Prof. Dr. Sözüer: Öncelik Riskli Gruplara Verilmeli, Tahliyeler Eşitlik İlkesine Göre Gerçekleştirilmeli

"Öncelikle riskli grupların tahliye edilmesi gerekiyor. Bunun için de özel bir düzenleme yapılması şart. Koronavirüs düzenlemesiyle bunun anlamı herkesi cezaevinden çıkarmanız değil."

AK Parti ve MHP Grubu tarafından hazırlanan ve bugün Meclis’e gelmesi beklenen İnfaz Kanunu’nun ihtiva ettiği eksiklik ve çelişkileri, doğuracağı mahsurları İÜ Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer Habertürk’te değerlendirdi.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer, Meclis’e sevk edilen yeni İnfaz Kanunu tasarısı için özellikle riskli gruplara dikkat çekti. Sözüer "Öncelikle riskli grupların tahliye edilmesi gerekiyor. Bunun için de özel bir düzenleme yapılması şart” değerlendirmesini yaptıktan sonra meselenin bir bütün olarak cezaevlerini boşaltmak olmadığını şöyle vurguladı: “Koronavirüs düzenlemesiyle bunun anlamı herkesi cezaevinden çıkarmanız değil. Riskli grupları çıkarmanız gerekiyor. Kapasite çok fazla olduğu için bu sağlık sorunu yaratıyordu. Bunun için de kanuni bir düzenlemeyle, eşitlik ilkesini gözeterek tahliyeler gerçekleştirilmeli. Koronavirüs nedeniyle tüm cezaevlerini boşaltmak gibi bir zorunluluk, gereklilik bulunmamakta. Riskli grupları tahliye etmek gerekiyor."

"Anayasa Mahkemesi Ayrımcılık Sebebiyle İptal Eder"

İnfaz Kanunu’nun Meclis’e sunulan tasarıdaki haliyle çıkması durumunda Anayasa Mahkemesi tarafından kesinlikle iptal edileceğini şu şekilde vurguladı: "Bu teklifteki ayrımcılık nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne gideceği ve iptal edileceği muhakkak. Kendi içinde ayrımcılıklar içeriyor."

İnfaz Yasası Teklifi Eşi Görülmemiş Ayrımcılık İçeriyor

Prof. Sözüer, tasarı hazırlanırken Hukuk Fakültelerindeki Ceza Hukuku hocalarından görüş alınmadığını vurguladıktan sonra şöyle devam etti:

"Bu paketle ilgili olarak 'görüş alındı' deniliyor. Böyle gerçek anlamda görüş alınması olmadı. Biz öğretim üyeleri, TBMM'ye verilirken gördük. Biz metni kesinlikle görmedik, özellikle gizlendi. Gizlendiğini de ortaya çıkınca anladık.”

Sözüer’in mevcut tasarıda en çok dikkat çektiği ve toplumsal sorunlara yol açacağını vurguladığı husus “ayrımcılık” oldu. Sözüer “ayrımcılık meselesinin tasarıda nasıl şekillendiğini şu örneklerle izah etti: “Bu (tasarının) yasalaşması halinde, eşi görülmemiş ayrımcılıklar var. Mesele annelerin 6 yaşına kadar annelerin serbest bırakılmasıysa herkes için geçerli olmalı. Bu teklifin en büyük riski, kim serbest kalacak, ne kadar serbest kalacak kimse bilemiyor. Bu teklifteki ayrımcılık nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne gideceği ve iptal edileceği muhakkak. Kendi içinde ayrımcılıklar içeriyor. 'Rahşan Affı' dediğimiz affın sorunlarıyla bugün bile uğraşıyoruz. Mevcut teklifte ondan daha büyük ayrımcılıklar var. Yanlış bir takım uygulamaların önü açılıyor. Suça göre ayrım yapılamaz."

"Hiçbir Ölçü Yok, Kaç Kişi Çıkacak Belli Değil”

Prof. Adem Sözüer mevut durumda bir ceza indirimi veya af çıkarılabileceğini fakat bunun için sağlam ölçüler koyulması gerektiğini vurguladıktan sonra sözlerine şöyle devam etti:

"Eğer, bir indirim veya bir af yapılacaksa bu belli bir ölçüye göre yapılmalı. Burada hiçbir ölçü yok. Eğer bir af yapılmak isteniyorsa bunlar da yapılabilir. Ama tepki çeken şu; neden ayrımcılık var? Çocuklu anneler bakımından ayrıcalık yapılıyor. Yola çıkılmış bir takım af, bir takım infaz indirimleri eklenmiş. Hiç kimse bu uygulamadan ne olacağını bilmiyor. Bir af geçmişe yönelik yapılır. Martın başında kanun teklifi hazırlandı, 30 Mart'ı kapsıyor.

Rahşan Affı’ndan Daha Ağır Sonuçlar Doğurmasın

Suçlunun tehlikeliliğine ve suçun mükerrerliğine bakarak hareket etmenin gereğine dikkat çeken Sözüer kanuna yerleştirilmek bir sürü istisnanın sonucu beklenmeyen yerlere doğru sürükleneceğini şöyle ifade etti:

“Çaresiz miyiz? Hayır, yazdığımız raporu tüm ilgililere gönderdik. Dediğimiz şu; bir yaptığınızda ne kadar kişi çıkacak siz de bilmiyorsunuz? Anayasa Mahkemsi iptal ettiğinde ne kadar genişleyeceği belli değil. Acilen, koronavirüs nedeniyle bir rahatlık sağlanmalı. 73 bin kişi var açık cezaevinde. Daha sonra gerçekten cezaevlerinin doldurulması nedeniyle sorunları çözecek hükümlerle ilgili bir değişiklik yapılır. Her şeyin istisnası var. Suçlunun tehlikeliliğine, mükerrerliğine bakmıyorsunuz."

Prof. Sözüer, "Türkiye'de terör suçundan mahkum olmuş 65 yaş üstü kişiler bundan yararlanır mı? Bu kadar istisna koyarsanız, bunların nerelere gideceği belli olmaz. Bu kadar istisna olmaz. Bu kanun çıksın 3 yıl sonra yeniden dolacaktır. Koronavirüs nedeniyle acil tahliyeler yapılmalı. İndirim bütün suçlar bakımından yapılmalı. Koşullu salıverme otomatik aftan çıkarılmalıdır. Rahşan Affı'ndan daha ağır sonuçlar doğuracak bir yere gitmesin" diye konuştu.

Kaynak: Habertürk

Gündem Haberleri

Tunceli ve Ovacık belediye başkanlıklarına kayyum atandı
Hakan Fidan: BRICS’e ortaklıkla ilgili bir teklif aldık
ABD'den Türkiye'ye "Hamas'a ev sahipliği yapmayın" uyarısı
10 Kasım dayatmasında yeni dönem: Törene katılmayan öğrenci için veliden savunma istediler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: UCM'nin kararı "umut verici"