7 Haziran 2015 Genel Seçiminin ardından şehir merkezlerinde başlayan çatışmalı süreç Kürt halkına çok ağır bir fatura ödetti. PKK'nin kentlere, insanların yaşam alanlarına çukur ve barikatlarla taşıdığı çatışmalar bir yılın ardından kırsal alanlara doğru kaymaya başladı.
Bölgenin kimi şehirlerinin mahalle mahalle, sokak sokak yakılıp yıkıldığı, tarihi mirasın yok edildiği bir süreçten sonra kısmen şehirlerdeki çatışmalar durulsa da devlet operasyonları kırsal alanları da kapsayacak şekilde genişletiyor.
Kırsal bölgelerde ilan edilen “Güvenlikli Bölgeler” operasyonların genişletileceğine işaret ediyor
Son günlerde özellikle Diyarbakır'ın Lice, Kulp, Hazro, Kocaköy, Hani, gibi ilçelerinin kırsal alanları ve Tendürek Dağı'nın Ağrı ve Van eteklerine düzenlenen hava destekli operasyonlar dikkat çekiyor. Birçok köyde uygulanan sokağa çıkma yasağı, kırsal/ormanlık bölgelerde ilan edilen “Güvenlikli Bölgeler” operasyonların genişletileceğine işaret ediyor.
Ailelerin çocuklarının geleceğine dair kaygıları arttı
Bir yıl içerisinde yaşanan çatışmalar nedeniyle bölge halkı büyük acılar ve mağduriyetler yaşadı. Yüzbinlerce insan evini, yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Kimi kent merkezlerinde alt ve üstyapı tamamen çöktü. Ekonomi battı, küçük esnaf kepenk indirirken işletmeler de iflasın eşiğine geldi. Kamuoyu araştırmalarında halkın büyük tepki gösterdiği şiddet olayları aynı zamanda eğitime de büyük darbe vurdu. Ailelerin çocuklarının geleceğine dair kaygıları arttı.
Bombalı araçlarla şehirlerde düzenlenen saldırılar yeni travmalara neden oldu
Kent merkezlerindeki çatışmaların büyük oranda azalması, sokağa çıkma yasaklarının gevşetilmesi halkı bir nebze olsun umutlandırırken, diğer taraftan bombalı araçlarla şehirlerde düzenlenen saldırılar nedeniyle yeni travmalara neden oldu.
90'larda büyük göç yaşamış köyler aynı akıbeti bugün de yaşamaktan korkuyor
Şehirlerde yaşayan insanlar bir yıldır büyük bir şiddet girdabının içinde çırpınırken, şimdi de operasyonların kırsal alanlara kaymasıyla bu bölgelerdeki köylerde yaşayanlar da büyük bir endişeye kapıldı. Köylüler, kentlerde yaşanan acı ve mağduriyeti kendileri de yaşamak istemiyor. 90'larda büyük göç yaşamış köyler aynı akıbeti bugün de yaşamaktan korkuyor. Kırsal bölgelerde yaşayan halk, şehirlerde olayların bu kadar büyümesine neden olan yanlışların buralarda da tekrar etmesinden kaygı duyuyor.
“Silahlar betona gömülene kadar operasyonlar devam edecek”
Çatışmaların büyük oranda sonlandığı şehirlerden sonra son günlerde askeri birliklerin kırsal alanlarda hava destekli operasyonlar yapması dikkat çekiyor. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere hükümet yetkililerinin, “silahlar betona gömülene kadar operasyonlar devam edecek” açıklamaları da ileriki günlerde kırsal bölgelerdeki operasyonların genişleyeceğini gösteriyor.
PKK'nin ve uyuşturucu üretiminin merkezi olan Lice öne çıkıyor
Söz konusu bölgelerde düzenlenen operasyonlarda ise en dikkat çekici merkez olarak Diyarbakır'ın Lice ilçesi göze çarpıyor. Bir taraftan kırsal alanlarında Türkiye'nin en büyük uyuşturucu üretiminin yapıldığı bilinen Lice'de, diğer taraftan da PKK'nin en büyük kampları yer alıyor.
