Beştepe'de "Muhtarlarla Buluşma" toplantısında isim vermeden HDP'li milletvekillerini eleştiren Erdoğan, "Terör örgütüne destek veren her eylemde ön safta yer alan milletvekili vekil değil teröristin ta kendisidir" dedi, "Meclis'e gönderilen fezlekeler karşılığını bulmalıdır" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Arabasıyla terör örgütüne silah taşıyan, örgüte canlı kalkanlık yapan, terör örgütüne destek veren her eylemde ön safta yer alan milletvekili vekil değil teröristin ta kendisidir. Meclis’e gönderilen fezlekeler karşılığını bulmalıdır, tahammül kalmadı" dedi.
Ankara saldırısını gerçekleştiren canlı bombanın taziyesine giden HDP milletvekili Tuğba Hezer'i eleştiren Erdoğan, devamında "Bir başkası mecliste bu alçaklığa sahip çıkıp devleti suçlamayı sürdürüyor. Böyle vekillik, böyle siyaset olmaz arkadaşlar. Dünyanın hiçbir yerinde sivillere yönelki intihar saldırısını yapanlara sahip çıkan vekil göremezsiniz" ifadesini kullandı.
'80 milletvekili çıkardınız, yine rahat durmadınız'
Erdoğan HDP'ye yönelik, "80 vekile kadar çıktınız, yine rahat durmadınız. 80 vekil aldığınızda bile yine terör çığırtkanlığı yapıyordunuz, Kürt kardeşlerimizi sokağa çağırıyordunuz" dedi.
Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Ben parti kapatmaya karşıyım. Suçu işleyen kurum değil bireydir. İnsandır. Dolayısıyla ceza kuruma değil bireye verilmelidir. Kimse bu insanlar, bedelini ödemelidir. Eğer bir vekil terörle mücadele kapsamında suç olarak görülen bir tutum içindeyse elbette gereği yapılmalıdır. Vekil sıfatı taşımak nasıl terörist gibi davranmaya mani olmuyorsa, aynı şekilde cezalandırmaya da engel olamaz."
"Siyasi partilerimizden bu konularda çok daha fazla hassasiyet bekliyorum. Bu fezlekeler parlamentonun raflarında çürümemelidir. Tozlanmamalıdır, gereği yapılmalıdır. Parlamento bunlara karşı nasıl tavır koyacak, millet de bunu görmelidir."
'PYD/YPG de ateşkes dışında olmalı'
ABD ve Rusya'nın üzerine anlaştığı Suriye'de çatışmaların durdurulması yönündeki anlaşmayı PYD'yi de kapsadığı gerekçesiyle eleştirdi. IŞİD ve Nusra Cephesi'nin ateşkes kapsamı dışında yer aldığını hatırlatan Erdoğan, "Suriye'de müttefiklerimizin artık yol ayırımına geldiklerini anlamaları gerekir. PYD/YPG de ateşkes kapsamı dışında olmalıdır" dedi.
Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"PYD ve YPG, tıpkı PKK gibi, tıpkı DAEŞ gibi terör örgütüdür. Biz, imkanlarımızın en sınırlı olduğu dönemde, müttefiklik gereği binlerce kilometre mesafedeki Kore’ye gittik, şehitler verdik. Kendi güvenliği için Vietnam'a, Kore'ye, Afganistan'a giden ABD’nin, Türkiye’nin sınırında yaşanan bu durum karşısındaki tavrını anlamak mümkün değil."
"PKK ile yapamadığınızı PYD ve YPG ile mi yapmak istiyorsunuz?"
"Meseleyi daha açık nasıl anlatabiliriz, inanın bilmekte zorlanıyorum. Şayet muhalifler PYD ve YPG’nin saldırılarına maruz kalmasalardı, sadece IŞİD’e yönlenebilselerdi, Suriye’de durum çok farklı olurdu."
"PKK ile yapamadığınızı PYD ve YPG ile mi yapmak istiyorsunuz? Olayın geldiği nokta şudur: Yarın, asla temenni etmeyiz, Washington’da benzer olay yaşandığında biz en az Ankara kadar üzülürüz. Biz terör örgütleri arasında ayrım yapmadığmız gibi acılar arasında da ayrım yapmayız.
Artık bu komediye, gülünç duruma bir son verilmelidir. Bizi de dünyayı da aptal yerine koymaya son verilmelidir.
Birkaç seneye kadar aynı organiasyon şeması içinde yer alan örgütler nasıl oldu da birbirinden ayrıldı? Bu örgütlere DAİŞ’le mücadele ediyor demek komedinin ta kendisidir?
PYD, Moskova’nın göbeğinde ofis açtı. Hadi bakalım Ey Rusya, sen şimdi bunu neyle izah edeceksin?"
"Suriye'de ateşkes için varılan uzlaşma ilkesel olarak elbette olumludur. Biz de Suriyeli kardeşlerimize nefes aldıracak bir ateşkesi destekliyoruz. Ancak bu ateşkesle ülkesinde yarım milyona yakın vatandaşının katledilmesinden sorumlu Esed rejimi ile onu destekleyen güçlere açık ve güçlü bir destek verilirken, muhalifler konusunda hala ikircikli bir dil kullanılması endişe vericidir. Bölgede kimin, hangi muhalefet grubundan olduğunun tespitini şayet Rusya, Esed rejimi ve PYD/YPG gibi yapılar gerçekleştirecekse ortada vahim bir durum var demektir. Cellatlarla kurbanların aynı kefeye konduğu, kontrolün de cellatlara verildiği intibaa doğuran bu durumun yeni ve daha trajik gelişmelerin kapısını açmasından endişe ediyoruz."
Kaynak: Al Jazeera