PKK’nın “Taksim’deki eylemle ilişkimiz yok” demesi inandırıcı mı?

YAHYA FIRAT

İstanbul’un merkezi yerlerinden Taksim’de meydana gelen patlamada şimdiye kadar 6 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı. Olaydan sonra güvenlik kameraları ve görgü tanıklarının ifadelerine başvuran güvenlik ekipleri, saldırıyı gerçekleştirdiği tespit edilen Ahlam Albashir isimli kadın militanı saklandığı evde yakaladı.

Emniyet kaynaklarından yapılan açıklamada, saldırıyı gerçekleştiren kadın militanın PKK/YPG’nin Kobani’deki merkezinden İstanbul’da eylem yapma talimatı aldığı belirtildi. Zanlının sorgusunda PKK/YPG’nin istihbarat elemanı olarak yetiştirildiğini ve Afrin’den Türkiye’ye yollandığını söylediği aktarıldı.

Yaşananlardan sonra açıklama yapan PKK ise saldırıyı üstlenmedi. Örgüt, açıklamasında, “Bu olayla ilişkimizin olmadığı, doğrudan sivilleri hedeflemeyeceğimizi ve sivilleri hedefleyen eylemleri kabul etmediğimizi halkımız ve demokratik kamuoyu yakından bilmektedir” ifadelerini kullandı.

Öncelikle PKK’nın “doğrudan sivilleri hedef almadıkları ve sivil eylemleri kabul etmedikleri” yalanını izah etmek gerekiyor. Zira örgütün tarihi sivil katliamlar ve infazlarla dolu. Geçmişten bugüne PKK’yı tanıyanlar, örgütün kirli emelleri uğruna defalarca sivilleri öldürdüğü ve sivilleri de hedef alacak eylemleri yapmaktan çekinmediğine birçok kez şahit oldu. Burada örgütün kanlı tarihini ve katliamlarını tek tek yazma gereğini dahi görmüyorum.

Bu vaka özelinde asıl üzerinde durulması gereken nokta, PKK’nın “Taksim’deki eylemle ilişkimiz yok” demesinin çoktan ikna ettiği sol-Kemalist cenahın tutumudur. Malum çevreler, PKK’nın saldırıyı üstlenmediğine inanmaktan ziyade inanmak istiyor. Kadın militanın Arap veya Afrikalı olduğu, dolayısıyla “radikal İslamcı” gruplarla irtibatlı olduğu yalanı üzerinden “PKK’yı aklama, Müslümanlara çamur atma kampanyası” başlatılmış durumda.

Sol-sosyalist ve Kemalist medya organları, Taksim’deki saldırının amatörce planlandığını ve saldırganın profesyonelce hareket etmediği gibi absürt tezler üzerinden komplo teorileri dile getirmeye başladı. Aynı mantalitenin gazetecisi, akademisyeni de “Bu eylem PKK’nın tarzı değil” gibi gerçeklerden kopuk cümleler sarf edebiliyorlar. Bu noktada şunu sormak gerekiyor; PKK şimdiye kadar gerçekleştirdiği kaç sivil eylemi sahiplendi? Kimse örgütün bu ortamda tutarlı olmasını ve doğrudan sivil eylemleri sahiplenmesini beklemiyor zaten. Ancak örgüt, sol-sosyalist ve Kemalist çevreleri çoktan ikna etmişe benziyor.

Şimdiye kadar binlerce sivili katleden PKK’nın yeni kanlı eylemlere girişmesi şaşırtıcı değil. Kamuoyu baskısından çekinen örgütün saldırıyı başka bir gruba yıkma çabasını gözetmesi muhtemeldir. Zira, PKK’ya inanmaya hazır olan bir kitlesi var. “Radikal İslamcı” alerjisine sahip sol-Kemalist çevreler de bu durumlarda örgütün imdadına koşmaktan çekinmiyor.

PKK “yapmadım” demişse doğrudur! Öyle mi?