Bundan önceki yazımızda isimler ve kavramlar üzerinden siyaset ve kavramların bu amaçla istismarından söz ederken küresel emperyalizmle işbirliği içindeki mevcut İran yönetiminin Suriye’de korkunç katliamlara ortak olmasının üzerini örtmek için “mezhep kavgası” kavramını kullanma oyunu üzerinde durduk. Aynı şey Kürt sorunu gerçeği için de söz konusudur.
Emperyalizmin İslâm coğrafyasına pompaladığı bazı politikaların neden olduğu bölgesel sorunlar, bu sorunları istismar eden ama savunduklarını söyledikleri halkların değer ve ilkelerinden uzak oluşumların meşrulaştırılmasını, temsil ettiklerini söyledikleri halklarla özdeşleştirilmesini haklı kılmaz. Bu tür örgüt ve oluşumların bu halklarla özdeşleştirilmesi sorunların çözümüne değil daha çetrefil ve içinden çıkılmaz hal almasına yol açıyor. O yüzden sorunu yaşayanlarla çözüm görevi görecekler arasında köprü değil duvar olan, bu amaçla küresel emperyalizmin çıkarlarına hizmet, temsil ettiklerini söyledikleri halklara ise ihanet eden örgütlerin her ne şekilde olursa olsun aradan çıkarılmaları gerekir. Bu gibilerin çözüme yardımcı olmaları mümkün değildir. Çünkü bizzat sorunun kendisidirler.
PKK ve onun Suriye kanadı PYD gibi sorun niteliği taşıyan silahlı terör örgütleri de Kürt sorununu temsil konumunda görülemez. Bu iki örgüt her şeyden önce Kürt ulusunun değerlerinden ve taşıdığı vasıflardan tamamen uzak hatta onlara düşmandır. Her şeyden önce Kürt ulusunun en çok önemsediği vasfı Müslüman olmasıdır. Ondan dolayı değerlerini ve geleneklerini de İslâmî prensiplere göre, bunların çizdiği daire içinde kalarak belirlemeye özen göstermiştir. Kürt sorununu temsil iddiasıyla ortaya çıkan ve bu amaçla Kürt halkının yetişen neslini saflarına çekmeye çalışan PKK ise onu sahip olduğu üstün değerlerden uzaklaştırmak için büyük çabalar harcadı. Başlangıçta buna ideolojik kılıf geçirdi ve o gençlere sunduğu din karşıtı ideolojiyi cazip göstermeye çalıştı. Bugün de küresel emperyalizmle işbirliği gereği yapıyor.
Kürt ulusunun yetişen neslini, sahip olduğu kutsal değer ve ilkelerden uzaklaştırmaya çalışırken elindeki silahıyla “ezilen halkı” için savaştığını söylüyordu. Oysa ideolojik çerçeveye büründürdüğü ve elindeki silahtan daha tehlikeli bir başka silahla da bu halkın bizzat kendisine, en üstün değerlerine karşı savaşıyordu. Dolayısıyla bu halkın hiçbir zaman temsilcisi olmadı bizzat düşmanı oldu. O yüzden en büyük yanlışlardan biri bu halkın en üstün değerlerine karşı savaşan böyle bir örgütün bizzat bu halkın temsilcisi konumunda görülebilmesi, onunla özdeşleştirilmesi ve yaşadığı sorunu çözüm görevi görebileceğine inanılmasıdır. Oysa sorun olması için ortaya çıkarılan ve yönlendirilen örgütün çözüm görevi görmesi mümkün değildir.
Kürt ulusunun yetişen neslini sahip olduğu değerlerden ve ilkelerden uzaklaştırmak amacıyla bir yanıltma aracı olarak kullanılan ideolojinin gençlere cazip gelen yanlarından biri de görünüşte emperyalizme karşı olmasıydı. Fakat bugün sergilediği tavır ve açığa çıkan ilişkiler perde arkasında küresel emperyalizmle bağlantıları olduğunu gün yüzüne çıkardı. Halkın fiili olarak yaşadığı sorunun çözümü, içinde bulunduğu ortamın güven ve huzura kavuşması için atılan olumlu adımlarla önemli bir mesafenin katedildiği sırada yine küresel emperyalizmle işbirliği içinde olduğu tahmin edilen ama perde önüne tamamen farklı kıyafetle çıkan bir başka örgütün eylemlerini gerekçe göstererek ortalığı karıştırması da bu yüzdendir.
Aynı şey örgütün Suriye kanadı için de söz konusudur. Suriye’deki Kürt halkına vatandaşlık kimliği bile vermeyen Baas rejimiyle bugün küresel emperyalizmin kirli hesapları için işbirliği yapan, silah kuşanan ve onunla işbirliği içindeki karanlık güçler hesabına terör eylemleri gerçekleştiren PYD’nin Kürt sorununu temsil konumunda görülmesi ve Kürt halkıyla özdeşleştirilmesi mümkün değildir.
En başta tanımlamaların doğru yapılması, Kürt halkı ve Kürt sorunu ile küresel emperyalizmin çıkarlarına hizmet için bu halkın en yüce değerleriyle savaş halindeki örgütlerin farklı yerlere konması, önce sorun teşkil eden terör örgütlerinin aradan çıkarılması gerekir. Bunlar devreden çıkarılırsa çözümde son aşamaya gelindiği görülecektir.
YENİ AKİT