Perinçek'in Örgüt ve Kadrolarının Diplomatik Dokunulmazlığı mı Var?

FETÖ'nün en kritik operasyonlarından biri olan ve Türkiye'yi “teröre yardım eden devlet” yaftasıyla UCM’de yargılatmak üzere tertiplenen Adana'daki MİT Tırları davasının medya ayağında enteresan ve utanç verici gelişmeler yaşanıyor.

HAKSÖZ-HABER

FETÖ'nün en kritik operasyonlarından biri olan ve Türkiye'yi “teröre yardım eden devlet” yaftasıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılatmak üzere tertiplenen Adana'daki MİT Tırları davasının medya ayağında enteresan ve utanç verici gelişmeler yaşanıyor. Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarına ilişkin yürütülen casusluk davası, Aydınlık Gazetesi çalışanları için bir eğlence ve hoş sohbete dönüşmüş durumda.

Cumhuriyet'te Casusluk Sayılır, Aydınlık'ta Dava Düşürülür

Evet, Aydınlık ve Cumhuriyet Esed/Baas rejimi yandaşlığı hususunda yarış halindeler. En rezilce çarpıtmaları yapan, yalan haberler üzerinden Esed rejiminin cinayet ve katliamlarını aklama gayretiyle çırpınan bu iki gazeteye MİT Tırları davasında uygulanan ayrımcılık ve çifte standart "bu kadarına pes doğrusu!" dedirtecek cinsten. Hâlbuki Cumhuriyet'in 3 Haziran 2015 tarihinde yayınladığı haber ve resimlerin aynısını Aydınlık gazetesi 21 Ocak 2014 tarihinde aynı resim ve bilgilerle manşetten yayınlamıştı. Cumhuriyet, FETÖ'nün operasyonlarına paydaş ise Aydınlık neden bu süreçten muaf tutuluyor? Hayır, hiç kimse dava açılırken zaman aşımına uğramış filan gibi prosedürel yalanlara sarılmasın! Casusluk suçu, darbe planının önemli bir parçası olarak temayüz eden FETÖ operasyonu ve Türkiye'nin Suriye politikasını sabote etme planı o kadar basit prosedürlerle izah edilemez.

Doğu Perinçek'in liderliğindeki Aydınlık Gazetesi, Vatan Partisi, Ulusal Kanal ve Türkiye Gençlik Birliği gibi kurumlar resmen ve alenen Rusya ve Çin adına, Esed rejimi ve İran adına gayr-ı resmi temsilcilik ve işler yürütüyorlar da acaba kendilerine diplomatik dokunulmazlık mı tanındı? 28 Şubat'ın en ateşli ve militan unsuru olan ve “Şeytan Ayetleri” başta olmak üzere Türkiye'deki pek çok karanlık ve kirli operasyonların merkezinde yer almış Maocu-Kemalist bir örgütün kadrolarına ve kurumlarına tanınan bu imtiyazlar sadece mahkemelere olan şüpheleri derinleştirmekle kalmaz; toplumun adalete, siyasete olan güvenini de yerle yeksan eder. İşin şakası yok, basit konjonktürel hesaplarla da geçiştirilemez.

***

Cumhuriyet ve Aydınlık gazetelerinin bahse konu haberleri:

MİT TIR’larının durdurulması ile ilgili haberleri yayınladıkları gerekçesiyle yargılanan Aydınlık Gazetesi çalışanları ile ilgili olarak görülen davada karar çıktı. Mahkeme sanıklar Mustafa İlker Yücel ve Orhan Ceyhun Bozkurt hakkında açılan "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan 4 aylık yasal süreden sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verdi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanıklardan Mustafa İlker Yücel katıldı. Duruşmada ifade veren Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni sanık Mustafa İlker Yücel, "Suçlamayı kabul etmiyorum. İddia konusu haber istihbarat şefimiz Orhan Ceyhun Bozkurt tarafından iletilmesi üzerine haber değeri taşıdığından dolayı 21 Ocak 2014 tarihli Aydınlık Gazetesi’nde yayınladık. İddia konusu haberde geçen TIR'ın durdurulması hadisesinin haber ajanslarında yer alması üzerine istihbarat şefimizi konuyu araştırmak üzere ben görevlendirdim. Kesinlikle FETÖ / PDY’ye yardım etmek gibi bir amacım bulunmamaktadır. Aydınlık Gazetesi’nin yayın politikasına bakıldığında bahse konu örgüt aleyhine pek çok haber yapıldığı görülecektir. Suç işleme kastımız yoktur. Haber tarihi itibariyle gizliliğe ilişkin herhangi bir kamu kuruluşunun herhangi bir açıklaması bulunmamaktaydı. Basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken bir yayındırö dedi.

