Paranoya ve yalancı mehdiler

Sefa Saygılı, mehdilik iddiasının psikiyatrik hastalık olduğuna dikkat çekiyor.

Sefa Saygılı / Yeni Akit

Sahte ve yalancı mehdiler

Bazı psikiyatrik hastalıklarda muhakeme (yargılama) melekesi bozulur ve hezeyanlar (sanrı) ortaya çıkar. Gerçeğe uymayan düşüncelere, hadiselere inanmak demek olan hezeyanlar; hastanın içinde bulunduğu çevre ve kültür ile paralel bir muhteva kazanır. 

Paranoya (hezeyanlı veya sanrılı bozukluk); işte zamanla yerleşen mantıklı biçimde yapılandırılmış sistematik hezeyanların olduğu, sık rastlanmayan kronik bir psikozdur. Hezeyanlar genellikle büyüklük (paranoyak mehdi, mesih veya mucit olma), kötülük görme veya bedensel anormalliklerle ilgili olabilmektedir.

Aslında akıl hastanelerinde bu kabil hastalar pek çoktur. Eğer hasta şizofren veya manik ise herkes rahatsızlığının farkına vardığı ve hastaneye yatırıldığı için kimse zarar görmez. Fakat paranoya dediğimiz akıl hastalığı bu açıdan çok ilginçtir ve bunları ancak hekim muayenesi sonrası anlaşılabilir. 

İçinde bulunduğumuz zamanda da paranoyak bazı akıl hastaları, ilmi ve haddi olmadığı halde, etrafına mürit toplamakta, çeşitli yayınlar yapmakta ve İslam’a zıt gülünç içtihatlarda bulunmaktadırlar. Bu durum fitneye sebep olmaktadır.

Paranoya tarifi ve çeşitleri

Bu psikoz (delilik) esas olarak muhakeme bozukluğunun belirtisi olan hezeyanlar ile ortaya çıkar. Paranoyanın tek klinik belirtisi sarsılmaz, sistemli ve hiçbir delille, izahla değişmeyen kronik hezeyandır.

Paranoya, hezeyanın muhtevasına göre; icat, keşif, hak arama, büyüklük, erotomanik paranoya gibi çeşitlere ayrılır.  Mehdilik hezeyanında ise “mistik paranoya”dan söz edilir. Dediğimiz gibi hasta, mehdilik iddiasından başka belirgin belirti vermez ve bu hezeyan sarsılmaz, sistematik ve müzmin şekildedir.

Belirtileri 

Paranoyaklar genelde zekidirler. Ancak zekâlarına uygun ölçüde hayatta başarı elde edememiş kişilerdir. Çoğu zaman tahsilini yarıda bırakırlar. 

Yalancı mehdi bütün dikkatini hezeyanına yöneltmiştir. Bu hususta en küçük bir ayrıntıyı hatırında tutar. Uydurduğu masala çoğu zaman kendi de inanır ve çevresinin inanmasını da ister. En basit hadiselere mühim anlamlar yükler, mehdiliğine işaretler çıkarır. 

Bütün çektiklerini üstün zekâsına, güzelliğine, servetine, asaletine hamleder. Alaylı, kinayeli şekilde konuşur, kendini insanlara doğru yolu gösterecek, halkı kurtaracak bir ıslahatçı olarak görür. Mehdilik iddiasının gülünç ve tehlikeli olduğunu düşünmeksizin herkesi hezeyanına inandırmağa çalışır. Bazen bu kabil hastaların bir cemaat topladığı, mezhep ve tarikat kurduğu bile görülür. 

Mehdilik hezeyanının dışında kalan konularda ve hallerde düşünme yeteneği ve sosyal ilişkiler bozulmamıştır. Çoğu zaman bu kişiler kendilerine yeterli, üstün ve sağlıklı bir izlenim verirler.

