Polise söylenen 'Adam değilsin' sözü hakaret sayılır mı?

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, kolluk görevlisine söylenen "adam değilsin" ifadesinin hakaret olmadığına karar verdi.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, kolluk görevlisine söylenen "adam değilsin" ifadesinin hakaret olmadığı, bu söze istinaden mahkumiyet verilemeyeceğine hükmetti

Kararda şu hususlara vurgu yapıldı:

Somut olayda sanığın, kolluk görevlisine söylediği iddiası olan adam değilsin ifadesinin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile hakaret suçundan mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırıdır.

Sanığın, cezaevinden hastaneye sevki sırasında, araç içerisinde kelepçe taktırmak istememe, aracın kapısının açık bırakılması ve kelepçenin açılması gibi isteklerini kabul etmeyen katılana hitaben, sen kendini öldürtmek istiyorsun, bir dahaki sefere sana ne yapacağımı biliyorsun, senin komutanlığını yakacağım, seni bitireceğim, sen ölüm nasıl olur biliyor musun şeklinde tehdit içeren sözler söylemesi karşısında, sanığın eyleminin bu hali ile görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarını oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıyla tehdit suçundan mahkümiyet kararı verilmesi kanuna aykırıdır.

T.C.

YARGITAY

4. CEZA DAİRESİ

ESAS NUMARASI : 2020/19688

KARAR NUMARASI : 2021/15090

KARAR TARİHİ : 24.05.2021

HÜKÜMLER: Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, mükerrir olan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılmamıştır.

Ancak;

1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda sanığın, kolluk görevlisine söylediği iddiası olan "adam değilsin" ifadesinin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile hakaret suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,

2- Sanığın, cezaevinden hastaneye sevki sırasında, araç içerisinde kelepçe taktırmak istememe, aracın kapısının açık bırakılması ve kelepçenin açılması gibi isteklerini kabul etmeyen katılana hitaben, "sen kendini öldürtmek istiyorsun, bir dahaki sefere sana ne yapacağımı biliyorsun, senin komutanlığını yakacağım, seni bitireceğim, sen ölüm nasıl olur biliyor musun" şeklinde tehdit içeren sözler söylemesi karşısında, sanığın eyleminin bu hali ile görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarını oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıyla tehdit suçundan mahkümiyet kararı verilmesi,

Kabule göre de;

3- TCK'nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesi gerekmekte olup hakaret kabul edilen davranışın, cezaevi aracı içerisinde ve hastanenin acil servisinde söylendiğinin iddiası ve kabulü karşısında; hakaret suçunda aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu karar yerinde gösterilmeden, sanık hakkında TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,

Kanuna aykırı, sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Hukuk Haberleri

Gazze eylemlerine hakaret eden Fatih Altaylı hapis cezası aldı
Sinan Ateş cinayeti davasında gerekçeli karar açıklandı
Mülakat sistemi yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor: Yazılıda rekor kırdı, mülakatta yok sayıldı!
Bu ne acele! Suriyeli muhacirlere aile hekimliği uygulaması sonlandırılıyor
Cumaya giden işçisini ekmeğinden eden işveren müstehakını buldu