Lice kırsalında irili ufaklı birçok kamp ve PKK'nin kullandığı mağaralar bulunurken Çiftlik (Mezra Miho) ve Bingöl Genç'e bağlı Sağgöze (Riz) arası ile Şenlik köyü ve Spênê köyünün dağlık kesimlerinde yer alan kampların 80'li yıllardan bu yana faal olduğu biliniyor.
PKK kamplarında ekmek üretimi sanayi tipi fırınlarda yapılıyor
Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre, buralarda bulunan örgüt kampları hem sarp yerlerde hem de meşeliklerin arasında olması nedeniyle uzun yıllardır varlığını koruyor. Söz konusu kamplarda sanayi tipi fırınların dahi bulunduğunu belirten yerel kaynaklar, kampta bulunanların gıda ve diğer ihtiyaçlarını köy minibüslerinin yanı sıra bazı örgüt üyeleri ve yandaşlarının özel araçları ile taşıyor. Örgütün halktan gasp ettiği araçlarla da ihtiyaçlarını karşıladığını belirten kaynaklar, bu kamplara kimi zaman örgütün siyasi uzantısı olan partilerin temsilcilerinin de gittiğini aktarıyor.
Lice'deki kamplardan şehirdeki çatışmalar yönlendiriliyor
Bu kamplarda yönetici olarak bulunan militanların direk Kandil'le irtibatta olduklarını belirten kaynaklar, bu kişilerden bazılarının şehirlerde devam eden çatışmalar sırasında buralara giderek çatışmaları koordine ettiklerini dile getiriyor.
PKK'liler gittikleri köylerde halka büyük baskı uyguluyor
Kamplarda bulunan PKK'lilerin genelde yerel halktan biriymiş gibi köylere inip propaganda yaptığını belirten yerel kaynaklar, kimi zaman da halkı tehdit ederek istediklerini yaptırdıklarını aktarıyor. Özellikle de seçim döneminde bölgede yaşayanlara baskı yapan bu PKK'liler, HDP/DBP dışındaki partilere oy verme eğilimi olanlara ise şiddet uyguluyor.
Lice'deki Mezra Miho'da bulunan büyük kampa bugüne kadar operasyon yapılmadığı belirtiliyor
Ulucak köyüne bağlı Çiftlik (Mezra Miho) mezrasında örgütün büyük kamplardan birinin bulunduğunu belirten yerel kaynaklar, 1984 yılından bu yana faal olan kampa şimdiye kadar herhangi bir operasyon düzenlendiğine şahit olmadıklarını söylüyor. Aynı zamanda PKK tarafından kaçırılan sivillerin ve kamu görevlilerinin de söz konusu kampta hapsedildiği belirtiliyor. Çözüm süreci başlamadan önce bölgeye hâkim tepelere yerleşen askerin uzun süre orada kalmasına rağmen söz konusu kamplara ve çok rahat dolaşan PKK'lilere yönelik bir operasyon yapılmadığı da kaydediliyor. Son zamanlarda Lice merkeze yakın köylere hava operasyonları düzenlendiğini belirten yerel kaynaklar, bu operasyonların derin vadilerde bulunan kamplara karşı etkili olmadığına dikkat çekti.
Zaman zaman hayvan otlatmaya giden çobanların PKK mağaralarına rastladığını da ifade eden kaynaklar, PKK'lilerin bu kişilere baskı yaparak mağaranın yerlerini başkalarına söylemeleri halinde köylerini yakacakları tehdidinde bulunduklarını aktardılar.
PKK'liler köyleri gezerek kendilerinin ayakta olduğu propagandasını yapıyor
Şehirlerde yaşanan çatışmalarda aldıkları darbeler nedeniyle halk üzerindeki hâkimiyetini yitirmekten çekinen örgüt, silahlı militanları söz konusu köylere göndererek ayakta olduğu mesajını da veriyor. PKK, özellikle de kamplarını ve buradaki silahlı militanlarını örnek göstererek devletin kendilerine zarar veremediği propagandasını yapıyor. Bu nedenle örgütün şehir merkezlerinde aldığı darbeler, kırsal kesimde hissedilmemiş oluyor.
Lice-Genç sınırında bulunan kamplar bu bölgedeki halka baskı uyguluyor
Lice'ye bağlı köylerin yanı sıra Lice sınırındaki Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Kâvâr, Vusleyl, Arğat, Şatos, Vartıg gibi köylerde de kamp ve mağaraları bulunan örgüt, buralarda da halkı baskı altında tutuyor.