Duruşma savcısı Ercan Gümüş, esas hakkındaki mütalaasında sanıklar hakkında "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan açılan düşme kararı verilmesini talep etti. Savcı ayrıca mahkeme tarafından "Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek" suçundan suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

GİZLİ KALMASI GEREKEN BİLGİLERİ AÇIKLAMA SUÇUNDAN DÜŞME KARARI VERİLDİ

Mahkeme de sanıklar Mustafa İlker Yücel ve Orhan Ceyhun Bozkurt hakkında açılan "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan dört aylık yasal süreden sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca sanıklar hakkında "Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme" suçundan ise savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Ayrıca sanıklar hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verildi.

*

Aydınlık'ın MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin 21 Ocak 2014 tarihli haberi üzerine gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ve eski İstihbarat Şefi Ceyhun Bozkurt hakkında açılan davanın düşürülmesine karar verildi.

Aydınlık gazetesinde MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin çıkan haberle ilgili gazetenin genel yayın yönetmeni Mustafa İlker Yücel ve eski İstihbarat Şefi Ceyhun Bozkurt hakkında "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan açılan davanın düşürülmesine karar verildi.

Mahkeme, kamu davasının "Basın Kanunu'nun suç tarihinde yürürlükte olan maddesinde öngörülen dört aylık süreden sonra açıldığı" gerekçesiyle düşürüldüğünü açıkladı.Mahkeme, “Devlet güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmekö suçundan ise sanıklar hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Mustafa İlker Yücel katıldı. Duruşmada ifade veren Yücel, "Suçlamayı kabul etmiyorum. İddia konusu haberi istihbarat şefimiz Orhan Ceyhun Bozkurt tarafından iletilmesi üzerine haber değeri taşıdığından dolayı 21 Ocak 2014 tarihli Aydınlık Gazetesi’nde yayınladık. İddia konusu haberde geçen TIR'ın durdurulması hadisesinin haber ajanslarında yer alması üzerine istihbarat şefimizi konuyu araştırmak üzere ben görevlendirdim. Kesinlikle FETÖ / PDY’ye yardım etmek gibi bir amacım bulunmamaktadır. Aydınlık Gazetesi’nin yayın politikasına bakıldığında bahse konu örgüt aleyhine pek çok haber yapıldığı görülecektir. Suç işleme kastımız yoktur. Haber tarihi itibariyle gizliliğe ilişkin herhangi bir kamu kuruluşunun herhangi bir açıklaması bulunmamaktaydı. Basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken bir yayındır” dedi.

Duruşma savcısı Ercan Gümüş, esas hakkındaki mütalaasında Yücel ve Bozkurt hakkında "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan açılan düşme kararı verilmesini talep etti. Savcı ayrıca mahkeme tarafından "Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek" suçundan suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

GİZLİ KALMASI GEREKEN BİLGİLERİ AÇIKLAMA SUÇUNDAN DÜŞME KARARI VERİLDİ

Mahkeme de Mustafa İlker Yücel ve Ceyhun Bozkurt hakkında açılan "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan dört aylık yasal süreden sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca "Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme" suçundan savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Yücel ve Bozkurt hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verildi.

'AYDINLIK KAMU ÇIKARINI SAVUNMAKTADIR'

Mahkeme sonrası kararı değerlendiren Avukat Hüseyin Çobanoğlu Aydınlık Gazetesi'yle FETÖ'nün yan yana anılmasının kabul edilemeyeceğini belirtti. Yargı sürecinin devam ettiğini ifade eden Çobanoğlu "Aydınlık vatan savaşının en önündedir. Kırk yıldır olduğu gibi bütün yöneticileriyle kadrolarıyla kamu güvenliğini savunmaya devam edecektir. Mahkemenin suç duyurusu kararı var. Yargılama sürecinde kendimizi anlatmaya, Aydınlık yöneticileri de Türkiye'nin güvenliğini ve milletin birliğini savunmaya devam edecek" dedi.

Kararı değerlendiren Mustafa İlker Yücel davanın düşmesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak "Aydınlık kamu yararını savunmada her zaman cesur oldu. Önümüzde yeni dönemin kamu yararını savunma mücadelesi var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı da kamu yararını savunacağımız bir görevdir" dedi.

 

Yorum Analiz Haberleri

Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...