Patlayıcı yüklü kamyon mu, yalandır yalan!?

Ali İhsan Karahasanoğlu

Dün akşam saatlerinde, Ankara Gölbaşı’nda bir kamyonda, yüklü miktarda patlayıcı ve silah bulunmuş.

Yok canım!
Yalandır yalan...
Mutlaka yalandır. Hükümetin komplosu bu!..
Sivil faşizmi hayata geçirmek için uyduruyorlar bunları..
Bir kamyon dolusu patlayıcı imiş.
“Bir kamyon domates” der gibi..
Hem üstelik, patlayıcı patlıyor muymuş acaba?
Ya patlamıyorsa?
Polisin laboratuvarına güvenilmez.
Mutlaka askerî laboratuvarlarda inceleme yapılmalı.
Patlıyor mu, patlamıyor mu, araştırılmak üzere, tüm kamyon askere teslim edilmeli..
Öyle hemen Ergenekon bağlantısı falan kurmaya da kalkılmamalı.
Ne dönemler yaşıyoruz, şaşmamak elde değil.
Böyle şeylerin üzerine niye böyle gidilir ki?
Askerî eğitim amaçlı olarak taşınıyordur patlayıcılar.
Ne yani, eğitim amaçlı olarak, bir yerden bir yere patlayıcı nakledilemez mi?
Bu ülkeyi biz sokakta mı bulduk? Bir ABD işgali sırasında, ülkeyi nasıl savunacağız?
İşte bunun için, eğitim amaçlıdır mutlaka bu patlayıcının, kamyonla nakil işleri..
Tam ben bunları yazmıştım ki; haber geldi zaten: “Araçtaki patlayıcılar askere ait ve nakil için ellerinde resmi yazı var!”
Askerî yazı olmasaydı, şaşardım zaten.
Üst üste suçüstüler olunca, artık resmi yazısız iş yapılır mı?
Bir taraftan resmi yazıyı hazırlar, onunla işleri yürütürsünüz.
Yakalandınız mı, “Al sana resmi yazı işte!”
Yakalanmadın mı?
Yırtar atarsın resmi yazıyı..
Olur biter..
Sorun askerî yetkililere.... Bakın olayın resmi boyutunu, olağandışı hiçbir şey olmadığını ayan beyan cevaplayacaklardır size..
Ümraniye’de bulunan el bombalarına 3 yıldır cevap verilemedi mi?
Canım karıştırmayın şimdi Ümraniye’yi..
Bunlar Ümraniye’de bulunmadı ki.. Bunlar Gölbaşı’nda bulundu.
Gölbaşı nere, Ümraniye nere. Niye karıştırıyorsunuz ki bunları birbirine..
Bu arada acil bilgi gerekli.. Kamyondaki patlayıcılarla ilgili olarak gözaltına alınanlar var mı acaba?
Avukatları yoksa; CHP Genel Başkanı Deniz Bey hemen göreve hazır...
Nasıl ki, Ergenekon davası için “sanıkların avukatıyım” dedi.. Şimdi bulunan patlayıcı yüklü kamyondaki patlayıcılardan sorumlu tutulacakların da avukatı olmaya hazırdır, Sayın Baykal.
CHP’li Milletvekilleri Ahmet Ersin ve Şahin Mengü, hemen olaya müdahale etmeyi, bir görev telakki edeceklerdir. Bir tutuklama falan olursa, o gün anında, cezaevinde tutukluları ziyaret için, şimdiden hazırlığa başlamış olmalılar..
Genelkurmay Başkanımız da, şimdi kurmayları ile tartışıyordur: “Açıklamamızı, muhribe çıkarak mı yapalım. Yoksa F-16 üzerinden mi yapalım?!”
Açıklama metni üzerinde de hazırlıklar tamam olmalı..
“Onlar patlamaz patlamaz. Onlar toz. Patlamaz toz..” türünden de olabilir açıklama..
“Görev yazısını sunduk ya.. Patlayıcıları resmi görevle naklediyorduk. Ne yani, silahları bir yerden başka bir yere nakil de mi edemeyeceğiz artık?” türünden de olabilir.
Bekleyip göreceğiz.
Görüyor musunuz olayları..
Ne günlerden geçiyoruz. Daha ne günlerden de geçeceğiz?
Olayları sıhhatli yorumlamak için, Danıştay cinayetini hatırlayın.. O olayın üzerindeki sır perdesi aralanamasaydı, bugün hükümetin yerinde yeller esmiyor muydu?
Bardan, meyhaneden toplanan adamlarla, gidip bir hakimi vurdular. Arkasından da, “Başörtü yasağına tepki için vurdum” açıklaması ile, mütedeyyin insanlara kara çaldılar..
Şimdi soru şu: “Bugün hangi bardan, hangi meyhaneden, kimler toplanıyor? Kimlere hangi gerekçe ile suikast hazırlıkları yapılıyor?”
Ve yeni katillerin avukatlıklarına, hangi kapalı kapılar ardında, kimler hazırlanıyor?

VAKİT