PKK, baskıyla atadığı temsilcileri vasıtasıyla köyleri kontrol etmeye çalışıyor
Çözüm süreciyle beraber Lice'ye bağlı köylerde daha rahat hareket etmeye başlayan PKK, kendilerine muhalif olarak gördüklerini uyguladığı baskıyla sindirmeye çalışırken, kendilerine sempatileri olsun olmasın tüm köylerde belirledikleri temsilcilerle köyleri kontrol altına aldı. Kimi zaman belirledikleri temsilciler örgütü sevmeyen kişilerden oluştu. Bu kişiler uygulanan baskı nedeniyle ya köylerini terk etmek zorunda kaldı ya da temsilci olmayı kabul etti. Baskıyla kontrol altına alınan köylerde, örgütün gücünü arkasına alan kimi kişiler de halka zulmederek mallarına el koymaya başladı. Bundan dolayı da birçok kişi köyünü terk etmek zorunda kaldı.
PKK'ye muhalif görülen köylüler alıkonularak Lice kamplarında sorgulanıyor
Çözüm sürecinin verdiği rahatlıkla lüks araçlarla köylerde gezen, istedikleri zaman yol kesen veya kendilerine muhalif olarak gördükleri kişileri kaçırarak buralardaki kamplara götürerek sorgulayan, hapseden PKK, söz konusu bölgede büyük bir diktatorya kurarak halkı baskı altına aldı.
Belediyelerin organizasyonuyla PKK mezarlıklarına götürülen öğrenciler propagandalardan etkilendikten sonra kaplara geçmeye karar veriyor
Çözüm süreciyle beraber bazı köylerde ölen militanlar adına mezarlıklar kuruldu. Yapılan bu mezarlıkların açılışında zamanın BDP milletvekilleri de hazır bulunmuştu. Mezarlıkları propaganda merkezine dönüştüren PKK, belli dönemlerde köylüleri zorla buralarda toplayarak isteklerini dikte ediyor. Bazen de şehirlerdeki lise ve üniversite öğrencilerini belediyelerin farklı organizasyonları aracılığıyla bu mezarlıklarda topluyor. Burada yapılan propagandanın etkisinde kalan bazı öğrenciler ise artık geri dönmeyerek direk kamplara katılıyor.
Şehirlerde tehdit edilerek haraç istenen birçok kişi Lice'deki kamplara gelerek çözüm aramaya çalışıyor
Kimi zaman kaçırılarak veya kimi zaman da zihni, fikri manipülasyonlarla karıştırılarak dağa çıkarılan gençlerin de bu kamplara getirildiğini belirten yerel kaynaklar, gençlerin burada hem ideolojik olarak hem de askeri olarak eğitildikten sonra çatışmalı bölgelere gönderildiğini belirtiyor. Bu durumun başta ilçe halkı olmak üzere bölge halkı tarafından da bilindiğini belirten kaynaklar, aynı zamanda şehirlerde tehdit edilerek haraç istenen birçok kişinin de Lice'deki kamplara gelerek çözüm aramaya çalıştıklarını kaydediyor.
Lice'de bulunan kamplar nedeniyle büyük baskı yaşayan halkın, kimi zaman da örgüt tarafından operasyon bölgelerine zorla canlı kalkan olarak götürüldüğü de daha önce basına yansımıştı.
Lice halkı olumsuzluklarla anılmak istenmiyor
Bir taraftan PKK kampları, diğer taraftan binlerce dönümlük arazilere ekilen uyuşturucu madde esrarın üretim merkezi olarak anılan Lice'de halk, geçmiş zamanda bereketli topraklarında âlimlerin, şeyhlerin yetiştiğini ve artık olumsuzluklarla anılmak istenmediklerini dile getiriyor.
Bölge halkı meşe ormanlarının yakılmasına tepkili
Lice'ye bağlı köylerde yaşayan halk, PKK'ye yönelik düzenlenen hava operasyonları nedeniyle meşe ormanlarının yakılmasına da tepki gösteriyor. Ormanların yakılmasıyla topraklarının kıraç kalacağını belirten Liceliler, 90'larda yaşadıklarını bugün de yaşamak istemediklerini belirtiyor. (İLKHA)