Suriye’de Fırat Nehri'nin doğusunda yer alan petrol sahaları üzerindeki işgalini sürdüren PKK/YPG, Rumeylan ve Deyrizor’daki petrolü çeşitli ülkelerdeki yabancı şirketlere ve Esed rejimine satıyor.
PKK’lıların yöneticilik yaptığı şirketler, Suriye’deki petrol sahalarını işgal ederken, PKK/YPG’ye bağlı olan Cezire Petrol Şirketi, PKK/YPG’ye gelir sağlamak için Suriye’deki petrolü satıyor. PKK/YPG’nin olduğu bölgelerde petrol arama ve üretim işlerini yürüten çok sayıda şirket de Cezire Petrol Şirketi’ne bağlı bulunuyor.
Öte yandan Suriye'de ülke petrol kaynaklarının yaklaşık yüzde 90'nına ipotek koyan YPG/PKK'lılar, işgal ettikleri bölgelerde yaşayan halkı zor durumda bırakıyor.
Rumeylan gibi zengin petrol sahalarının bulunduğu Haseke ili de yakıt krizinin yaygın olduğu YPG/PKK işgalindeki bölgelerin başında geliyor.
Esed rejimi petrolü PKK/YPG’den alıyor
Uzun bir süredir PKK/YPG’ye Suriyelilere ait petrolü satarak gelir elde ettiği suçlaması yöneltiliyor.
Esasen PKK/YPG de bu suçlamaları reddetmiyor. Zira, Suriye’de üretilen petrolün büyük bir kısmını işgal ediyor.
PKK/YPG işgal ettiği bölgelerdeki petrolü yalnızca yabancı şirketlere satmakla kalmıyor.
PKK/YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde kurduğu paravan oluşum
Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Yürütme Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Hesen Koçer, üretilen petrolün bir kısmının rejime bağlı tüccarlara küresel muadillerine kıyasla sembolik fiyatlarla satıldığını kabul etti.
Koçer, bu açıklamayı “terör örgütü ve ABD, Suriyelilerin petrolünü çalıyor ve yabancı şirketlere satıyor” ithamlarının ardından yaptı. PKK/YPG, Suriye’de çıkan petrolü hem yabancı şirketlere hem de Esed rejimine satıyor.
Rejim, PKK/YPG’yi tanımıyor ve bölgelerinde işgalci olduklarını belirtiyor ancak örgüte finansman sağlayacak adımlardan da geri durmuyor.
PKK/YPG işgalindeki sahalarda, 2011’de savaş patlak vermeden önce günde 120 bin varil ağır petrol üretilirken, şimdi bu miktarın yarısı üretiliyor.
PKK/YPG, Esed rejimi ile petrol alışverişlerini rejime yakınlığıyla bilinen milis yöneticisi ve milletvekili Husam Katırcı aracılığıyla yürütüyor.
ABD'nin bölgedeki "ortağı" YPG/PKK, hem rejime petrol satarak hem de ABD Hazine Bakanlığı'nın yaptırım listesinde yer alan Husam Katırcı ile ticaret yaparak ABD yasalarını ihlal ediyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 21 Aralık 2019'da imzaladığı ve 17 Haziran 2020'de yürürlüğe giren "Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası"na göre, rejimin yerli petrol üretimini geliştirmesine yardımcı olmanın ve rejim ile ticari ilişkide bulunmanın yaptırım cezaları bulunuyor.
Petrol ticareti Irak'ta faaliyet gösteren PKK'lılar tarafından yürütülüyor
Suriye’deki petrol ticareti, daha önce Irak’ta faaliyet göstermiş PKK’lılar tarafından yürütülüyor.
PYD eski eş başkanı Şahoz Hasan’ın Cezire Petrol Şirketi’nin yöneticisi olduğu, çeşitli ülkelerdeki firmalarla Suriye’deki petrolün pazarlanması için görüşmeler yaptığı belirtiliyor. Şirketin yöneticisi Şahoz Hasan'ın, Suriye’deki birçok PYD/YPG sorumlusu gibi geçmişte Irak’ta faaliyet gösterdiği biliniyor.
Petrol ve doğal gaz ile PKK'ya finans sağlandı
1994’te PKK’ya katılan ve Irak’ın kuzeyinde faaliyet yürüten Şahoz Hasan, 2011’de Suriye savaşının başlamasıyla birlikte PKK’ın Suriye kolu PYD/YPG’de faaliyet göstermeye başladı. Şahoz Hasan, 2017’de PYD sorumluluğuna getirildi ve 2020’ye kadar görevini sürdürdü.
Ardından Suriye’deki petrol ve doğal gazı pazarlayarak PKK/YPG’ye para kazandırmak için çalışmalar yürüttü.
Suriye petrolünün PKK/YPG tarafından pazarlanmasına ABD desteği
Esed Rejimi Dışişleri Bakanlığı da geçtiğimiz aralık ayında BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği mektupta ABD’yi ve isim vermeden PKK/YPG’yi Suriye’nin petrol ve doğal gazını “çalmakla” itham etmişti.
Uzmanlar, ABD’nin de desteğiyle Suriye’de faaliyet yürüten PKK/YPG’nin, kurduğu şirketler aracılığıyla petrol ticareti yaparak uzun vadede bölgede kalıcı hale gelebilmek için örgütün finanse etmeyi amaçladığını değerlendiriyor.