ABD'de Beyaz Saray sözcüsü John Earnest, 'Türk ordusu ile IŞİD'e karşı savaşan diğer gruplar arasında çatışmaların durmasından memnuniyet duyduklarını' ifade etmişti.
Anadolu Ajansı'nın (AA) Editör Masası adlı programında soruları yanıtlayan Çelik 'ateşkes sağlandığı' iddialarına ilişkin şunları söyledi:
"Şunu kesinlikle kabul etmiyoruz, bunu bazı ülkelerin sözcüleri de söylüyorlar, 'Türkiye'yle Kürt unsurlar arasında PYD'yi kastederek bir uzlaşma ya da bir ateşkes sağlandı' gibi. Türkiye Cumhuriyeti egemen bir devlettir, meşru bir devlettir. Bir terör örgütüyle eşit değerlendirilerek bu ikisi arasında bir mutabakat varmış, bir anlaşma varmış gibi, bu değerlendirilemez."
Çelik'in Fırat Kalkanı operasyonuna ilişkin konuşmasından satır başları şöyle:
"Burada şuna dikkat çekmek gerekir; hükümet Kürtlere karşı diyorlar. Batı medyası ve ülkedeki bazı gruplar bunu kullanıyor. Bazı devlet başkanları da bu dili kullanıyor. Hükümetin Kürtlere karşı olması söz konusu değildir.
"PYD şimdi Esad rejimi ile iş tutuyor. ABD'nin korumasını zaman zaman alıyor. Fırat'ın doğusunda da Rusya ile işbirlikleri oluyor. Biz terör örgütü olduğu için PYD'ye karşıyız. Biz bölgede mezhep ve etnik temelli devletlerin çıkmasını istemiyoruz. Bunun Kürtlere karşı olduğumuz şeklinde sunulması doğru değildir.
"Kobani olayları zamanında diğer Kürt gruplar biz Kobani'yi kurtarmak istiyoruz, PYD bizi oraya sokmuyor diyorlardı. Oradaki katliamın önlenmesini Türkiye sağlamıştır. PYD'nin oradaki hareketliliği Kürtlerin kazanımlarına dönük bir hareketlilik değildir. PYD'nin oradaki hareketliliği bir terör örgütünün kazanımıdır.
"PYD'nin Fırat'ın batısına geçmemesine yönelik sözün yerine getirilmesini istiyoruz. Bugün sabah itibariyle yapılan açıklamada büyük bir kısmının Fırat'ın doğusuna geçtiği küçük bir kısmının batıda kaldığı belirtildi. Bu kabul edilemez. PYD'nin orada diğer etnik gruplara karşı fiili durum oluşturmasının önüne geçmeyerek yapılacak iş kalıcı bir iş değildir. Yarın bir gün DAEŞ geriletildiği zaman husumet kalıcı olacaktır. Çünkü PYD o gölgelerden ayrılmak istemeyecektir. Nereden biliyoruz, şimdi Membiç'ten ayrılmak istemiyorlar."
AB Bakanı Çelik, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini'nin darbe girişiminin ardından yaptığı açıklamalar üzerine ise, "Bize namlu doğrultmuşlar, taraflara itidal tavsiye ediliyor. Beni öldürmek isteyen ile bana itidal tavsiye edildiği zaman bu benden yana olmak değildir." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin o paraya ihtiyacı yok"
AB Bakanı Çelik, "AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn, 'Türkiye'nin bu paraya ihtiyacı var' demiş. Türkiye'nin o paraya ihtiyacı yok. İkincisi, Türkiye satın alınabilir bir ülke değil. Hann, bu şekilde konuşarak Türkiye ve AB arasında bir kazanım olarak ortaya çıkmış bu süreci de sabote eden açıklamalar yaptığının farkında olmalıdır." şeklinde konuştu.