Perinçek’in 28 Şubat’ta ‘devrim kanunları uygulansın’ çağrısı!

Bugün cari hükümet ile iş tutan Doğu Perinçek 28 Şubat’ın en başat aktörlerindendi!

Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

Doğu Perinçek ‘kirli siyaset’ denilen şeyin vücut bulmuş halidir. Pragmatizmin, oportünizmin Türkiye siyasi tarihindeki en büyük temsilcilerinden Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek aynı zamanda kadrolu bir darbe severdir. En gözde darbeleri 27 Mayıs ve 28 Şubat’tır.

Bu iki darbe onun için darbe değil ‘devrim’dir. Kendi kafasındaki kurgusal gerçekliğe göre kurulan analojide ABD-CIA’nın faaliyet alanına karşı yapılan bu darbeler ‘tam bağımsız Türkiye’ idealinin gerçekleşmesi için yapılmıştır. En çok bizzat darbeyi gerçekleştiren cuntacıların güleceği bu sözler Doğu Perinçek için hakikatin ta kendisidir!

Başörtüsü yasakları zulmü başta olmak üzere Türkiye’de dindarların siyaset ve sosyal yaşantıdan soyutlanmasını hedef alan 28 Şubat Darbesi cuntacı geleneğin bir devamı olarak görülmelidir. Cuntacılık her darbede olduğu gibi bu darbede de ‘şeriatı’ düşman olarak görmüş ve toplumun çok büyük kesimlerinin sahip olduğu değerler dünyasını hedef almıştır.

Toplumun değerler dünyasını oluşturan en temel etken ise İslam’dır. Bu yönüyle cuntacılar kamuoyu önünde doğrudan zikretmek istemeseler de en has İslam düşmanlarıdır. Peki, ya cuntacıları ve darbeleri destekleyenler?

Perinçek şebekesinin 90’lı yıllardaki siyasi örgütlenmesi İşçi Partisi’nin 1996 yılının sonundaki 4. Kongresinde "Devrim Kanunları Uygulansın" kampanyasını başlatma kararı alıyor. Gerisini İşçi Partisi’nin devamı olan Vatan Partisi sitesindeki haberden öğreniyoruz: “Ve Parti, 16 Ocak 1997 günü İstanbul'da, Muammer Karaca Tiyatrosu'nda düzenlediği açılış toplantısıyla kampanyayı başlattı. İşçi Partisi örgütleri, bu kampanya çerçevesinde, kasaba ve köylere kadar bütün yurdu "Devrim Kanunları Uygulansın" afişleriyle donattılar, halka açık onlarca toplantı düzenlediler. Kampanya etkili oldu ve yarım yüzyıldır unutturulmaya çalışılan Devrim Kanunları hafızalarda canlandı.”

Kongrede alınan darbe sever kararları hala ‘gurur’ kaynağı gibi sitesinde yayımlayan Vatan Partisi aynı ‘mirasın’ takipçisi olduğunu da beyan etmiş oluyor böylelikle. Aslında bu örneğe bile gerek yok. Geçtiğimiz Ocak ayının 17’sinde Vatan Partisi Beylikdüzü İlçe Başkanı Erol Öztürk'ün, kendisine ve eşine 'ağza alınmayacak küfürler ettiğini', aylardır tüm girişimlerine rağmen Öztürk’ün partiden ihraç edilmediğini ifade ederek 42 yıldır üye olduğu partisinden istifa ettiğini açıklayan Vatan Partisi eski MKK üyesi Hıdır Hokka’nın 2017 senesinde Ulusal Kanal’da yaptığı konuşmaya da bakılabilir.

İşçi Partisi’nin yaptığı çalışmaların 28 Şubat kararlarının mantığını inşa ettiğini övünerek ifade eden Hıdır Okka devamında şunları söylüyor: “Biz bir yıl boyunca ‘Devrim Kanunları Uygulansın’ diyerek durmadan afiş astık. Devrim Kanunlarını uygulamaya geçen Genelkurmay en sonunda madde madde belirterek açıkladı kararları.

Okka darbeye elverişli zemin sağlamanın övüncüyle kendini kaybederek şunları aktarıyor, “herkes ‘28 Şubat kararları darbedir, askeri kalkışmadır’ derken biz Genel başkanımız Doğu Perinçek öncülüğünde Taksim’de bir basın açıklaması yaptık. Dedik ki biz 28 Şubat kararlarını destekliyoruz, sonuna kadar.” O esnada bir muhabirin Doğu Perinçek’e ‘daha önce darbe yüzünden (12 Eylül) mağduriyet yaşamış bir insan olarak nasıl 28 Şubat Darbesi’ne sahip çıktığını?’ sorması üzerine Hıdır Okka’nın anlattığına göre Perinçek şunları söylüyor: “Bu darbe değildir! Bu devrim kanunudur. Devrim askere de lazımdır, askerin kullandığı tanka da lazımdır. Askerin tankı yolda kalırsa biz omuz verir güzergâhlarına ulaşmaları için onları (cuntacıları) destekleriz.”

‘Askerin tankına omuz veririz’ diyen Perinçek bugün 28 Şubat mağduru insanların merkezinde yer aldığı bir hükümet tarafından kollanıp gözetiliyor! Özellikle iktidara yakın medyanın ‘yerli ve milli Doğu Perinçek’ yağlaması o kadar iğrenç ki insan bunların hiç mi utanması kalmadı diye düşünmeden edemiyor. Her şeyi geçtik sadece o aşağılık ‘Devrim Kanunları Uygulansın’ bildirisini hala sitesinde bulundurduğu için bile hukuka hesap vermesi gereken Perinçek şebekesiyle oturup kalkanın akıbeti de hayırlı olmaz!

28 Şubat’ın yıldönümünde meydanlarda darbe kararlarına karşı mücadele eden Müslümanları bu vesileyle bir kere daha selamlıyoruz. Öyle inanıyoruz ki bugün yüzümüzü yere eğenlere rağmen geleceğimiz yine Beyazıt eylemlerindeki gibi onurlu, ahlaklı ve mütevazı Müslümanların nicelik olarak küçük gibi görünen ancak nitelik olarak büyük olan amelleriyle inşa edilecektir. Hak ile batıl birbirinden zaten ayrılmıştır. Önemli olan yılgınlığa düşmeden sabırla hak yolda mücadeleye devam etmektir!

Aydınlıkçıların hayalindeki Türkiye...

Yorum Analiz Haberleri

Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...