Samsun’un Havza İlçesi’nde düğünden dönen iki kardeş, pusu kuran güvenlik güçlerince yaylım ateşine tutuldu. PKK’lı zannedilerek ateş açılan iki kardeşten 16 yaşındaki Gökhan Çetintaş olay yerinde yaşamını yitirirken, 18 yaşındaki ağabeyi ise yara almadan kurtuldu. Samsun Valisi Hüseyin Aksoy iki kardeşin “dur” ihtarına uymadığını ve kuru sıkı silahla ateş açtığını, olaya ilişkin savcılığın soruşturma başlattığını söyledi. Kardeşi gözleri önünde öldürülen Habip Çetintaş ise “Dur ihtarı falan duymadık. Bir anda kurşun yağmuruna tutulduk” dedi. 2005 yılında da Mardin’de 12 yaşındaki Uğur Kaymaz evlerinin önünde babasıyla birlikte ‘PKK’lı’ denilerek polislerce öldürülmüştü.
PKK’nın Karadeniz açılımında kilit noktalardan biri olarak gösterilen Samsun dün gece bir infaza sahne oldu. Havza’da oturan Habip ve kardeşi Gökhan Çetintaş akrabalarının oturduğu Paşapınar Köyü’ne gitti. Bir düğüne katıldıkları belirtilen iki kardeş akşam evlerine dönmek üzere yola çıktı. Bu andan sonra yaşananları sağ kurtulan ağabey şöyle anlattı:
Kardeşimle araç bekliyorduk
“Düğün dönüşü kardeşimle birlikte gece 22.30’da Boğaziçi viyadüğünün altında araba bekliyorduk. Uzun bir süre araba bekledik, gelmedi. Gelenler de bizi almadı. Karşı bayırdan yukarı viyadüğe çıkmak istedik. Bir anda silah sesleri duymaya başladık. Sonrasını hatırlamıyorum. Bende de kuru sıkı tabanca vardı. Askerlerin ateşi üzerine bir el ateş açtım. ‘Dur’ ihtarı olmadı. Çatışma esnasında kardeşimin yere yatması için tekme vurup, kendimi aşağı demir yoluna yuvarladım. Bize kimse ‘dur’ ihtarında bulunmadı.”
Valiye göre gençler suçlu
Olay ilk önce ajanslara “Samsun’da PKK’lılarla çatışma” olarak yansıdı. Bir süre sonra olayın niteliği ortaya çıkmaya başlayınca Samsun Valisi Hüseyin Aksoy açıklama yapmak zorunda kaldı. “İki kardeşin PKK’lı sanıldığını, dur ihtarına uymayınca ateş açıldığını” belirten Aksoy, şunları söyledi: “Güvenlik güçlerince ilçeye bağlı Boğaziçi mevkisinde demiryolunun bulunduğu noktanın terör örgütü mensuplarınca güzergâh olarak kullanılabileceği değerlendirildi ve pusu kuruldu. Güvenlik birimlerimizin ‘dur’ ihtarına karşı daha sonra kurusıkı olduğu tesbit edilen tabancayla üç el ateş edilmiştir. Bunun üzerine karşı ateş açılması suretiyle çatışma gerçekleşmiştir. Gençler belki panikle ateş açmış olabilir. Olayda herhangi bir kusur var mı yok mu adli makamlarca değerlendirecektir.’’
İçişleri Bakanlığı: Üzüntülüyüz
İçişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, jandarma timinin ihbar ve termal kamera vasıtasıyla hareket ettiğini, iki kişiye “dur” ihtarına uyulmaması üzerine müdahale edildiği belirtildi. Açıklamada, “Vuku bulan bu hadise hakkında soruşturma yürütülmektedir. Vatandaşımıza rahmet, ailesine başsağlığı diler, en derin üzüntülerimizi değerli kamuoyu ile paylaşırız’’ dendi.
Kızıltepe’de babasıyla birlikte öldürüldü
Asker ve polis daha önce de “terörist zannettik” diyerek aralarında çocukların da olduğu sivil vatandaşları öldürdü. Bunların en çok ses getireni kuşkusuz Mardin Kızıltepe’de yaşandı. 2005’te 12 yaşındaki Uğur Kaymaz, evinin önünde pusu kuran polisler tarafından babasıyla birlikte öldürüldü. Otopside Uğur’un bedenine yaşından çok kurşun isabet ettiği belirlendi.
Kekik toplayan köylüler yaylım ateşine tutuldu
Hatay’ın Çardak Yaylası Şekerderesi bölgesinde 66 yaşındaki Mustafa Fil, 63 yaşındaki Ali Dalmış, 52 yaşındaki İbrahim Yalçın ve 75 yaşındaki Mehmet Sak, 28 Haziran 2010 günü kekik toplamaya gitti. Aynı bölgede görev yapan Jandarma Özel Harekat Taburu’na bağlı Dörtyol 2. Bölük Komutanlığı’nın askerleri bu köylülere ‘PKK’lı sanarak’ ateş açtı. Olayda Mustafa Fil ve Ali Dalmış hayatını kaybederken, Mehmet Sak yaralı, İbrahim Yalçın da yara almadan kurtuldu.
Vatandaşa ‘terörist sandık’ kurşunu
Gümüşhane’nin Şiran İlçesi’ne bağlı Elmaçukuru Köyü kırsalında, 17 Eylül 2004 tarihinde özel harekat timlerince düzenlenen operasyonda, güvenlik güçlerinin “terörist” diyerek ateş açtığı Kenan Çubukçu (34) ve Olcayhan Bayrak (17) öldü, Selahattin Çubukçu (30) ve İsmail Sarı (19) yaralandı. Olayla ilgili tim komutanı Üsteğmen Bülent Kılıç ile yedi askerin yargılanması devam ediyor.
Hüseyin İstemil / Taraf