Pedofiliye uzanan dişil isyan: Müslüman Ev’in baştan çıkarılan kızı

​​​​​​​Müslüman, siyah ve çocuk kız aile ve evlerine isyan ettiriliyor. Evden ruhları ve gönülleri kaçıyor. Sonra “efendilerin” onlara paket program olarak ürettikleri rüyalara tav oluyorlar.

Ergün Yıldırım, Yeni Şafak gazetesindeki yazısında, ahlaksızlık mecrası haline gelen Netflix platformunda Eylül yayında yayınlanacağı duyurulan Cuties filmini değerlendiriyor:

Her şey 11 yaşındaki siyah Müslüman kız çocuğu Amy ile başlar. Gerçek ismi Fethiye ya da Medine. Başörtülü Amy, çocukluğun kabuğundan çıkmanın heyecan ve bunalımında dolanır.

Dua eden siyah örtülü kadınlar, tespihler, ürkütücü zebani yüzler, ev işlerinin bunaltıcı sıkıcılığı ve başörtülü siyah kadının siyah genç kıza “sen kadınsın” ifadesi. Kız çocuğunun ortamda bunalması, kendisini yabancı hissetmesi. Annesinin ev işlerine katılması ve sorumluluk almasıyla artık sen kadınsın demesinden duyduğu iğreti. Öte yandan genç kızın “dışardaki” hayata imrenişi. İmrenilerek sunulan dışardaki hayat. Işıltılı, enerjik, hareketli, sevimli ve dansla sembolleştirilen hayat dolu yaşam. Müslümanlığın, evin, duanın, kadın olmanın, eve karşı mesuliyet duymanın ve siyahlığın yerle bir edildiği bir algı bu. Genç kızlarımızı iki yüzyıldır bu Batılı kültür algısı baştan çıkarıyor. Ev, aslında duadır, başörtüdür, kadındır, sohbettir, muhabbettir, gelenektir, İslam’dır. Saldırı eve yapılmaktadır. Evin kızı baştan çıkarılmaya çalışılıyor.

Anne, büyükler, ebeveynler, gelenekler ve din mahkum edilir. Sıkıcı gösterilir. Dışardaki hayat gösterilen hayattır. “Gösterilen” aynı zamanda bir “gösteri”dir. Kurgusal ve hayalidir. Kimin kurgusu ve kimin rüyası? Genç kızlarımızı evden çalan ve baştan çıkaran bu kurgu, bu gösteri kime ait? Tamamen modern Batı’ya ait. Burada “dans” ile imgeleniyor. Modernlik, batılılık, feminizm ve hatta pedofili dans rüyası ile imgeleniyor. Kız kasvetli, buyurgan, sıkıcı gösterilen “ev”den kaçmak ister. Kaçtığı varlık, aşık olduğu erkek değil. Artık kızlarımız aşkları için evden kaçmıyor (Erkeklerimiz de dışardaki alkolizme, gece hayatına, fuhşa ve rüyaya daha fazla kaçıyor elbette). Kaçtığı Batı’dan gelen “son rüya”. Cinselliğin pedofili formuyla biçimlenen dans, Batı’nın son rüyası. Kız, bu rüyaya kaçıyor. Ona ailenin kasvetli ve sıkıcı haline alternatif gösteriliyor. Dans imgesi enerjik, hayat dolu, coşkulu ve uçarı duygulanımların salınımıdır.

Ancak bu dans, son Batı dansıdır. Artık aristokratların büyük salonlarında belli bir usul ile icra ettikleri şey değil. Dans, isyandır. Aileye, geleneğe, eve, anneye ve dine isyandır. Müslümanlığa isyandır. Batı’nın Müslümanlığa isyan etmek için yine Müslüman kızları baştan çıkararak devreye soktuğu bir isyan. İŞİD isyanlarından daha beter bir isyan. Çünkü kendi Müslüman evine isyan ediyor. Üstelik bunu da “kendini keşfetmek” olarak sembolleştiriyor. Kendini keşfetmek, en kadim davranışlardan. Ama Müslüman kız kendini keşfetmek için muhafazakar aile değerlerine isyan ediyor ve bir de dişiliği ile var oluyor. Keşfetmenin iki yolu gösteriliyor: Evine isyan ve dişiliğini patlatma! Filmin adı Cuties(minnoşlar). Filmin adı bu. Neden minnoşlar. Ne demek minnoş? Minnoş nasıl gösterilir. Dar ve kısa etekler, bedenin ayrıntısını dişil olarak vurgulayan hareketler... Çocuğu dişillik ve cinsellik formuna sokarak zevk nesnesi yapan bir dans. Twerk yapan dans. Kıç temelinde cinselliği gösteriye sokan bir oyun! Kıç gösterisiyle kendisini keşfetmek! Bir çocuk kendisini cinsel abartı dansıyla keşfedecek güya.

11 yaşındaki çocuğu ailesine karşı, Müslümanlığa karşı ve aileye karşı ayartan bu ahlaksız düşünce pedofiliye kadar işi vardırıyor. Beyaz bilinçaltında aslında Amy siyahtır, Müslümandır, göçmen köle kızdır. O nedenle onun üzerinde yaptığı utanmazlıkla birkaç şeyi birden gerçekleştiriyor. Müslüman, siyah ve çocuk kız aile ve evlerine isyan ettiriliyor. Evden ruhları ve gönülleri kaçıyor. Sonra “efendilerin” onlara paket program olarak ürettikleri rüyalara tav oluyorlar. Pedofiliyi yaymak ve meşrulaştırmak için aktör haline dönüyorlar. Cinselliğin utanmaz pazarlarını “rüya” diye lanse ediyorlar. Dini nikahlı evli genç ergenlere veba diyen düşünce, çocuğun seks objesi haline getirilmesine ne diyorlar acaba?

Netflix, bir dijital platform değil sadece. Bu yaptıklarıyla köleleştirme, sahte rüya pazarlama ve evi yıkma projesidir. Kız çocuklarını cinsellik temelinde teşhir etme sahnesidir. Lezbiyen, oğlancılık ve trans-cinsiyetten sonra şimdi de kız çocuklarını cinsel haz temelinde gösteriye çıkaran bir köle taciridir. Müslümanların ev ve aile değerlerine karşı kızlarını isyana teşvik eden rezilliktir. Bir isyan tertipçisidir. Batı’nın bu son rüyaları, bu son dansları ve bu son köle tacirlikleri son günlerine varacak. Kız çocuklarını isyancıya ve köleleştirmesine izin vermeyeceğiz. Bu taarruza karşı biz isyancı olacağız. Kızımızı ayartana, annemizi kötü gösterene, evimizi hapishane olarak algılatana karşı isyan etmek en büyük hakkımızdır.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!