Kürdistan Bölgesi Başkanlığı toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Neçirvan Barzani, gündemdeki sorulara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüsü salgınına karşı alınan önlemler kapsamında canla başla çalışan Sağlık Bakanlığı personeli ve güvenlik güçlerine teşekkür eden Barzani, Kürdistan Bölgesi hükümetinin gerekli tedbirleri aldığına dikkat çekti.
Halkın sıkıntılarını anladıklarını dile getiren Barzani, salgına karşı hayata geçirilen icraatların tamamen halkın sağlık ve güvenliği için uygulandığını vurguladı.
“Çözülmeyecek büyük bir sorun yok”
Zine Wertê’ye Peşmerge birliğinin yerleştirilmesi ardından yaşanan gerginliğe değinen Barzani, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sizi temin etmek isterim ki ortada çözülemeyecek büyük bir sorun yok. Çözüme doğru adımlar atıyoruz. Kürdistan Bölgesi’ndeki tüm siyasi güçler, özellikle de koronavirüsü salgını gibi bir sorunla karşı karşıya kaldığımız ve yine Irak ile Kürdistan Bölgesi’nde ekonomik sıkıntıların aşılmaya çalışıldığı bir süreçte birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeye çalışmalıyız. Tekrar belirtmek isterim ki çözülemeyecek büyük bir sorun yok, var olan sorunlar çözülebilir. Biz Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbürosu ile diyalog halindeyiz. KYB, KDP ile Kürdistan Bölgesi hükümetinin temel ortaklarındandır.
Zine Wertê’ye gönderilen birlikten söz ediliyor. Bu birlik Peşmerge Bakanlığı’na bağlı bir güçtür. Peşmerge Bakanlığı da tüm Kürdistan’ın ortak bakanlığıdır. O bölgeye hiçbir yabancı güç gitmiş değildir, ayrıca geçici bir durum için oraya konuşlandırılmıştır. O birliğin orada kalmasına gerek kalmazsa kesinlikle geri çekilir. Fakat çok acayip yorum ve analizler de yapıldı, adeta Zinê Wertê atom projelerinin yapıldığı bir bölgeymiş gibi lanse edildi. Halihazırda atılan bu adım, vatandaşları salgına karşı koruma amacı taşıyordu ve geçiciydi. Kesinlikle geçici de olacak ve gerektiği zaman herşey normale dönecek.”
“Zine Wertê’deki medyatik bir gerginlikti”
Bir soru üzerine Zine Wertê meselesi nedeniyle tüm taraflarla diyalog halinde olduklarını belirten Kürdistan Bölgesi Başkanı, “Orada yaşanan gerginlik ciddi değil, medyatik bir gerginlikti. Doğrusu basın ve sosyal medyada hacminden çok büyütüldü. Bu kadar büyütülmesine de gerek yoktu” dedi.
PKK’nin meseleye müdahil olmasına karşı olduklarını vurgulayan Barzani, sözlerine şunları ekledi:
“Kürdistan Bölgesi’nde iki başlı idare söylemleri gerçeği yansıtmıyor. Böyle olursa iki idare olmaz, sıfır idare olur. Herşeyden önce Kürdistan’daki tüm siyasi taraflar olarak birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeli ve birbirimize karşı güvenimizi tazelemeliyiz. Oraya giden birlik tam da güvensizliği sona erdirmek için gönderilmiş bir güçtür. Kürdistan Bölgesi Başkanı olarak ilk gün de şimdi de aynı kanaate sahibim. Sorun çözülebilir bir sorundur.
Öte yandan, biz dış güçlerin iç meselelerimize müdahalede bulunmamasını istedik. Bir çok defa da bunu dile getirdik; Biz Irak Kürdistanı’nın bütününde PKK’nin varlığını meşru bulmuyoruz. PKK, Kürdistan Bölgesi’ne sorun yaratmaktan uzak durmalı. Kesinlikle Kürdistan Bölgesi PKK’nin faaliyet alanı değildir, olmadı, olmamalı da. Biz Irak’ın bir parçasıyız ve Kürdistan Bölgesi de bu çerçevede hiçbir şekilde bir başka gücün komşularına sorun teşkil etmesini kabul etmeyecektir.”
