Ferguson kasabasında siyah genç Michael Brown'ın polis tarafından öldürülmesinin birinci yıldönümünde düzenlenen gösterilerin ardından olağanüstü hâl ilan edilmesi, dikkatleri yeniden ABD polisinin etnik azınlıklara yönelik orantısız güç kullanma eğilimine yöneltti. Gönüllülerin kurduğu ‘Mapping Police Violence’ (Polisin Şiddet Haritası) projesi kapsamında derlenen rakamlara göre, Ocak 2013'ten beri 800'den fazla siyah polis tarafından öldürüldü.
Polis tarafından son dönemde öldürülen Michael Brown, Tamir Rice, Eric Garner, Walter Scott ve Freddie Gray haberlere ve protestolara konu olduğu için ön plana çıktı. Ancak ABD'de ocak ayından beri en az 197 siyah polis tarafından öldürüldü.
Verilerin gösterdiği en çarpıcı rakamlardan biri, Ocak 2015'ten beri 197 siyahı öldüren polislerden sadece 3'ünün adli makamlarca suçlanmış olması.
Projenin internet sayfasında yayınladığı istatistiklere göre, siyahların polis cinayetine kurban gitme ihtimali, beyazların polis tarafından öldürülme ihtimalinden 3 kat daha fazla.
İstatistikler ayrıca öldürülenlerin yüzde 33'ünün silahsız olduğunu, beyaz kurbanların ise yüzde 18'inin silahsızken öldürüldüğünü gösterdi.
Polis cinayetleriyle ilgili veri toplayan bir başka kuruluş olan ‘Killed by Police’in (Polis Tarafından Öldürülenler) rakamlarına göre ise, 2014 başından beri bin 800'den fazla kişi Amerikan polisi tarafından öldürüldü.
Polislerin işlediği cinayetlere ilişkin FBI kayıt tutuyor. Ancak yerel otoritelerin bildirim yapması zorunlu olmadığı için, bu rakamlar gerçek verilerin ancak bir kısmını yansıtıyor.
Ferguson'da yeniden polis şiddeti
Siyahlara karşı polis şiddeti uygulanmasına son örnek ise 18 yaşındaki Michael Brown'ın beyaz polis memuru Darren Wilson tarafından öldürülüşünün birinci yıldönümü gecesinde Ferguson'da düzenlenen gösteriler sırasında yaşandı. 18 yaşındaki siyah genç Tyrone Harris, sivil üniformalı polis memurlarıyla girdiği çatışmada ağır yaralandı. Fiili saldırıyla suçlanan Harris'in hayati tehlikesi devam ediyor.
Ferguson polisinin yaptığı açıklamaya göre, Harris, gösterilerin düzenlendiği yerde bulunan bir sivil polis aracına ateş açan 6 kişiden biriydi ve polis memurları bunun üzerine gence ateş etti.
Polisin yoğun bir şekilde biber gazı kullanarak kontrol altına almaya çalıştığı protestoyu düzenleyen sivil toplum kuruluşları, olaya ilişkin tepkilerini dile getirdi. ‘Organization for Black Struggle’ (Siyah Mücadele Organizasyonu) derneğinden Kayla Reed, "Protestolarda sivil polislerin görev alması yanlış bir uygulamadır. Çünkü bu durum insanların polis memurlarını fark etmesini zorlaştırır. Hâlbuki polislerin kim olduğunu bilmek halkın güvenliği için gereklidir" dedi.
Sivil polislerin üzerinde vücut kameralarının bulunmamasına da dikkati çeken Reed, bu durumun, Harris'in vurulması sırasında aslında neler yaşandığını bilmek isteyen insanları resmi açıklamalara mahkûm ettiğini belirtti.
Reed, "Kriz anlarında bile, insanların toplanma ve protesto etme hakkı vardır. Dün geceki gösterilerde polis kullandığı kimyasal maddelerde ve uyguladığı şiddette aşırıya kaçtı ve düşmanca bir tutum sergiledi" diye konuştu.
Son kurbanlardan biri Christian Taylor
Polis tarafından öldürülen silahsız siyah gençler arasına katılan son isim 19 yaşındaki Christian Taylor.
Resmi açıklamaya göre, cumartesi günü Dallas yakınlarındaki Arlington kentinde hırsızlık ihbarı üzerine bir otomobil galerisine giden polis, Taylor'un otomobiliyle galerinin camlarını kırarak içeri girdiğini tespit etti.
Güvenlik güçlerinin olay yerinin çevresini sarmasının ardından kaçan şüpheliyi kovalamaya başlayan polislerden genç polis memuru Brad Miller, tabancasıyla ateş ederek Taylor'u öldürdü.
Arlington polisi, 49 yaşındaki Miller'ın eylül ayından beri polis teşkilatına mensup olduğunu ve bundan önce herhangi bir polislik tecrübesine sahip olmadığını açıkladı.
Ülke genelinde birçok polis teşkilatında yaygın bir şekilde kullanılmaya başlayan polis üniformasına monte edilmiş vücut kameraları Arlington polisi tarafından henüz kullanılmadığı için, olayın nasıl gerçekleştiğine ilişkin net bir görüntü kaydı da ortaya çıkmadı.
Angelo State Üniversitesi öğrencisi ve okulun Amerikan futbolu takımının yıldızlarından olduğu belirtilen 19 yaşındaki Taylor'ın, olaydan bir hafta önce "Genç ölmek istemiyorum" diye bir tweet atmış olması dikkati çekti.
Taylor'ın, Twitter hesabından Ağustos 2014'te "Polis tarafından korunduğumu hissetmiyorum", aralık ayında ise "Polis siyahların hayatları üzerinden yazı tura atıyor ve hiçbir sonuçla karşılaşmıyor" yazılı paylaşımlar yaptığı ortaya çıktı.
Kaynak: AA