PKK açıklamış: Başkasını suçlamayın, biz yaptık!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Tokat’taki hain saldırıyı PKK üstlenmiş! Üstlenmeseydi şaşardım zaten.

Kendileri zaten hain bir örgüt. Kaybedecekleri bir şey yok.. Tam aksine, saldırıyı üstlenerek, akılları sıra kendi lehlerine propaganda da yapmış oluyorlar..

Fakat olayın daha önemli bir boyutu var..

Saldırının gerçek organizatörlerinin üzerindeki sır perdesinin aralanma ihtimali ortaya çıktı ya.. Saldırının derin izlerinin peşine düşüldü ya..

Bir koldan derin devletle bağlantılı PKK, bu sefer çok daha büyük önem vererek saldırıyı üstleniyor: “Biz yaptık biz..”

Güneydoğuda değil. Sınır illerimizden birisinde değil.. Anadolu’nun; neredeyse ortasında, 7 askerimizi şehid edip ellerini kollarını sallayarak kaçacaklar.. Saldırıdan günler sonra olayın sorumluluğunu üstlenecekler.. Biz de inanacağız!

Çok ısrar ediyorsunuz, haydi inanalım: Siz yaptınız!

İyi de, siz kimsiniz, onlar kim?

Siz de, onlar da aynı merkezden emir alan, “derin ilişkililer” değil misiniz?

Danıştay cinayetini de, kendisinin kim olduğunu bilmeyen, bir avukat itiraf etmişti: “Ben yaptım, ben..”

Kimdi o “ben yaptım, ben” diyen?

Sözümona İslâmcı avukat.

Sonra ortaya çıktı ki, İslâmcı avukatımız, barlarda geziyor, içki içiyor, ulusalcılarla akşam sabah beraber oluyor!

Yani, failimiz, kendisinin kim olduğunu da bilmiyor.

“Ben yaptım, ben” diyor ama, aslında “ben” dediği, “İslâmcı ben” değil, “ulusalcı ben” çıkıyor!

Bu oyunun bir başka versiyonu da, Tokat’ta yaşanıyor..

MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, 1997 yılında da, aynı yerde bir saldırı olduğunu hatırlatıyor.

Aynı yerde, aynı şekilde saldırı olur mu?

Olursa, buna pusu denir mi?

Karakol komutanından, Genelkurmay Başkanı’na kadar bütün komutanlara soruyorum, aynı yerde, aynı şekilde pusuya düşülür mü?

Düşülürse, bunda sorumluluk; zorunlu askerlik sebebi ile 3 ay önce oraya gelen, bölgeyi bilmeyen, işi askerlik olmayan erlerimizin midir, onların profesyonel komutanlarının mı?

Daha net sorular yöneltelim..

Madde madde. Tane tane..

1) Aynı yerde, benzer saldırı yaşanmış ise, sonraki yıllarda benzer bir eylemin yaşanmaması için ne tedbir alınmıştı? Yolun güzergâhının değiştirilmesi dahil, hangi önlemler düşünülmüş ve uygulanmıştı? Yoksa hiçbir tedbir, hiçbir önlem alınmamış mıydı?

2) Hain saldırıdan sağ kurtulan askerlerimizin beyanları alındı mı? Onlar saldırıyı nasıl anlatıyorlar? Karşılıklı bir çatışma sözkonusu oldu mu? Yoksa tek taraflı atış yapıp, kaçtılar mı?

3) Saldırı sonrasında, olay mahallindeki hiçbir şeye dokunulmadan çekilmiş görüntü var mı, bunlar yayınlanacak mı? Aracın duruş şeklinden, araç üzerindeki kurşun deliklerine ve askerlerimizin bulundukları konuma kadar.. Bu görüntüler, yayınlanacak mı?

4) Dört lastiği patlatılan aracın, devrilmemesi, yoldan çıkmamasının sebebi ne? Araç zaten şu veya bu sebeble durmuş muydu, durdurulmuş muydu?

5) Saldırı sonrasında, olay yerindeki tüm deliller yeterince toplandı mı? Toplandı ise, gazetecilerin gösterdikleri mermi kovanları nedir? Olayla alakası yok mudur? Olayla alakası varsa, delillerin toplandığı nasıl söylenebilir? En küçük ayrıntının bile hassasiyetle araştırılması gerektiği açık iken, birçok gazetecinin çektiği yol üzerindeki iki kurşun kovanı, olay mahallinde nasıl unutulmuştur?

6) Olay sonrasında, karakoldan yardım ne zaman gelmiştir? İlk müdahalenin yoldan tesadüfen geçenler tarafından yapıldığı belirtildiğine göre, karakoldan silah atışları duyulmamış mıdır?

7) Saldırganların olay mahallinden nasıl kaçtıkları tahmin ediliyor? Bölge, gerçekten saldırganların kimseden yardım almadan kaçmalarını sağlayacak özelliğe sahip mi? Yoksa saldırganlar, olay sonrasında, başka bir kıyafete bürünüp, bir şey yokmuş gibi halkın içine mi karıştılar?

8) Saldırıda kullanılan silahların teknik özellikleri nelerdir? Saldırıda ağır silah kullanılmış mıdır?

9) En önemli soru, hain saldırıya maruz kalan askerlerimizin, aynı gün çekilen Reşadiye ilçesindeki görüntülerinde, üzerlerinde silah görünmüyor. Acaba, saldırıya uğranıldığında, askerlerimizin silahları yanlarında değil miydi? Değil ise bunun sebebi ne idi?

Sorular, gerçekleri öğrenmek için.

Gerçekleri öğrenmek ve ders çıkarmak için..

Tedbir almak için..

Benzer olayların tekrar yaşanmaması için!

VAKİT