“PKK sorun teşkil ediyor”
“PKK’li yöneticiler Zine Wertê meselesinde tehditkar açıklamalarda bulundu, siz bu konuda ne diyorsunuz?” şeklindeki soruya yanıt veren Neçirvan Barzani, “Ben daha önce de Kürdistan Bölgesi’nin PKK’yle ilgili tutumunu açıklamıştım, PKK Kürdistan Bölgesi’nde meşruiyet sahibi değil ki hangi gücün kalıp kalmayacağına karar versin. Ne meşruiyeti vardır ne de Kürdistan’da (Irak Kürdistan’ında) kendilerine bu meşruiyet verilecek bir zemin vardır. PKK'nin bize yardım etmek istiyorsa yapacağı en büyük iyilik Kürdistan Bölgesi topraklarını terk etmek olacaktır. Kürdistan Bölgesi PKK’nin faaliyet alanı değildir. PKK’nin şu anda yaptığı asla Kürdistan Bölgesi’ne destek değildir, aksine sorun çıkarmaktır. Biz Kürdistan Bölgesi olarak tutumumuz belli ve bölgede istikrar faktörü olmak istiyoruz hem komşularımızla hem de kendi içimizde” diye konuştu.
“Mahmur Kampı askeri amaçlarla kullanılmamalı”
Bir gazetecinin Zine Wertê’nin bombalandığı gün TSK’ya ait SİHA’ların Mahmur Kampı’nı da bombaladığını hatırlatması üzerine konuyu değerlendiren Neçirvan Barzani, “Türkiye’nin saldırısı, PKK’nin güçlerini o bölgeye getirip yerleştirmesinin ardından gerçekleşti. Biz buranın boşaltılması gerektiği konusunda PKK’yi haberdar ettik. Boşaltılmazsa onları koruyamayacağımızı da belirttik” dedi.
Barzani, “Türkiye’nin teknolojik imkanları PKK’nin bulunduğu bölgeleri ve hedefleri kolayca tespit edebilecek kapasitededir. Bunun için ne KDP, ne KYB ne de başka bir yerden bilgi almalarına gerek yok. Hangi egemenlikten bahsediyorlar. PKK, Kürdistan Bölgesi ve Irak’ın egemenliğine saygı duyur mu ki? Gelip konumlandığı yerlere meşru bir temelde mi yerleşiyor. Kessinlikle hayır, bunu yapmasının hiçbir meşru yanı yok. Bunu yaparlarsa sanırım Türkiye’nin de tepki göstermesini beklemek durumda kalacağız” diye konuştu.
“Mahmur Kampı konusu iki farklı konu diyen Barzani, sözlerine şöyle devam etti:
“Mahmur Kampı’nı bazı askeri faaliyetler için kullanıyorlar. Biz kendilerine de sürekli şunu söyledik; mülteci meselesi farklı bir durum. Uluslararası yasalara göre nasıl muamele yapılması gerekiyorsa biz de ona göre yaklaşırız. Bilginiz olsun diye söylüyorum; Mahmur, Kürdistan Bölgesi idaresi içerisinde yer almıyor. Irak federal hükümeti idari sınırları içerisinde. Bizim de onlardan talebimiz şudur. Mahmur mülteci kampıdır ve askeri faaliyetler ve eğitim için kullanılamaz. Bu durumda Bağdat’ın inisiyatif kullanması gerekiyor.”
“Mustafa Selimi’nin teslim edildiğine dair belge yok”
Güney Kürdistan’a geçtikten sonra İran’a teslim edildiği iddia edilen ve 11 Nisan’da İran tarafından Sakız Cezaevinde idam edilen firari mahkum Mustafa Selimi’ye ilişkin bir soruya da yanıt veren Barzani, “Bu konuda Kürdistan Bölgesi Başbakanlığının açıklaması çok açık ve nettir. Hükümet bu konudan haberdar değildir. Konunun araştırılması için bir komisyon kurulmuştur. Bahsı geçen iade meselesinin yaşanıp yaşanmadığını kanıtlanmadan farklı açıklamalar yapmak ve yargıda bulunmak doğru değildir. Bunu kanıtlayan bir delil de yoktur” dedi.
Barzani, “Ayrıca idam edilen kişinin Rojhılatlı partilere üye olduğuna dair hiçbir partiden resmi bir açıklama yapılmamıştır. Dolayısıyla, ister yaşanmış olsun ister yaşanmamış olsun, konunun aydınlatılması için Başbakan ve yardımcısı komiyon kurmuş. Kardeşlerimizden talebimiz soruşturmanın sonuçlarını beklemeleridir. İnceleme yapılsın sonra ondan sonra suçlamalarda bulunalım. Komisyon soruşturmasının sonuçlarını şeffaf bir şekilde kamuoyuna açıklayacaktır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Rudaw