HAKSÖZ HABER
İsrail Hapishane Servisi (IPS), geçtiğimiz günlerde aralarında önde gelen direnişçi Mervan Bergusi'nin de bulunduğu 70 Filistinli mahkumu İsrail'in merkezindeki yüksek güvenlikli Hadarim hapishanesinden ülkenin güneyindeki yüksek güvenlikli Nafha'ya transfer etti.
Önümüzdeki haftalarda, IPS yaklaşık 2.000 mahkumu çeşitli tesisler arasında yeniden dağıtmayı planlıyor. Bu plan eski hükümet tarafından tasarlanmış ancak faşist Itamar Ben-Gvir'in Ulusal Güvenlik Bakanı olarak atanması sonrası ivme kazandırılarak hayata geçiriliyor.
Ben-Gvir ve Yahudi Gücü Partisi Filistinli mahkumların "yaz kampı" olarak niteledikleri koşullarının sona erdirilmesi için kampanya yürütüyor. Filistinlileri ‘yok etme’ arzusuyla hareket eden Ben-Gvir ve destekçilerinin İsrail’in yeni hükümeti ile beraber daha cüretkar oldukları görülüyor.
Geçtiğimiz hafta sonu Ben-Gvir, Knesset sözcüsü Amir Ohana'ya Knesset üyelerinin Filistinli mahkumlara yapacağı ziyaretlerin sınırlı olacağını bildirdi. Yeni protokole göre her Knesset grubundan yalnızca bir ‘yasa koyucu’nun bu tür ziyaretler yapmasına izin verilecek.
Şu anda İsrail'de gözaltında tutulan; çoğu sivil olmak üzere İsraillilere yönelik saldırılardan “şüphelenilen” veya hüküm giymiş 4.500 Filistinli olduğu bildiriliyor. Artık hapishanelerden sorumlu olan Ben-Gvir’in şiddetin dozunu arttırmaya çalıştığı ve mahkumları daha kötü koşullarda tutmaya çalışacağı ifade ediliyor.
İsrail hapishanelerinde esir düşen direnişçilere Filistin Yönetimi, tutuklulukları boyunca hem kendilerine hem de ailelerine aylık yardımlarda bulunuyor. Katil ve işgalci İsrail ise Filistinlileri “kadın ve çocuk katilleri, terör saldırılarını planlayan veya bu saldırılarda yer alan düşmanlar” olarak tahkir ederek mahpus ediyor. Filistin direnişini zayıflatmak için her türlü yola başvuran İsrail hükümetlerinin en faşistinin yönetime geldiği İsrail’de Filistinlilere karşı hak ihlallerinin de artmaya başladığı raporlara yansıyor.
Geçtiğimiz günlerde Ben-Gvir, İsrail'in güneyindeki yüksek güvenlikli Nafha Hapishanesi’ni ziyaret ederek burada tutulan yüzlerce Filistinlinin koşullarının söz verildiği gibi “yeterince cezalandırıcı” olduğundan emin olduğunu duyurdu.
Hapishane yönetimi Gvir’e, her birinde üç ranza, kaçmayı önlemek için güçlendirilmiş beton zemin ve bir İsrail bayrağı bulunan yenilenmiş hapishane hücrelerini gösterirken Ben-Gvir geziden memnun olduğunu belirtti.
Ben-Gvir, mahkumları siyasi bağlantılarına göre (Hamas, Fetih veya İslami Cihad) barındırma uygulamasına son verilmesini ve bunun yerine uyumu bozmak için karıştırılmalarını talep edeceğini açıkladı.
Gvir’in hapishane şartlarına dair hazırladığı vaatlerinde ayrıca, her cezaevi kanadında mahkûmları temsil eden sözcü rolünün ortadan kaldırılması, mahkûmların kendi yemeklerini pişirmelerinin engellenmesi, aile ziyaretlerinin sınırlandırılması ve Knesset üyelerinin ziyaretlerinin ciddi şekilde kısıtlanması da yer alıyor.
Ben-Gvir’e İsrail içerisinde de özellikle askeri kanattan tepki geleceği belirtiliyor. Mahkumlarla olan anlaşmaları ihlal etmenin ve durumlarını daha da kötüleştirmenin şiddet patlamalarına yol açabileceğini bilen Şin Bet'in Gvir’le karşı karşıya geleceği yorumları yapılıyor.
İsminin açıklanmaması kaydıyla Al-Monitor'a konuşan emekli bir Şin Bet ajanı, "Ben-Gvir bu konularda ısrar ederse gerçekler tarafından kıstırılabilir ve büyük bir patlamaya neden olabilir" dedi. Emekli İsrail ajanı ayrıca, "Onların koşullarını bozmanın pek bir anlamı yok. İsrail bundan bir şey kazanamaz. Hapis koşulları ne olursa olsun hiçbir Filistinli İsrail'de hapsedilmekten hoşlanmaz, ancak bunun sonucunda patlak verebilecek bir öfke ortaya çıkabilir ve bunu onarmamız yıllarımızı alacak bir durumu meydana getirebilir" ifadelerini kullandı.
IPS'ye göre, Ben-Gvir'in eylemleri cezaevlerinde isyanlara ve hatta genel bir açlık grevine yol açabilir.
İsminin açıklanmaması kaydıyla Al-Monitor'a konuşan üst düzey bir İsrailli güvenlik yetkilisi de, "IPS istihbaratı, önemli herhangi bir şey olmadan önce bile bu tür ayaklanmalarla ilgili uyarılarda büyük bir artış olduğunu bildiriyor. Üstelik, Ben-Gvir, kendisinden önceki diğerleri gibi, bir sivil veya Knesset muhalefetinin bir üyesi olarak tehditler savurmanın ve aşırı eylemlerde bulunmanın, iktidara geldikten sonra bunları yerine getirmekten daha kolay olduğunu görebilir” dedi.
Güvenlik yetkilisi ayrıca, "Bu arada, çoğunlukla açıklamalar yapıyor. Henüz sahada gerçek bir eylem yok” dedi.
Ben-Gvir'in tehditleri BM Güvenlik Kurulu’nun, “İsrail işgalinin yasallığı konusunda Uluslararası Adalet Divanı'nın görüşünü almak üzere BM'ye başvuran” Filistin Yönetimi’nin talebinin hemen ardından gelmesi dikkat çekti.
*İlgili yazıdaki verilere Al Monitor'de Ben Caspit'in makalesinden ulaşılmıştır.