Türkiye'nin kuruluş günlerinden bugüne taşıdığı iki temel problem var. 1- Kürt sorunu 2- İrtica... Bu iki temel konuyu kendi içimizde çözmedikçe ülkemizin geleceği adına güzel şeyler söyleyebilmek, imkânsız değil, ama zor.
Bu iki konuda Türkiye Cumhuriyeti taraftır. Sorun da bu yüzden çıkıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Milliyetçidir.
Türk milliyetçiliği veya Atatürk Milliyetçiliği... Her ne ise... İşte bu durumdan Kürt sorunu doğuyor. Kürt sorunundan da PKK sorunu...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan gelen laik karakteri adeta bir tür dinsizlik gibi uygulandığından da adına "irtica" dedikleri sorun ortaya çıkıyor.
Üniversiteye giden bazı kız öğrencilerin başörtüsü/türban takmaları dini bir simgenin kamusal alana taşınmasıdır denilerek engellenmeye çalışılıyor.
Simgeyse simge... İslam'ın simgelerinden birisi. Güya halkın ezici çoğunluğunun Müslüman olduğu bir ülke burası fakat dinin emirlerinden birisine Müslümanlar'ın uymasının kamusal alan denilen faşist tanımın çizdiği sınırlarda yasaklandığı bir yer...
Tabi Türkiye'de dindar insanların tek sorunu başörtüsü değil elbet. Ama bu sorun çok gözönünde olduğu için ve sürekli de tartışıldığı için ilk akla gelen konu.
Zaman zaman Türkiye'de din devleti kurmak maksadı ile ortaya çıkan birkaç grup, oluşum vs. çıkar ama bunların hiçbirinin halk desteği yoktur ve bunlar çoğunlukla da devletin laik karakterinin uygulandığı şekilde değişmeden devam edebilmesi için devletin bir kanadının kurduğu tuzaktan başka bir şey değildir!
Türkiye'de dindarların sorunları vardır ama bu sorunlar din devleti vs. gibi talepler ile ilgili değildir. Yoktur böyle bir talep.
Sadece dinin bazı emirlerinin toplumsal hayata yansımalarının bazı elitistleri rahatsız etmesinden kaynaklanan yasaklama sorunları vardır. Ve devletin laiklikte taraf olması söz konusudur.
Şimdi... Bu iki ana temel sorunda çözüm noktalarına gelinmiştir ve ne ilginç bir ironidir ki, her iki sorun da şu günlerde temel çözüme kavuşturulmak istenmektedir. Her iki konu da aynı anda hiç olmadığı kadar gündemdedir.
Kürt sorunu ve bundan doğan PKK sorunu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 25 yıldır silaha silahla karşılık verdiği bir alandır.
Şu günlerde de Irak'ın kuzeyine ciddi bir harekât yapılmış ve buralarda bulunan PKK kampları yok edilmeye çalışılmakta. Öyle görünüyor ki TSK Kandil Dağı'na Türk Bayrağı'nı dikecektir.
PKK'ya karşı çok ciddi bir başarı elde edilebilir. Ama bu Kürt sorununu bitirmez!
PKK biter Kürt sorunu bitmez!
Şu sıralarda türban sorunu da ciddi şekilde sona ermek üzere. Bazı üniversite rektörleri dirense de, daha önce başörtülü öğrencilere başlarını açmaları için kurulan ikna odalarının bu sefer de yasakçı rektörler için kurulacağı anlaşılıyor ve rektörlerin yasağı sürdürmemeleri için ikna edilmeleri noktasına geliniyor.
Neyse... Bir tarafta silahlı kalkışma ve bölücü talepler, diğer yanda kişilerin dinlerinden kaynaklanan kişisel toplumsal talepler. Ne silah ne de başka bir şey...
TC'nin hatası bu iki problemi de aynı ayarda görüp her ikisine de aynı şiddette yasakçı tavır sergilemesidir.
PKK ile güya irtica aynı kefeye konuluyor. Oysa birinde silahlı kalkışma var, birinde sadece bir talep.
Bu kafayla gidilirse PKK biter ama Kürt sorunu bitmez. Türban sorunu biter "irtica" bitmez!
Bugün gazetesi