Putin'in Ukrayna işgali Avrupa'da NATO'ya üyeliği besleyecek

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı karşısında, NATO üyesi olmayan Avrupa ülkeleri güvenliklerinden giderek daha fazla endişe duymaya başladı.

Özellikle Finlandiya ve İsveç’te, Batı’nın savunma ittifakına dahil olmaya yönelik artan bir istek var. Ancak köşe yazılarına bakıldığında, ittifakın dışında duran İrlanda, Avusturya ve İsviçre’nin de tarafsızlıklarını gözden geçirdiği görülüyor.

Rusya'ya karşı omuz omuza

Jyllands-Posten, Putin'in saldırısının belli ki yanlış bir hesaba dayandığını öne sürüyor:

“Finlandiya resmen NATO’ya girmeyi tartışıyor. ... İsveç, Ukrayna’ya silah teslimatı gerçekleştiriyor. ... Finlandiya gibi İsveç’in de NATO üyeliği memnuniyetle karşılanmalı. Her iki ülke şimdiden bütün gereklilikleri sağlıyor ve kuzeyde önemli bir kanat oluşturacaklar. ... Finlandiya ve İsveç’in pozisyonlarını bu denli hızlı değiştirmiş olmaları, Putin’in ilk başta istediğinin tam tersini elde ettiği izlenimini bir kez daha pekiştiriyor. Batı demokrasileri, totaliter tehdide karşı safları sıklaştırıyor.”

Sürecin sonunda üyelik var

Finlandiya'ya yeterli korumayı yalnızca NATO sağlayabilir, diyor Lapin Kansa:

“Finlandiya'nın fazla alternatifi yok. Rusya, acımasız savaş politikasıyla 'tarafsızlık paktı' günlerine geri dönüş yolunu tıkamış oldu. Bu kadar öngörülemeyen bir komşuyla böyle bir durumda yalnız başına kalmak çok büyük risk olurdu ve halkın büyük çoğunluğu da bunu anlamış görünüyor. O yüzden, bu 'sürecin' Finlandiya'nın NATO üyeliğinden başka bir şeyle sonlanacağını hayal etmek güç. Finlandiya'ya askeri güvenliği ve aynı zamanda Rusya'nın şimdiye kadar hep hürmet etmiş olduğu caydırıcılığı sağlayacak olan yalnızca bu.”

Bizi tehdit eden kimse yok

Ortada herhangi bir tehdit senaryosu yokken, İrlanda’nın bir askeri ittifaka katılmasının anlamı olmadığı kanısında The Irish Independent:

“Yönetici elitlerimizin bir kesimi [ittifaka bağlı olmamaktan ötürü] kısıtlandıklarını hissediyor. Bir AB ordusu fikri hoşlarına gidiyor. NATO üyesi olmayı, kendi ışıldayan füzelerine ve öldürücü insansız hava araçlarına sahip olmayı istiyorlar. Aramızda bizi günün birinde bir NATO görev gücünde temsil edebilmenin hayalini kuran politikacılar ve kamu görevlileri var. ... Ama bize kim, hangi gerekçeyle askeri bir saldırı gerçekleştirsin ki? Gelecekte bize saldırmasından korkacağımız kim var? ... Her ülkenin gerçekçi tehdit senaryolarına dayanan bir savunma kapasitesine ihtiyacı vardır. Biz ise etrafımız barışçıl komşularla çevrili olduğu için şanslıyız.”

Dardaki dostlarımızı yalnız bırakmayalım

Köşe Yazarı Seamus Murphy, The Irish Times'da İrlanda'nın tarafsızlıktan vazgeçmesini talep ediyor:

“Çaresiz bir ulusun yardım çığlığını görmezden gelmenin tarafsızlığımızın gereği olduğunu öne sürüyoruz. Fakat kendileri de bizzat tehlike bölgesinde bulunan tarafsız İsveç ve Finlandiya [Ukrayna'ya] askeri teçhizat gönderebiliyorsa, bizim tarafsızlık anlayışımız biraz tuhaf değil mi? ... Vicdanımızı siyaseten değil, askeri olarak tarafsız olduğumuzu ileri sürerek rahatlatmaya çalışıyoruz. Oysa bu ikisi arasında hiçbir fark yok. İrlanda bu tutumuyla dostlarına 'Saldırıya uğrarsanız size yardım etmeyiz,' demiş oluyor.”

Bedavacılığa son verin

Die Presse, Avusturya’nın komşu ülkelerin korumasına bel bağlıyor olması bugünkü durumda artık ihmal anlamına gelir, diyor:

“Avrupa’daki güvenlik politikası koşulları önemli ölçüde değişti. ... 2022 yılında AB üyesi bir ülke için tarafsızlık artık hiçbir anlam ifade etmiyor ve hepsinden de önemlisi herhangi bir güvence sağlamıyor. Avusturya bir saldırıya karşı koyabilecek durumda değil. ... Cumhuriyet on yıllardır etrafındaki NATO üyesi ülkelerin oluşturduğu kalkana bel bağlamış durumda. Ama bunun bedelini de ödemek istemiyor. Bu bedavacılık anlayışı öylesine kökleşmiş ki, artık pek kimsenin bunun farkına vardığı da yok. ... Tarafsızlıktan geriye sadece hiç de koruyucu olmayan bir örtü kalıyor. Avusturya bundan kurtulmalı ve dayanışma içinde Avrupa’nın müşterek savunmasına dahil olmalıdır.”

Tarafsızlık tek başına bir amaç değil

Neue Zürcher Zeitung, İsviçre’nin tarafsızlık politikasının jeopolitik koşulları hesaba katması gerektiğini düşünüyor:

“Tarafsızlık her zaman bir bakış açısı ve endişe meselesi de olmuştur. ... Federal Konsey, AB yaptırımlarını benimseyerek eski Konfederasyonların yaptığını yapmış oldu. Avrupalı komşularıyla birlikte özgür ve demokratik Batı değerlerini savunmaya karar verdi. ... Tarafsızlık tek başına bir amaç değil, aksine İsviçre’nin dünya tarihi boyunca mümkün olduğunca hasar görmeden ilerlemesini sağlayan bir dış politika aracıdır. Ülkede bu terime ilişkin daha modern bir anlayış üzerinde uzlaşmaya varılacaksa, Federal Konsey İsviçre’nin tarafsızlığının bugün halen ne anlama geldiğine dair bir izahatta bulunmaktan kurtulamayacak.”

Dünya Haberleri

Hollanda Başsavcılığı, İsrail'e F-35 parçası ihracatının durdurulması kararının onanmasını istedi
İngiltere'de 60'dan fazla milletvekili İsrail'e yaptırım uygulanması çağrısında bulundu
UCM'nin Netanyahu'yu tutuklama emriyle ilgili Fransa'nın çelişkili tavrı sürüyor
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: Gazze'de yerinden edilenlerin yüzde 90'ı çadırlarda yaşıyor
İngiltere'de Filistin destekçisi eylemciler Dışişleri Bakanlığının girişini kapattı