HAKSÖZ HABER
Mart 2018 tarihinden beri TSK’nın artan sınır ötesi hava operasyonları PKK’nın konumlandığı bölgelerden çekilmesine yol açıyor. Egemenlik iddiası içerisinde bulunduğu yerlerde ağır tahribat yaşayan PKK buraları terk etmek zorunda kaldı. Dağda sıkıştıkça yerleşim yerlerine inen PKK militanları bu bölgelerde ise Peşmerge ile karşı karşıya geldi.
Geçtiğimiz gün PKK tarafından ağır silahlarla Peşmerge güçlerine düzenlenen saldırılar 2 saat sürmüştü. Peşmerge’ye ait kontrol noktasına düzenlenen saldırı sonrasında açıklama yapan IKBY Peşmerge Bakanlığı Bakan Yardımcısı Serbest Lezgin, Peşmerge güçlerinde herhangi bir can kaybının meydana gelmediğini ve PKK'nın saldırısının püskürtüldüğünü vurguladı.
Özgür-Der Diyarbakır Yönetim Kurulu Üyesi Hasip Yokuş’tan edindiğimiz bilgiye göre, KDP yönetimine bağlı 500’e yakın köyü de işgal eden PKK, statüsü belli uluslararası tanınırlığa sahip resmi bir hükümeti zorbaca eylemlerle mahkûm etmeye çalışıyor. KDP kendi yönetimi altında olan bölgelerde PKK varlığını kabul etmezken PKK ise hukuku yok sayarak Barzani yönetimine bağlı yerleşim yerlerinde egemenlik iddiasında bulunuyor. Özetle PKK-KDP gerginliği, yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali PKK’nın Kürt halkının haklarını yok sayan sorumsuz ve zoraki fiillerinden kaynaklanıyor.
PKK’nın bu tutumuna karşı ideolojik körlükle yaklaşan Türkiye solu ise gerginlikten KDP’yi sorumlu tutuyor. Artı Gerçek’te yayımlanan haberin girişindeki şu ifadeler meseleye nasıl yaklaşıldığını ortaya koyan cinsten: “Federe Kürdistan Bölgesi’nde, Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) yarattığı askeri ve siyasi gerginlik devam ediyor.” Irak Kürdistanı’nda yaşanan gelişmeler ideolojik akrabalık ilişkileriyle değerlendirilince ortaya böyle bir manzara çıkıyor herhalde. Olayı ele alan diğer sol tandanslı siteler ise en fazla PKK ve KDP’yi eşitleyici ifadeler kullanabiliyorlar. KDP’nin hukuki haklarını kullanması ile PKK saldırganlığını aynı yerden görmek de ancak ‘ideolojik körlük’ kaynaklı meşum bakış açısından neşet edebilir!