyle birlikte SDG adlı bir oluşumu öne çıkartan PYD bir anlamda üniforma değiştirerek kendisini kamufle etme kurnazlığına girişti. Yine ilçeyi kendisinin değil, yerel halkın temsilcilerinden oluşan mahalli bir meclisin yönettiği imajını vermeye uğraştı. Buna rağmen bu taktik Türkiye’yi ikna etmeye yetmeyince de doğrudan işbirlikçi kimliğinin tescillenmesi sürecini başlattı.
Hem de nasıl bir işbirlikçilik! Aynı anda hem ABD, hem Rusya ve hem de Esed rejimiyle içiçeliğini ispatlamış oldu.
Türkiye’nin tehdidinin artmasıyla birkaç gündür Amerikan ordusu askerleri ve zırhlı araçlarıyla Münbiç’te bayrak gösterme eyleminde. Yani Amerikalı ağabeyleri çok sevdikleri PYD’nin imdadına koşmuşlardı. Ama bunun yetmeyeceği düşünülerek, şimdi rejimle de paslaşma ve paylaşma çabaları artırıldı.
PYD’nin kullandığı bir maske olan yerel meclisten bugün yapılan açıklamada bazı bölgelerin Esed rejimi kuvvetlerine terk edildiği ilan edildi. Ve bu işlemin Rusya’nın arabuluculuğuyla gerçekleştiğinin de hassaten altı çizildi.
Bu gelişme sözde Suriyeli Kürt halkının özgürlüğü için savaştığını iddia eden PYD’nin aynı anda hem rejime, hem de küresel güçlere uşaklıktan çekinmediğini bir kere daha ispatlamış oldu.