Müzmin bir seyre rağmen kişilik diğer müzmin psikozlarda olduğu gibi yıkılmaz. Çoğu hastane dışında, toplumun hoşgörüsü ile müzminleşerek yaşantılarını sürdürürler.

Paranoyakların samimi dindardan nasıl ayırt edileceği şeklinde bir soru gelebilir. Aradaki pek çok farkın bazılarını sıralayalım: 

• Sahte mehdilerin en belirgin farkları mağrur, kibirli, kendilerine aşırı güvenen, insanlarla alaylı ve kinayeli konuşma özellikleridir.

• Paranoyaklar, tavsiye ve telkini hiçbir zaman dikkate almazlar. En akıllı, en üstün kendileridir. Eleştiriye ihtiyaçları yoktur ve tahammül edemezler.

• Paranoyaklar, kullara teşekkürü bilmezler. Başlarına gelen her nimeti, kendisine gösterilen her yakınlık ve yardımı mehdiliklerine bağlarlar. Herkes ona hizmet etmelidir. O, Allah’ın sevgili kulu ve dünyadaki gölgesidir.

• Her olayı, her tavrı hezeyanına yarayacak şekilde yorumlarlar. Kabahati, günahı, kusuru hiçbir zaman üstlenmezler. Yeni bir durumla karşılaştıklarında durumun tümünü göz önüne almaksızın dar bir açıdan, beklentilerini tasdik edecek veriler bulmaya girişirler. Vardıkları sonuç başlangıçta istediklerinin aynısıdır. 

• Mehdi olduklarını ilk başta gizlerler. Fakat uygun lisanla ağızları arandığında topuklarına kadar gevşedikleri, memnun bir ifade takındıkları gözlenir. Bu konuda kesin inanç sahibidirler ve en ufak şüpheye bile kafalarında yer yoktur.

• Bu kişiler, konuşma becerileriyle kalabalıkları peşlerinden sürüklemek isterler. Etraflarını hayran müritleriyle doldurmayı amaçlar, onları bilgeliğe ulaştıracaklarını vaat ederler.

• Sık sık aşırılıklar arasında fetva ve fikir değiştirirler. 

• İşin ilginç yanı ise bunların hepsini mehdiliği açısından yoruma tabi tutmalarıdır. Her akıllarına gelen, ilahi ilhamla (!) olduğu için doğrudur, haktır. 

• Paranoyak mehdiler sathi bakışla kuvvetli dini yaşayışa sahip görünseler de incelendiklerinde; dinin hükümlerini altüst ettikleri, birçok farz ibadeti reddettikleri veya saptırdıkları halde, olmayan bazı ibadet türlerini ortaya çıkardıkları görülür.

• En mühim özelliklerinden biri de yalancı olmaları ve takıyye yapmalarıdır. Bunu mehdiliklerini ispat için gerekli ve şart görürler. Mehdiliklerine inandırabilmek için rahatlıkla herkese değişik ve zıt davranışlarda ve açıklamalarda bulunurlar. 

Tedavi ve sonuç

Maalesef paranoyaklara tedavi açısından hiçbir şey yapılamamakta ve ömür boyu hezeyanları sürmektedir.

Avrupa ve ABD’de etraflarına hayli kişi toplayan, çoğunluğunu Hindistan ve Uzakdoğulu şarlatanların teşkil ettiği kestlerin benzerleri maalesef Türkiye’de de zaman zaman görülmektedir. Bu tip kişilere karşı uyanık olmak ve tuzaklarına düşmemek için ortak özelliklerini belirttik. Rabbimiz, cümlemizi sırat-ı müstakim’den ayırmasın.

Yorum Analiz Haberleri

Meğer ne büyük sapmaymış!
Kemalizmin şapka zulmünden dolayı bombalanan şehir: Rize
Allah'ın rahmeti olan aklımızı gerektiği gibi kullanalım
Magazinleşen Yenidoğan Çetesi ve unutulan bebekler
Yapay zeka çağında kontrol kimde olacak?